- Kategori
- İlişkiler
Sevmek gibisi var mı be!

Girizgah kısmını geçip direkt sonuca geleceğim 'Önemli olan sevmekti'
Şimdi bu sonuç kısmından ilerleyelim; bu satırları gerçekten özümseyerek ve tüm samimiyetimle kaleme alıyorum, sevdiniz diye o kişi tarafından sevilmek zorunda değilsiniz. Nazim Hikmet zamaninda cok guzel anlatmis aslinda, 'Yani sen elmayi seviyorsun diye, elma da seni sevmek zorunda mi?'
Bunları bir dostun acı söylemleri olarak düşünebilirsiniz. Acının getirdiği tecrübeler, bu hayatta bize çok şey katar eğer görmesini bilirsek. Mesela hiç aşık olmadan ölen insanlar var, en azından siz aşık oldunuz. Dünyanın en güzel duygularından birini tattınız, deneyimlediniz. İzlediğiniz aşk filmlerini ilk kez anladınız mesela. Elbetteki biliyorum, olayın içindeyken bu şekilde düşünmek çok zor, ama gerçek bu. Aşık insan başkalaşır, aşka düşen insan muhakkak ki büyür. Mesela büyüdünüz!
Güzel şeyleri görün, hayattaki diğer güzel şeyleri farkedin. Acılarınızı kabul edin, gerçekleri inkar etmek yerine, onlarla yaşamayı öğrenin, hayat çok kısa ve dünyaya yalnızca bir kez geliyoruz. Bunun şakası yok! Zaten çok kısa olan hayat, sizi sevmeyen birisinin peşinden koşmak için heba edilmeyecek kadar değerli. Kendinizi ona sevdirme seçeneğiniz yok, kimse kimseyi zorla sevemez, eskilerin deyimiyle zorla güzellik olmuyor. Sevse severdi, severse yine sever, siz çabalamasanızda sever. Bu gerçekle barıştığınızda, dünya daha güzel bir yer oluyor.
Ve unutmayın ki, aşkı uğruna çöllere düşen Mecnun'dan bahsediliyor. Leyla herkes gibi biri. Yani önemli olan sevmekti. Sevmek gibisi var mı be!