- Kategori
- Deneme
Şehir içi apartman mı, şehir dışı site ortamı mı?

Çizim, Yücel Evren
Şehir dışında uydu kentler inşa edildi.
Moda oldu.
Dünya paraya satılıyorlar.
Tel örgülerle çevrili, güvenlik kameralarıyla dolu, bariyerlerle kapalı kapılardan şifreli anahtarlarla girilebilen, yeşillikler içinde, araçlarınıza zarar gelmeyecek otopark olanakları mevcut, çocuk oyun alanları, site görevlileri, spor olanakları, okullar, alışveriş merkezleri…
Yok yok.
Şehre ihtiyacınız kalmıyor.
Gürültü patırtı yok. Adli vak’a sıfır.
Huzur adacıkları…
Şehir merkezine yakın apartman hayatından vazgeçip taşınmıştık.
Şehir merkezine yakın apartmanımızda konu komşu herkes birbirini tanırdı. Düğün, cenaze, hastalık… birlikte savuşturulurdu.
Kimsenin kimseden pek gizlisi saklısı olamazdı.
Her şeyden haberdar bir komşu da varsa, herkes herkesin her şeyini bilirdi.
Kadınların kapı önü sohbetleri biraz da geleni gideni “dikiz” ortamı olduğundan rahatsızlık vermiyor da değildi.
Apartman küçük olunca yönetim sorunları baş gösteriyor, ortak alanlar ve çevre temizliği aksayabiliyor, bakımsızlık ortak yaşamı çekilmez hale getirebiliyordu. Güvenlik kaygısı, geçimsiz kiracı komşu vs. başka tatsızlık kaynaklarıydı.
Modernlik anlayışı da bu yaşam biçimine alternatif olarak şehir dışında site tarzı konutları dayatıyordu.
Haliyle rüzgar bizi de o yöne itti.
Taşındık.
Dört buçuk yıldır site hayatı yaşıyoruz.
Ya her şey iyi güzel de kardeşim, her şey var, bir tek insan yok.
Sitede yaşayan başka pek çok insan var elbette ama kimse yüzünüze bakmıyor. Kimse kimseye “merhaba” demiyor. Kimse kimseyle olura selamlaşmak zorunda kalabilirim çekincesiyle göz göze gelmek istemiyor.
Komşunuz kapıdan koridoru dinliyor. Dışarı çıkacaksa, koridorda ses varsa bekliyor. Asansörde dahi selam vermiyor, almıyor insanlar.
Yan evden cenaze çıktığını ikibuçuk yıl sonra öğrenip de üzülmüş gibi dahi yapmıyor…
Kimse çocuğuna çevreye zarar vermemeyi öğretmiyor. Ağacı kıran çocuğu uyaran site görevlisine saldırmak, etrafa rahatsızlık veren çocuğu ikaz eden site komşusuna hakaret etmek vak’ayi adiyeden…
…
Böyle bir hayat.
Ve çocuğun okul durumu nedeniyle tekrar şehir içine apartman yaşamına dönme tercihinde bulunduk.
Vallahi de mutluyuz, billahi de mutluyuz…
Site yaşamı denen bu gettoları sevmedim.
Kimsenin kimseyi umursamadığı bu ortamdan kurtuluyoruz, dikkatsiz de olsalar, daha az eğitimli de olsalar, arada sırada rahatsızlık da verecek olsalar, insanlarla bir arada olacağımız iptidai yaşamımıza geri dönüyoruz.
Etrafta insan lazım. Varlığımızdan bihaber zenginlerle bir arada olmak havalı olabilir ama insani değil.
Kenan IŞIK