Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

14 Aralık '15

 
Kategori
Deneme
 

Sen, sen olmaz isen, yok olmaya mahkumsun demektir.

Sen, sen olmaz isen, yok olmaya mahkumsun demektir.
 

ÖZENTİ


Herkesin bir yaradılış gayesi vardır. Bu yaradılış gayesi ile yaşam mücadelesini kazanır veya kaybederiz. Her yaradılışın kendine özgü bir yapısı, olgusu, biçimi vardır. Bu olgu kişilerde olduğu gibi toplumlarda da vardır. Gelişmişlik, ilericilik, yönetme hep insan yapısında olan ve bu duygularla toplumları hatta kişileri farklılaştıran unsurlar olarak karşımız çıkmaktadır. Özenti ise kendi benliğinden, kişiliğinden, yapısından ödün vererek bir başkasının yerine geçmek veya onun gibi davranışlar sergilemektir. Çağa ayak uydurmak bir başka toplumun himayesine girmek onun gibi, onun eserlerine inananarak doğruluğunu kabul etmek, onun gibi davranmak değildir. Bir İngiliz edebiyatını okumak ve unun edebi şeklinde edebi eserler yazmak, İngiliz gibi giyinmek ne kişiyi ne de toplumu çağdaş yapmaz. Medeni olmak bir Amarika'lının, bir Avrupalı'nın sokak ayakabıları ile evin içinde gezip yatağına ayakabısı ile çıkması çağdaşlık ve medeniyet unsurlarını getirmez. Bir Fransız'ın yemek çeşitliliklerine göre şarap seçip içmesi ilericilik olamaz. Ne ingilizi ne Fransızı ne de Amerikan ile Avrupalısı bir Türk kimliğinde ve benzetmesinde olamaz.

Onlar biz olmaz iken günümüzde biz neden özümüzü kaybederek onlarcı olmaya veya onlar gibi davranmaya çalışıyoruz. Bu karmaşalık nereden gelmekte. Kendi özümüzden ve kimliğimizden uzaklaştırılarak yok edilmeye veya asimile edilmeye, sömürülmeye çalışılmaktayız. Çekirdek toplumları inanın kendilerini, kendilerine bıraksanız daha huzurlu bir dünya olacağı inancındayım. Bir toplumun elinde teknik bilim olmayabilir, ancak dünya nimetlerinin zenginliğine sahip olabilir. Bu zenginliklerin ne manaya geldiğini, nasıl kullanması gerektiğini bilmeye bilir veya elindeki imkanları alınmış olabilir. Teknik bilim kullannımında bilimi doğrultusunda, olmayanı sömürmesi ile birlikte kendini yücelterek onu yok etmeye çalışması kabul edilir bir olgu olmasa gerek. Unutulmamalıdır ki nimet olmadıktan sonra hüküm sürmenin bir manası yoktur. Açken herşey yenilebilir, doymaya başladığınızda, yediklerinizden tiskinmek kaçınılmaz olabilir.

Bakın, yakın komşularımıza, kendi kimliklerinden öz benliklerinden ayrıldıklarından nelerin oldugunu, açın da gözlerinizi görün ve görelim. Bizde onların düştügü duruma düşmeyelim. Öyle bir düzen düşünün ki ! yüzyıllar boyu adaletle barışla toplumları birbirine kaynaştırmış, huzur ve barış içerisinde sen sucusun, sen bucusun demeden, ilimde, irfanda, fende, sağlıkta hatta uzay biliminde çıgırlar açmış kendi geçmiş ecdat toplumuna özenti durmuşken, yok etmeye katliamcı, benci bir topluma özenti hoş olmasa gerek. Bencilik ve egoizmin hüküm sürdürdüğü ezilmişlik ve kaybolma korkusunun getirdikleri ile üstüncülük yaratma ve yaradılma gayesinin üstüne çıkarak, yaratma ile hükmetme kimlikleriyle baskıcı bir toplumun yaşattıkları arasında ki farkı görmek gerekir. Huzur ve barış ile mevcut Dünya nimetlerinden faydalanmak bu kadar mı zor bilinmez. Özentinin olumsuz yönlerinin alınmasıyla birlikte, bencillik ile gelen karşı görüşü ve iyimserliği yok edişi aşikar bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Özenti daima iyi olumlu olgular içerisinde olursa dogruluğu kardeşliği ve barış içerisinde yaşamı getireceği kanaatinde olarak iyimser özentiyle kaliteli bir yaşam diliyorum.

 

17.12.2015

 
Toplam blog
: 84
: 2161
Kayıt tarihi
: 21.08.07
 
 

Sağlık sektöründe toplum sağlığı teknisyeni olarak çalışmaktayım. Yüksek okul mezunuyum. Konuşmay..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara