- Kategori
- Güncel
Sen neymişsin “Teleferik” hurdası!

Trabzon AKP İl Başkanlığı Trabzon’daki bir yerel gazeteye verdiği paralı ilanlarla, bir önceki belediye başkanını yani şimdinin CHP milletvekili adayı Volkan Canalioğlu’nu köşeye sıkıştırma adına çeşitli sorular soruyor.
Neymiş, Volkan Beyin eşi 5 yıl boyunca makam aracına binmiş.
Konuyu bilmeyenler, başkanın makam aracının Nermin Hanıma tahsis edildiğini düşünecektir.
Nermin Hanım haklı olarak bu iddiayı dile getirenlere ateş püskürüyor.
Volkan Beyin çeşitli açılışlara ve resmi törenlere eşiyle birlikte gitmesinin bu şekilde istismar edilmesi, bence de ucuz bir politik manevradır.
Nermin Hanım’ın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na, 19 Mayıs’a, 30 Ağustos’a, 23 Nisan’a veya çeşitli açılışlara eşiyle birlikte aynı makam aracına binerek katılması doğal değil mi?
Sayın başbakan, bakanlar ve diğer belediye başkanlarının eşleri, benzer durumda törenlere taksi ile mi katılıyorlar acaba?
Seviyeyi bu denli düşürmek kimseye bir şey kazandırmaz.
Aynı gazetede sorulan ikinci soruya konuyu ayrıntılı olarak bildiğim için kahkahalarla güldüm.
Neden mi açıklayayım:
Bir dönem Trabzon’da belediye başkanı olan Asım Aykan, “kimsenin hayal edemediğini uygulayan bir ekolden geldiğinden”(!) Trabzon’daki Âşıklar Parkı’ndan Boztepe’ye teleferik yapma hevesine kapılmıştı.
2003 yılında Ali Ağaoğlu adında Trabzonlu bir işadamı, kendine ait Bursa Uludağ Kuşaklıkaya Tesisleri’nde hurdaya ayırdığı telesiyej malzemelerini Trabzon Belediyesi’ne hibe ettiğini açıkladı.
Bunun üzerine Trabzon Belediyesi 19 eleman, 1 Tır, 6 kamyon ile bu hurda malzemeyi Bursa’dan aldırarak, Moloz’daki belediye alanına atar.
Ancak belediyenin ekibini yöneten sorumlular, ne alırken ne de depolarken bu hurda malzemenin ağırlığı ve niteliği ilgili hiçbir kaydını tutmazlar.
Dönemin belediye sorumluları bu hayal projesini yapamayacaklarını anlayınca, projeyi soğutmaya alırlar ve zaten yarısı çürük olan tonlarca malzemeyi tamamen çürümeye terk ederler.
Volkan Bey henüz belediye başkanı olmadan, yani seçime 2 ay kala mevcut belediye yönetimi bir hurda ihalesi açarak, “sac kaporta ve diğer malzemeleri” satar.
Ancak satılan hurda oldukça büyük ağırlıktadır, sadece “sac kaporta hurdası” 80 ton civarındadır.
O dönem belediyenin toplam 271 aracı olduğu ve hepsinin de çalıştığı göz önüne alındığında, bu denli fazla miktardaki kaporta hurdasının değil bir yıl 5 yılda bile birikmesi olanaksızdır.
Bir dönemin hayal projesi olan meşhur “teleferik malzemeleri” yani hurdaları, bu ihalede satıldı mı diye tartışmalar yapılır.
2 ay sonra 2004 yılının Mart ayında seçimle başkan olan Volkan Beyin bu gelişmelerden haberi yoktur.
2 yıl sonra AKP’li bir belediye meclisi üyesi, verdiği dilekçeyle “meşhur” teleferik malzemelerinin akıbetini sorar.
Resmi kayıtlarda gözükmeyen bu hurdalar, depolandıkları alanda da bulunamazlar.
Volkan Bey döneminde Makine İkmal Müdürlüğü’ne atanan yetkiliye yapılan devir-teslimde bu türden bir malzemeden hiçbir zaman bahsedilmez.
Ancak AKP’li üye, Volkan Bey yönetimini “sıkıştıracağını” düşünerek konuyu mahkemeye götürür.
Bu arada AKP’nin bütün ağır toplarının Ankara’dan devreye girdiği iddiası Trabzon’a ulaşır.
Hatta dönemin AKP milletvekili Kemalettin Göktaş, aldığı uyduruk duyumlara dayanarak zehir zemberek açıklamalarda bulunur.
Belediyenin üç mühendisi mahkemede yargılanır.
Belediyedeki AKP’lilerin mahkemeye tam kadro “pres” uyguladığı iddia edilir
Mahkeme sonucu belediyeye sokulan malzemeleri tutanağa geçirmeyen eski yöneticiler aklanır ama malzemeleri hayatında görmeyen yeni müdür nedense ceza alır.
“Hükmün açıklamasının ertelenmesi” kuralı gereğince ceza kesinleşmeden buzdolabında bekletilmeye alınır.
Gazetedeki bu siyasi soru bana “kör ölür badem gözlü olur” atasözünü anımsattı.
Soruyu soran AKP yönetimi, içeriğini kimsenin bilmediği, kaydı bile olmayan uyduruk teleferik malzemelerine “1 milyon dolar” gibi afakî bir değer koymaktan kendini alamamış.
Bu bayatlamış “hurda muhabbeti”ni, güya ağır bir suç gibi gazetede soruya dönüştüren kişiler, komik olduklarının farkında mıdırlar acaba?