- Kategori
- Sinema
Sen uyursan, herkes ölür!

Nefes
İnsanoğlu, kendi iradesiyle başlattığı bu savaşların kendisi üzerindeki etkilerini, bir NEFES karşısında nekadar anlamsız olduğunu hangi zaman diliminde anlar kim bilir!
Ancak; konservatuar mezunu 40 genç, bir seneyi aşkın bir süredir, insanları bu bilince davet etmek için uğraştı. Farklı coğrafyalarda doğmuş, yetişmiş, farklı eğitimler almış gençler, asker olduklarında tek bir amaç için bütünleşiyorlar. Ama yaşananların, her biri üzerindeki etkileri, yansımaları farklı oluyor. Sığdırabildiği kadar, her gencin kısa kısa yaşantısından ve olaylardan etkilenişlerinden bahsediyor film. Anneleri, eşleri sevgilileri, kardeşleri ile arkalarında bıraktıkları yaşamlarına, sırf geride kalanlar rahat yaşam sürebilsin diye, ara veriyorlar hatta belki de son. Hele hele, savunmaya ihtiyaç duydukları yine bir insan iken, iyice anlaşılmaz oluveriyor bu çekilenler..
Çözüme ulaşılıcak yönetemleri belirlerken insan, çözümsüzlükten ötürü savaşmayı tercih ediyor. Güç kimde ise o kazanıyor. Savaşlar her zaman fiziki olmuyor aslında. Bir de zihin savaşı var ki, belki de burda kazanılsa hiçbirine gerek kalmayacak. Bir ideolojiyi savunup, sistemi kökten değiştirmek isteyenler, ellerinde pankartlarla Taksim Meydanı'nda yürüyüp, inançlarını çoğunluğa benimsetmek isteyenler... Bir çok yönetemle savaşabiliriz.
Bana göre toplumu istenen yere çekmek, herkesin en iyi, en doğru olan doğrultuda düşünmesini sağlamanın tek yolu var. O da sanat! İnsanlar her zaman bir şairin, bir ozanın, bir ses sanatçısının söylemlerini benimsemeye meğillidir. Dünyada olup bitenler en güzel nasıl anlatılır? Sanatkarlar her dönem zamanın aydınları olmuşlardır. İşte bundan dolayı, çoğunluğa bir ideolojiyi benimsetmek istiyorsanız, kiminiz şair, kiminiz senarist, kiminiz heykeltraş, kiminiz tiyatrocu olmalısınız.
"Nefes" de olması gerekini yapmış, ve insanlara şu mesajı bırakmıştır:
Savaşlarda kazanan taraf olmaz.
Uyuma insan!
Sen uyursan, herkes ölür!