Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sevdiğiniz kişi bir başkasının kollarında!

Sevdiğiniz kişiye bir hoşluk yapmak istiyorsunuz; mesela pat diye okuduğu ya da çalıştığı yere gidiyorsunuz.

Aynı yerdesiniz de, belki, birer kahve alıp da geliyorsunuz.

Amanın! O da ne?

Sevdiğiniz bir başkasının kollarında; başını yaslamış hiç olamaz dediğiniz birinin omuzuna ve saçları okşanıyor, gözünüzün önünde…

O ise arkası dönük; farkında bile değil gördüğünüzün!

******

Ne yaparsınız?

******

Bir zahmet düşünün, hatta bir kenara not edin, lütfen!

******

Mesela, görmemiş gibi mi davranırsınız?

Ya da, yüzüne mi tükürürsünüz?

Parmağınızdaki yüzüğünü çöpe mi atarsınız; ya da tokat atmak daha mı rahatlatır?

Dövmek, sövmek, hatta öldürmek gibi örneklerimiz mevcut; dil demek istemese de yaşadığımız coğrafyanın, yani toplumun, gerçeği bu!

Maalesef…

******

O melun ana dönersek, hani sevdiğiniz kişiyi bir başkasının kollarında gördüğünüz zamana: O çok sevdiğiniz üç dakika önce pek sevdiği anneannesinin öldüğünü öğrendi!

O an şaşkınlık içindeyken ilk farkedip de “Ne oldu?” diyen kişiye “Anneannem ölmüş!” deyiverdi ve o an gerçeği algıladı!

Karşısındaki kişi olayı daha net kavradı, tabii ki, zira dışarıdan bakan kişiler için hep daha kolay ve de, yaraları koyarsak bir kenara, hep daha makuldür!

Açtı kollarını, açılan kollara ait göğüse yasladı başını…

Gözyaşları sırım gibi akarken, şokunu yaşıyordu!...

******

Bir şok yaşayan da sevgiliydi!

Neler umarak geldiği yerde sevdiğini bir başkasının kollarında görmüştü; o başka kollar ki hem sarıp, hem de saçlarını okşuyordu ve o sevgili ki hiç tedirgin olmadan başını onun omuzlarına, göğsüne koyuyordu! Burnunu gömmüştü! Öyle; için için kokluyordu!..

******

Öyle için için ağlarken omuzuna bir el dokunur, mesela, bir döner ki: sevdiğidir!

Boynuna atlamak ister…

Gözü bir yabancıdır oysa, kolu itekler; nefesi yılan-çiyanı aratmaz!

******

O an işin gerçeğini anlayacak dinginliğe sahip olan çok az insan var; sonradan işin iç yüzünü anlayanlar içinse “Geçmiş olsun!”

Zira; hangi kişi sevdiğine ve sevildiğine inandığı kişi tarafından en acı zamanında yargılanmak ister?

En mutlu zamanında da yargılanmak istemediği gibi!...

******

Reiki ile haşır-neşir olurken öğrendiğim bir örnekti yukarıda verdiğim; belki de bir şekilde siz de biliyordunuz; lakin en mutlu zamanında insanın yargılanması durumu şu an aklıma gelendir: Çok başarılı olunduğu dönemlerinde de insanlar en çok sevdikleri tarafından hırpalanırlar!

Ahh, o önyargılar!

Ve dahi korkular!

Oysa sevgi barındırmamalı hiç birini!

******

Var ya; sevginin lafı çok kendisi yok olan coğrafyalardan birindeyiz.

Sevgi adına doğurduğu çocuğunun hayatına yön verme, sevgi adına çocuğunun hayat eşini seçme; sevgi adına hangi okula gideceğine karar verme, doğan çocuklarına isim verme…

Bir “Günah” bellenmiş, bir “Namus”… Kendi çocuğunu katledip de başını dik tuttuğunu sanan kaç toplum bu dünyada var?

******

Ve… Kim bilir, babasından yediği tokatı anlatırken okul arkadaşı bir omuz atmış ve omuza başını yaşlı gözlerle dayamış kaç genç kız telef olmuştur?

Kaç kadın bu yüzden öldürülmüş, kaç ilişki bu yüzden bitmiştir?

******

İşin gerçeğini öğrendikten sonra af dileyeceksin, kabul edenler de olacaktır, kabul etmeyenler de…

Affın kabul edildikten sonra bir süre kendine çeki düzen vermeye çalışacaksın ama tam olarak durumu anlamayacaksın!

Benzer şeyler gündeme gelecek, belki, benzer şekilde affedileceksin…

Kendine güvenen kişiler, muhtemelen, affetmeyecektir!

Ya da, en azından, tartıya koyacaktır…

Benzer ilk hatada tavrını ortaya koyacaktır!

******

Eeee, hadi bir düşünün: Korkularınızdan kaynaklanan önyargılarınızdan dolayı “Keşke”lerle dolu pişmanlıklar mı yaşamak istersiniz, yoksa, bir-kaç dakika sakin kalıp sevdiğinizin başını omuzuna koyduğu kişiden sonra sizi görüp de “Anneannem ölmüş, aşkım!” diyerek kendini kollarınıza atmasını mı?

 

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com

 

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..