- Kategori
- Kültürler
Şehitler ölmez
Kim demiş şehitler ölmez!
Bal gibi ölüyorlar.
Ne için ölüyorlar?
Elbette vatan için ölüyorlar.
Peki, onları kim öldüremez.
Kalleşler öldüremez.
Çünkü onlara Allah en yüce değeri veriyor. Allah onları cennetine alıyor ve onları koruyor.
Peki, onları ve yakınlarını kim öldürür.
Onları, ne için şehit olduklarını anlamayan insanlar öldürür.
Biz en çok şehidi kurtuluş savaşında yedi düvelle giriştiğimiz savaşta verdik. Bir o kadar da gazimiz vardı. Allah onlardan razı olsun. Ancak şu anda düşünüyorum da onlar orada ne için kurşun yediler, biz ne yapıyoruz. Onların ruhlarını rahat ettirebiliyor muyuz? Aynı şekilde bugün verilen şehitlere karşı görevimizi yapabiliyor muyuz? Bu milletin geleceği için o gencecik fidanlar şehit düşerken bizler olayı doğru analiz edebiliyor muyuz? Sadece ah vah edip ertesi gün unutuyor muyuz? Acaba bizler bu vatan için neler yapabiliriz diye düşünebiliyor muyuz?
Evet, her karışı şehit kanlarıyla sulanmış topraklar üzerinde yaşayan bir milletin evlatları. Bu topraklarda yaşadığımız sürece bu hadiseler bitmeyecek. Bu toprakların vergisi çok yüksektir.
Evet, bu vergi nasıl indirilecek?
Birincisi “bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı” diye bize söylenmişti. Bunun farkına varacağız.
İkincisi ecdadımıza karşı borçlu olduğumuzu unutmayacağız. Çanakkale’de Dumlupınar’da… şehit olanlara karşı borcumuz var. Onu ödeyemiyoruz. Kul hakkıyla öbür dünyaya gitmek ahmaklığın en büyüğüdür.
Bunları ödemek parayla olmaz. Korkmayalım, şehitlerin paraya ihtiyacı yok. Peki ne yapmalıyız?
Çalışkan olmalıyız. Üretken olmalıyız. Bu memleket için katma değer üretmeliyiz.
Bağnaz olmamalıyız. İyi ve güzel şeyleri takdir etmeliyiz, kötülükleri düzeltmek için çaba sarf etmeliyiz.
Dürüst olmalıyız. Yalandan dolandan uzak durmalıyız.
Devlet memuru muyuz? Akşama kadar laka luka edip bir iş görmeden akşam eve gelmemeliyiz. Eve geldiğimizde şehit asker ve polislere olan borcumu ödedim mi sorusunu kendimize sormalıyız.
Bağnazca bir siyaset yürütmemeliyiz. Siyaset ilmi ilimlerin en yücesidir. Çünkü bu yolla milletine ve insanlığa hizmet etmek söz konusudur. Ancak bir takım tutar gibi bağnazca, farkında olmadan bölücülüğe varan bir siyaset şehitlerin kemiklerini sızlatır.
İlim adamları bilim üretmedikçe, milletiyle kaynaşmadıkça, onlara gerekli rehberliği yapmadıkça şehitlere karşı görevini yerine getirmemiş olurlar. En büyük sorumluluk onların üzerinedir.
Yanlış düşünmüş olabilirim. Basın yayın kuruluşların birçoğu şehitlerimizi malzeme olarak kullanıyorlar gibime geliyor. İlmi hiçbir çağrı yapmıyorlar. Millete birlik beraberlik mesajları vermiyorlar. “İlk biz duyurduk, biz böyle dememiş miydik?” Devletin gizliliğine halel getirecek programlar yapıyorlar. Konusunda uzman olmayanlarla yapılan açık oturumlar vs. Biz mi yanlış anlıyoruz, bilemiyorum.
Kardeşim bu ülkede her türlü değeri kara(paraya) dönüştürme mantığı olduğu sürece bu iş düzelmez. Bu bakış açısına sahip insanların gözünde o yiğitlerimiz şehit değil ki. O kan emicilerin lügatinde şehitlik diye bir şey yoktur. Söylemek istemiyorum ama bir kısmının icraatından o anlaşılıyor ki bizim şehidimize onlar niyazi diyor. Bunu milletin çoğu böley düşünüyor ben ise yazıyorum.
İşte ülkemizdeki kapitalistler temiz Anadolu insanı gibi düşünmediği; şehitlik, ahde vefa, vatan sevgisi, fedakârlık gibi kavramları algılayamadığı sürece bizler çok yazıp çok konuşacağız. Ama bizim görevimiz iyiyi tavsiye etmek, kötüden uzaklaştırmaktır.
Gencin biri sahile vurmuş olan yüzlerce denizyıldızını teker teker denize atmaktadır. Kendisini bir süre takip eden bir adam gencin yanına gelerek “Kendini boş yere yoruyorsun burada yüzlerce denizyıldızı var ve fark eden hiçbir şey olmayacak” der. Bunun üzerine gencin ağzından, sahile vurmuş denizyıldızlarından birini daha alıp denize fırlatırken şu kelimeler dökülür:
Bunun için farketti ama…
Şehit ve gazilerimizi minnetle analım. Onlara manen gerekli desteği verelim. Mezarlarını yalnız bırakmayalım. Gazilerimize her şeyde öncelik tanıyalım. Ve bu ülkenin hayrı için elimizden ne geliyorsa esirgemeyelim. Siyaseten birilerine kızıp da “boş ver, böyle gelmiş böyle gider, ben mi düzelteceğim” demeyelim.
Evet şehitleri geri kalanlar öldürür, Allah öldürmez. Önemli olan Allah'ın öldürmediğidir. Ne mutlu onları öldürmeyenlere. Kalın sağlıcakla.
İsmet Yalçınkaya