Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '06

 
Kategori
Kitap
 

Sema' nın kitap aşkı...

Sema' nın kitap aşkı...
 

Kitapların ne kadar değerli olduklarını, kitap okumayı seven kişiler daha iyi bilirler ve anlarlar. Toplumumuzda okuma alışkanlığının ne kadar azaldığı göz önüne alınırsa, kitaba verilen değer de çıkacaktır ortaya..

Gençliğimde okuduğum kitapları düşünüyorum da bir kütüphane dolduracak sayıda desem yeridir. Tabii ki hepsini para vererek almam mümkün değildi, bir yayınevinde çalışan komşumuz sayesinde okudum bunca kitabı. Ağır bir üslupla yazılmış Rus yazarların o kalın romanları sadece iki ya da üç gün kalırdı elimde, bitirmeden rahat etmezdim… Üstelik akşamüzeri başlardım okumaya tüm gece okurdum, sessizlikte daha bir keyifli olurdu romandaki konunun içine girmek…

Bazı okuduğum romanlar filmlere konu oldu, onları izlediğimde romanı okuduğum zamanki keyfi almadığımı fark ettim, bir eksiklik hissettim tümünde… Evimiz küçüktü, yattığım odada yalnız olmadığımdan mum ışığında okumayı sürdürdüm bir dönem, ta ki ev yanma tehlikesiyle karşılaşana kadar…Önüne geçemediğim bir hastalık haline gelmişti okumak. Birde şimdiki nesle bakıyorum da (okuyanları tenzih ediyorum) içim acıyor…

Bir önceki yazımda kedim Boncuk’un kitaplarıma verdiği zarardan bahsetmiştim. Bu zararlar ve kayıplar sadece Boncuk yüzünden olsa gam çekmeyeceğim..Oğlanlara niye verdiniz diye kızarken zaman zaman benim de yüzüm tutmuyor. Veremem diyemeyip veriyorum haliyle. Birkaç yıl önce yakın bir arkadaşım ameliyat olmuştu, epeyce bir zaman evde kalması gerekiyordu. Boş zamanlarında tv’deki içi boş programları izlemek yerine kitap okumayı tercih ettiğinden benden kitap istedi. O arkadaşımın da kitaba çok değer verdiğini bildiğimden, kütüphanemdeki kitapların okunmasından büyük haz duyduğumdan ve bir zarar gelmeyeceğini düşünerekten “Paris Düşerken” adlı romanın ilk cildini verdim.. “Oku sonra ikincisini veririm” dedim..

Aradan epeyce bir zaman geçti kitap bana geri dönmeyince sordum okudun mu diye, arkadaşım yüzüme şaşkın şaşkın bakarak öyle bir kitabın onda olmadığını söyledi. Ben ondan daha şaşkın, sesimi çıkaramadım. O kadar eminim ki ona verdiğimden, hafızama kazımışım aklım kitapta zaten.. Başka bir şey olsa hiç aldırmam ama iş kitap olduğunda aklıma takıldı. Ha deyince de yenisini bulamıyorsun ki.. Oğlunun da evde olduğu bir günde hep birlikte otururken oğluna sordum, öyle bir kitap hatırladığını bir arkadaşının okumak için aldığını ama kimin aldığını hatırlamadığını söyledi. Hatta “Sema teyze sen o kitaptan ümidi kes” dedi bana pişkin pişkin… “İki ciltlik bir kitap ve bulmam da çok zor hafızanı zorla belki hatırlarsın” dedim ama nafile… Kitapseverler benim o andaki hayal kırıklığımı anlarlar sanırım.. Ben de zaman zaman arkadaşlarımdan alırım ama okur okumaz mutlaka veririm.

Her gördüğüm kitapçıya, Galatasaray’daki sahaflara sordum ama yok, bulamıyorum. Bir yerde yenisini buldum ama almak istemedim. Bana yabancı geldi o kitap, cildi pırıl pırıl sanki o kitap değilmiş gibi. Ben 70’li yıllardaki basımını istiyordum… 2 yıl kadar sonra Kadıköy’de sinemaya gideceğiz arkadaşımla. Bilet aldık ama filmin başlamasına vakit var. Biraz dolaşalım dedik. Sinema bir pasajın içindeydi, eski kitaplar satan bir kitapçı gördüm tesadüfen.. Arkadaşıma dedim ki “gel şu benim kitabı soralım, içime doğuyor sanki burada bulacağız gibi”. Gerçekten de buldum kitabı, hem de 2 ytl gibi komik bir rakama ve eski basım..

O günkü sevincimi düşünüyorum da, havalarda uçuyordum, sürekli yanımdaki arkadaşımla paylaştım. Öpücükler kondurdum kitabıma “iyi ki bugün bu sinemaya gelmişiz” dedim defalarca… Uzun zaman kitaplığın önünden geçerken o kitaba bakıp gülümsediğimi hatırlarım... Birkaç kez daha benzer durumlarla karşılaşınca kendime bir formül buldum ve kim benden kitap isterse “yeminliyim veremem” diyorum, verip de peşinden koşacaksam vermemek daha iyi diye düşündüm.. Eminim ki aranızda bu durumu yaşayan pek çok kişi vardır çoğu kişi bu dertten muzdariptir..

Keşke insanlar daha duyarlı olsalar, okuduktan sonra geri getirseler de o kitaplar raflarda duracağına, kitap fiyatlarının pahalı olduğu ve okuma alışkanlığının hemen hemen hiç kalmadığı ülkemizde pek çok kişi tarafından okunabilse…

 
Toplam blog
: 203
: 2037
Kayıt tarihi
: 23.10.06
 
 

İnsanların yapmaktan mutlu oldukları hobileri vardır. Benim de en severek yaptığım, hayatımda yen..