Seksi Görünmenin Sırrı (!)

Gözümüz aydın!

Yeni Zelanda'lı antropolog Barnaby Dixson seksi görünmenin sırrını açıklamış; Dixson'a göre bir kadının seksi görünmesinin sırrı bel-kalça oranının 0.7 olmasında gizliymiş. Yani beliniz kalçanızın %70'i kadarsa seksi göründüğünüze karar verebilirmişsiniz, karakter vesaire özelliklerin önemi yokmuş.

Dixson bu arada "altın oran" denilen orana sahip olan bazı kadınları örnek vermiş. Verilen örnekler arasında ünlü manken ya da modeller var ancak en çarpıcı olanı ünlü film yıldızı Marilyn Monroe.

İnsaf! demekten kendimi alamıyorum. Monroe'nun baygın bakışlarını, yarı aralanmış dudaklarını, şuh pozlarını görmezden gelerek seksapelini sadece bel-kalça oranıyla açıklamak ona büyük haksızlık olmaz mı?


Ya o cüretkar açıklamasına ne demeli;
"Yatarken üzerimde sadece Chanel no 5 bulunur!"

Seksi görünmek beden ölçüleri ile elbette yakından alakalı. Ancak kadınların sadece tavsiye edilen orana sahip olarak seksi görüneceğini iddia etmek de saçma geliyor bana. Çünkü seksapelin sadece bel-kalça oranına indirgenemeyecek kadar komplike bir kavram olduğunu ve insanların belirtilen ölçüler dışında ölçülere sahip olarak da seksi görünebileceğini düşünüyorum.

Bir de şunu göz ardı etmemek gerek; ideal vücut ölçüleri değişen zamanla birlikte değişkenlik göstermekte.

Seksi görünme üzerine kafa yoran sadece Barnaby Dixson değil elbette. Modacılar ve imaj uzmanları da bu konuda zaman zaman tavsiyelerde bulunmuşlar. Ancak "seksi görünmek" daima kadınlara dair bir çaba olarak algılanmış. Bir parantez açarak bunu hemcinslerime yapılmış bir haksızlık olarak kaydedip bir başka yazıda bu konuya dönme hakkımı saklı tutuyor ve devam ediyorum.

Seksapel dendiğinde akla hep dış görüntü gelmiş. Mesela modacılar bacakların uzun ya da göğüslerin büyük görünmesinin yollarını aramışlar, zaman zaman hilelere başvurmuşlar. Vücut şekline uygun giysiler tasarlayıp tavsiyelerde bulunmuşlar. Ancak hepsinin sonunda da aynı noktaya gelinmiş;

"Kendinize yakışan, sizin için doğru olandır!"

0.7'lik altın oranlar, kırmızı ojeler, jartiyerler, sivri topuklar ya da saten çarşaflar her ne kadar önemliyse de "tarz" sahibi olmak ve bunları yerinde kullanmak gerekiyor.

Çünkü seksapel denilen şey insan davranışlarının ayrıntılarında, iki insan arasındaki iletişimde ve karşıdaki insana verilen, görünmeyen ama çok güçlü olan o sinyallerde gizli...