Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

11 Ekim '11

 
Kategori
Güncel
 

Sen ağlama Erdoğan!

Sen ağlama Erdoğan!
 

iNSANIN SEVDİĞİNİ YİTİRMESİ KADAR ACI NE OLABİLR? YA ŞEHİT ANNELERİ?


Başbakanın sevgili anacığının cenaze töreninde ağlaması içimi acıttı. Ben de onunla birlikte ağladım. Zaten biraz sulu gözümdür dayanamadım. Başbakanı severim veya sevmem, yanlış yaptığında alabildiğine eleştiririm. Onu kendi söylemiş olduğu sözlerle vurmamdır bu eleştirilerim ve asla hakaret etmem, o anacığının tabutu yanında ben televizyon başında zırlayıp durdum.

Bu sırada aklımdan geçenleri de samimiyetle söylemek istiyorum. Ya dedim, şimdi başbakanın bu ağlayışına bazıları ne puntlar uyduracaklar, yok duygu sömürüsü yaptı, falan filan, atıp tutacak hatta ona kızanlar belki de neler söyleyecekler, bu durumundan zevk alacaklardır. Kendi kendime yok ya o kadar da olmaz dedim. Henüz 2 gün geçmedi ki bir yazarın yazısından öğrendiğime göre (ki oda çok kızmış) düşündüğüm aynen olmuş.

Ayıptır, günahtır ne ölünün arkasından söz edilir ne de başbakanın ağlamasına söz edilir. O anasının naaşı başında bir başbakan değildi, sadece yüreği kavrulan bir evlattı Ne kadar yaşlı olursa olsun, insan kaybettiği zaman değerini daha çok anlar. Ana gibi yar olmaz derler bu çok doğru bir sözdür. Anasına çok düşkün bir evlada da onu kaybetmek çok koyar. Allah başbakana sabırlar versin ve Tenzile Hanımefendiye rahmetler dilerim mekânı cennet olsun.

Aslında başbakan çok duygusal bir insandır. Halk adamıdır,  tabir caizse ben Türk’üm demese de tam bir Maço Türk erkeğidir. Bazen kendisini tutamaz mevkiine yakışmayacak hoş olmayan sözler eder. Bugün bir şey söylerse yarın tam tersini söyler. Biz alıştık ona.

Ondaki duygusallığı okuduğu şiirlerde, söylediği şarkılarda bulabiliriz. Aslında şair, sanatçı bir ruha da sahip kendisi. Şimdi bana da neler söyleyecek bazıları duyar gibi oluyorum. Amma da attın, başbakana yağ yapıyorsun, sanattan anlasa, değer verse Kars’ta ki özgürlük heykelini yıktırır mıydı diyecekler. Varsın desinler. Kimse kusura bakmasın ama o heykeli ben de beğenmemiş hatta başbakanın UCUBE sözüne de çok gülmüştüm. Ayrıca başbakana bu kadar eleştiri getiren benim yağ yakmama hiç gerek yok zira düşüncelerimiz taban tabana zıt. Türkiye’yi içinden çıkmaz bir duruma getirdiği için de müthiş kızgınım.  O başka bir şey.   

Esas anlayamadığım ne biliyor musunuz? Bu kadar özelliklere sahip bir insan nasıl oluyor da bazen bu kadar taş kalpli olabiliyor? Birisine kızdığı zaman müthiş bir şekilde bedelini ödetiyor. Mesela bir Ergenekon’dur tutturdu, Türk Ordusunda general bırakmadı. Aydınlarımızı, bilim adamlarını, gencecik askerleri teker, teker tutuklatıp zindanlara attırdı. İnsanlar ne suç işlediklerini bile bilmiyorlar. Bunu her zaman bıkmadan yineleyeceğim. Kimse kusura bakmasın.

Çarşaf, Sakal, Testere, Balyoz, Çekiç belki şu anda unuttuğum daha başka isimlerle anılan güya darbe planlarının senelerdir bir neticeye ulaşmaması ve davaların uzayıp gitmesi hepsinin de ERGENEKON a bağlanması artık sabırları zorlar duruma getirdi. Tüm bu düzmecelerle yürütülen davaya artık inanmıyor ve insanları, Ordumuzu bu kadar yıprattıkları için lanet okuyorum. İnsanın aklına ister istemez başka şeyler gelir oldu.

HÜKÜMET ACABA ÖCAL’nın emrine göre mi hareket ediyor? Öyle ya orduya bu kadar düşman olan sadece PKK dır. Seçimlerde referandumda PKK ile anlaşma yapıldığı bir şeylerin vaat edildiği gün gibi aşikâr. Vaat verilmediğini farz edelim o zaman PKK neden silah bıraktı da, şimdi neden kudurmuş gibi saldırıyor? Başbakanın bunu bir an önce açıklaması lazım.

Ne vaat etti de yapmadı?

Öte yandan parasız eğitim istiyoruz diyen iki çocuğu 19 ay hapiste tutup hayatlarını kararttı. Oysaki o çocuklar sadece ona seslerini duyurmak istiyorlardı. Başka da hiçbir dertleri yoktu. İşte, başbakanın o duygusal kimliği yanında böylesine kalpsiz, böylesine vicdansız davranışlarına bir mana veremiyorum. İnsan bu kadar nasıl acımasız olabilir ya? Geceleri nasıl rahat uyuyabilir? İnanın bunu çözmüş değilim. Merak ediyorum açıkçası, başbakan iki kişilikli midir? Bir insan nasıl bu kadar değişken olabilir? Tüm bunları iktidarda kalabilmek adına yapıyorsa yazıklar olsun diyorum. Nasılsa güç eline geçmiş, bu halk ama şöyle ama böyle bir şekilde ana oy vermiş.9 senedir iktidarda.

Ona açık yürekle sormak istiyorum. Türkiye’yi bu hale getirmek için mi iktidar oldu? Oysaki insanlar ona güvendi daha rahat yaşayabilmek adına oy verdiler. O ne yaptı? Türkiye’de satmadık ne kaldı Allah aşkına? İnsanlar işsiz, sefil oldular. Birileri zengin oldular, diğerleri yoksul kaldılar. Kendi halkının durumuna bakmadan Arap ülkelerine fetva vermeye başladı. Türkiye’de her gün insanlar ölüyor, şehitler veriliyor ama gelin görün ki bunlar hiç te umurunda değil, tek derdi BOP başkanlığı ve Amerika’ya, AB ye hizmet. Görünüş o. Yazık ediyor ülkeye, yazık ediyor halkına ve kendisine. Açıkçası gün gelir ki tüm bunların hesapları bir, bir sorulur insandan. Alma mazlum ahını, çıkar aheste derler. Başbakanın bu acımasız halini hiç sevmiyor nefret ediyorum.

Başbakanın artık biraz toparlanması ve kendi vatanı, halkı için güzel şeyler yapması gerek. İlk önce bu yargısız infazlara son vermeli,  ÖZEL YETKİLİ mahkemeleri derhal kaldırması gerekir. Bu saçma sapan tutuklatmalara ki artık Hitler devrini yaşar olduk neredeyse, bir son vermelidir. Her şeyin onun iki dudağı arasında olduğunu biliyoruz. Yeni Anayasa da ilk üç maddeye asla dokunmamalı ve insanlar arasında, din, dil, ırk ayırımı yapmamalıdır. Hiçbir zaman unutmamalıdır ne Amerika ne AB asla ona dost olamazlar. Saddam’ı unutmamalıdır başbakan. Amerika kullandı, kullandı sonra nasıl harcadı adamı.

*********

Albay Suat Aytın siteminde çok haklıdır.

"Balyoz Planı" davası sanıklarından Albay Suat Aytın, halkın davaya yönelik tavrını eleştirmiş."Sokak köpeklerinin haklarını savunmak için yürüyüş yaparken, Peygamber ocağı ordunun itibarının zedelenmesine göz yumulmuştur. İleride halkımız bunun bedelini ödeyecektir" demiş. Çok doğru söylemiş.

Bu sözlerde hem acı, hem sitem var. Günlerdir Silivri Zindanları önünde çadırlar kuruldu kaç kişi gittik oraya? Hangimiz veya kaç kişi savunduk onları?

Düzmece yalanlarla bir ordunun neredeyse tüm komutanları içeride boşu boşuna tutsaklar.

Bundan önceki genelkurmay başkanlarına da yazıklar olsun! Onlar da nasıl rahat uyku uyuyabiliyorlar merak ediyorum. Bu TESTERE, BALYOZ, ÇEKİÇ mekiç her ne ise planları madem yapılıyordu onlar neredeydiler? Bu ordunun içerisinde değiller miydi? Bana kalırsa kalıplarının adamları değillermiş. Yahu bir şey deyin, ses verin bir sesinizi duyalım.

Yoksa bana dokunmayan bir yılan bin yaşasın düşüncesinde misiniz? Adalete yardımcı olun, bir şeyin ucundan tutun. Arkadaşlarınıza vefalı davranın. Gerçekten suç işleyen varsa meydana çıkartın, suçu yoksa da özgürlüklerine kavuşmaları için uğraş verin biraz.

Silah arkadaşlarınızı kaderleri ile baş başa bırakmak hiç şık olmadığı gibi size olan saygımızı da yitirtti bizlere. Yazıklar olsun hepinize.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bugün beklenen açıklamayı yaptı. Köstebeğin kim olduğunu herkes, yani onu izleyenler öğrendi. Bunu yaymak örgütün ve milletvekillerinin görevi olmalıdır. Çünkü herkes izlemeyebilir o saatte. Ben şahsen Sn. Genel Başkanımdan biraz güncele de değinmesini beklerdim. Elektriğe, doğal gaza yapılan zamlar mesela. Mesela Özel Yetkili Mahkemelerden bahsetmesini, Anayasa’da kırmızıçizgiler sayılan 3 maddenin asla değiştirilemeyeceğinden bahsetmesini isterdim. Bunlara da zaman ayırabilmeliydi diye düşünüyorum.

Buradan bazı televizyon kanallarına da seslenmek istiyorum. Sn. Başbakanın annesinin cenaze törenini saatlerce yayınladınız ama öte yandan vatan için şehit olan bir askerimizin son yolculuğuna değer bile vermediniz. Kısacık geçiştirdiniz. Orhan Gencebay ve diğer sanatçıların başbakanın annesinin cenaze töreninden sonra şehit cenazesinde de görmek isterdim.

Yunanistan’daki toplu yürüyüşlere zaman ayırabilirken, Türkiye’deki İşçilerin, sendikaların hak arayanların, on binlerce kişinin sokak eylemlerini göstermiyor, çığlıklarına kulak vermiyorsunuz. Bu mu sizin televizyonculuğunuz? Aslında sizleri boykot edip izlememek gerekir diye düşünüyorum. Vatandaşın her hususta bilgilenmesi, kendi kararını kendisinin vermesinin önünü kesiyorsunuz. Evet, sizleri izlememek gerek.

Neyse, sevgili okurlarım bu günde yazım uzun oldu kusura bakmayın ama çok doluyum ne yapayım. Kusura bakmayın. Hepinize sevgi ve selamlar sevgiyle kalın. 

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara