- Kategori
- Öykü
Seninle gelirim

Haritadan yer beğendim kendime... Hem de dünya haritasından…
Söylemem nereye gittiğimi.
Kaçıyorum.
Kendimden…
Eski ama eskimeyen bir zamanda küçücük bir kadın vardı. Kendi ülkesinde, kendine dair hayalleri umutları vardı bu kadının. Öyle umutlar ki küçücük cirmini aşan…
Bu küçük kadın büyük bir adam sevdi bir gün. Adam büyüktü büyük olmasına ama asıl büyüklüğü kadının sevgisindendi.
Uzun zaman yaşadılar birlikte, kadına kısacık gelen. Ülkeler gezdiler, ayrılıklar, özlemler, kavuşmalar yaşadılar. Hatta bir kızları oldu, güzelliği karşısında isim bulmakta müşküle düştükleri.
Adam uzaklara gitti sonra. Kadın ardından “seninle gelirim” dedi. Adam cevap vermedi. Verdiyse de duymadı kadın.
Adam gidince kadın sığamadı hiçbir yere, yaşayamadı adamdan geri kalan, hafızasından silemediği binlerce anı binlerce hayalle... O da gitti, bilmediği bir başka şehre…
Sonra adam buldu kadını, zaten kadın da izlerini silmemişti ardından… Ama yolunda gitmeyen bir şeyler vardı, yürümeyen bir şeyler…
Adamın yokluğu öyle yaralamıştı ki kadını, artık varlığı bile acıtıyordu onu.
Şimdi gerçekten gitme vaktiydi.
Tükenmişlerdi.
Kadın bir zaman “seninle gelirim” demiş, adam cevap vermemişti. Verdiyse de duymamıştı kadın...