- Kategori
- Sosyoloji
Sevgi anlaşmak değildir [2]
![Sevgi anlaşmak değildir [2]](https://iblog.milliyet.com.tr/imgroot/blogv7/Blog333/2011/09/11/53/29769-3-4-79a32.jpg)
Bütün gereksinimler zamanla insanı zayıflatıyor ve derken en akıllı balığın bile yenildiği güç, “ açlık ” oluyor.
İnsan bir kimseye sırf gereksinim duyduğu için bağlanıyor ve bunu da ‘ sevgi ’ olarak nitelemekten çekinmiyorsa, büyük bir yanılgı içine düşüyor...
Oysa aydınlatıcı sözleriyle, Ajda Pekkan’ ın güzel yorumundan dinlediğim ve hepimizin bildiği bir şarkı ne diyor:
Sevdim seni bir kere
Başkasını sevemem
Deli diyorlar bana
Desinler değişemem
Desinler değişmem
Desinler değişmem
Daha yolun başındasın
Değişirsin diyorlar
Oysa sana çıkıyor
Bildiğim bütün yollar
Sevgi anlaşmak değildir
Nedensiz de sevilir
Bazen küçük bir an için
Ömür bile verilir
Sevgi anlaşmanın da ötesindedir...
Sevgi sorumluğu ve saygıyı da ayalaşabildiği ölçüde sevgidir.
Sevmeye ve sevilmeye karşı duyduğumuz ihtiyaç, tüm sorumluğunu kabul ettiğimiz, özgür ve bağımsız olarak yaptığımız seçimlerle anlam kazanır. Sonuçta, seçtiğimiz insanı iyice tanıyıp, ona anlayış, hoşgörü ve saygı duyarak sevebildiğimizde, ihtiyacımızın gerçek anlamını keşfetmeye başlarız.
Bir ayna olarak ilişkilerde, kendi içimizdeki sonsuz sevebilme ve parlayabilme gücünün ihtişamıdır bu. Bu nedenle sevgi, yaşam gücümüzün ve bizi serüvenlere iten coşkumuzun sürekli yükselen bir ivmesi olacaktır.
Neden mi? Çünkü bir kişiye duyduğumuz böylesine büyük bir sevgi, bizi hayatı, doğayı, hayvanları ve tabii ki diğer insanların tümünü sevmeye yönlendirecektir.
Sevdiğinin dışında her şeye ilgisiz kalan birini düşünemiyorum bile... Bunu ancak büyük bir “bencillik”le açıklayabiliriz ki, hayat duygularımızı bastırmamıza izin vermeyecek kadar kısa!
En büyük yenilgiye uğradığınızı düşündüğünüz anda kendi kendinize şunu sorun: “Olabilecek en kötü ihtimal ne? Buna kendimi hazırlıyorum. Sonra da bu ihtimalden kurtulmanın yollarını soğukkanlılıkla bulacağım.”
Unutmayın ki korkaklar her gün, cesurlar bir kez ölür! Sevmek bir sanattır ve korkularınızı yenmek de, elinizdeki en büyük güç sevgidir...
En büyük yardım, kendinize yaptığınız yardımdır...
Artık her sabah uyanığınızda sevgiye açın gözlerinizi. Hiçbir şeyin huzurunuzu bozmasına izin vermeyin. Hayat güzel, sevmek güzel şey!... Sağlık, mutluluk ve zenginlikler hakkında konuşun. Hayatınızdaki en önemli zenginliklerin sevip sevdikleriniz olduğunu unutmadan.
En kötü dediğimiz şeyin bile mutlaka bir nedeni vardır ve yargılamadan önce üç defa düşünmek gerekir. Bugün size kötü gelen şeyler, yarın daha farklı ve yararlı görünebilirler gözünüze. Bu nedenle, sevginin de verdiği güçle, olumlu bakın hayata!
Hayata küser ve insanlarla aranıza duvarlar örerseniz, kaybeden yalnızca siz değil, sevginizi ve ışığınızı eksik ettiğiniz diğer insanlar da olur... Özgürlüğünüzü, özsaygınızı ve etkin ilginizi kaybetmek yerine, geçmişin hatalarını unutun ve onlardan yararlanmanın yollarını bulun.
Öyle sevin ki hayatı, kuşkular karşısında soğukkanlı, öfke karşısında olgun, sorunlar karşısında çözümden yana olun. Sorun olarak karşımıza çıkan her şey, bizi bir sonraki aşamaya geçirmek ve gelişmememiz içindir...
Şimdi sizin gününüz. Siz “sevme sanatı”nı öğrenip uygulamaya başladığınızda, önce dünyanız, sonra ilişkileriniz ve derken toplum ve dünya, çok daha sevgi dolu bir topluma doğru dönüşmeye başlar.
Artık biliyoruz, hayat dediğimiz şey, sevene her gün sevda!...