- Kategori
- Güncel
Şeytan, iş başında

Şeytan ,iş başında....
İsrail, Misrail bilmem ben. Hamas’ imiş, Filistin Kurtuluş Örgütü imiş hiç bilmem.
Bu işler beni aşar. Ben siyaseti de , siyaset yapmayı da bilmem. Ne yazık ki bu konuda uzman değilim .Benim uzmanlığım ve ilgi alanım insandır. Çok basitçe, ‘bir anneyim’ ben…..
Bir, ‘İNSAN’ nım ben, olmam gerektiği gibi, bana öğretildiği gibi, bir insanım ben.
Ben Amerika’nın bir yıllık, beş yıllık, elli yıllık, yüz yıllık kısa ve uzun vadeli hesaplarını, sinsi planlarının ne olduğunu da bilmem. Amerika Devlet Başkanı’nın, kendisini bile kandırarak, gencecik kendi vatan evlatlarını da, nasıl sevgililerinden, çoluk çocuklarından , ana ve babalarından ayırıp, sözüm ona Irak halkını zulümden kurtarmak adına , cehennemin ortasına nasıl attıklarını anlamam. Ve o cehenneme atılan askerlerin, nasıldı birer katile dönüştüklerini, nasıl halka, cehennemi yaşattıklarını da.
Dünya devletlerinin , tam yanı başlarında bebeler katledilirken , neden suskun kaldıklarını, akbabalar gibi; hangi amaçla beklediklerini de anlayamam. Sıranın neden, İran’a , sonrasın da, Suriye’ye ve sonrasında da Türkiye’ye gelebileceğini de çözemem.Başkalarına ait olanı çalmayı da bilemem ben.
Dünyada büyük bir sessizlik, büyük bir kaynama var. Altında neler yatar bilemem.
Biraz aptalımdır ben. Daha önce de dediğim gibi, anne olmayı bilirim ben . İnsan olmanın ruhumu nasıl rahatlattığını bilirim . Her akşam yatağıma yatarken, o gün içinde kimlere ne kadar uzanabildiğimi, ve bunun bana verdiği hazzı bilirim. Ben, küçücük yavrumun, azıcık ateşi çıktığında nasıl panik halinde, başında nöbet tuttuğumu bilirim. Sokaktaki bir yavrunun ağlayan sesini duyduğumda, içimin acımasını bilirim. Koca koca bedenlerden ürküp, bir köşeye sıkışmış kedi yavrusunu , köpeklerden korumak için nasıl evime aldığımı bilirim.. Ben çocukluğumda , Şenay’ın söylediği şarkıyı söylemeyi.... ben, herkesi sevmeyi ve korumayı bilirim .Ben ; bana, Atalarımızın öğrettiğini bilirim.
‘’Bak kardeşim elini ver bana
Gel kardeşim
Neşe getirdim sana al kardeşim
Ye, iç, gül, oyna
Sar kardeşim kolunu boynuma
Sev kardeşim
Canım feda yoluna
Tap kardeşim tüm insanlara’’
Evladını kaybetmiş bir ananın, insanı deli eden, feryadını duymayı bilirim. O korkunç isyanı bilirim. Ben; ekranda, bebelerin küçücük bedenlerinde, misket bombalarıyla açılmış, kansız, koca koca delikleri gördüğümde, yüreğimdeki haykırışları bilirim.
Ben; bu tetikleri çeken, bu düğmelere basan, o pis ellerin, bir gün nasıl kendi evlatlarını sarabileceklerini, o katliam emirlerini veren dudakların, evlatlarını, torunlarını ve de torunlarının torunlarını , nasıl öpebileceklerini, onları uyuturken, ne tür masallar anlatabileceklerini ve yaşamları boyunca , bu minik yüreklerin , onlara haykıran seslerini duymaktan nasıl kurtulabileceklerini bilemem.
Ben; sadece, ‘İNSAN’ olduğumu ve ‘O KAHPELERİN’ olmadığını bilirim