Sigara nerede içilmeli?

Can'ın yaşadığı küçük bir sorunu çözebilmek için, müdürle görüşmemizde fayda olduğunu düşünerek cuma günü okula gitmeye karar verdik. Evden gelip benden önce okula varan eşimi, bahçe kapısının önünde, beden eğitimi öğretmeniyle sigara içerken buldum.

Okulun bu kadar yakınında sigara içilmesinin doğru olmadığını kendisine söylediğimde, şimdi biz de öğretmenle onu konuşuyorduk, dedi.

Kapalı alanlarda sigara içmek yasak olduğu için öğretmenler bahçe kapısının önüne dizilip sigara içiyorlarmış. Bu şekilde kendilerini gören öğrencilerden de rahatsız oluyorlarmış.

Öğretmenlerin hiç değilse böyle bir duyguya sahip olmalarına sevindim. Ancak, "sigara yasaklandı da ne oldu? Şimdi çocuklara daha kötü örnek oluyoruz. Buna bir çare bulunması lazım" demeleri de beni hayli üzdü, düşündürdü ve biraz da kızdırdı.

*****

Cumartesi akşamı Kanal D'deki Disco Kralı programına telefonla bir hanım öğretmen katıldı. Okan Bayülgen'e hayran olduğunu, kendisiyle tanışmak, konuşmak, dertleşmek istediğini söyledi. Okan Bayülgen de hemen özel olarak kendisini evden aldırıp stüdyoya getirtti.

Bir başka öğretmen arkadaşıyla birlikte izinsiz olarak canlı yayında yer alan hanımefendi, dertlerini ve isteklerini anlatırken, bizim okuldaki öğretmenlerin sızlanmalarına benzer bir şekilde, sigara yasağının, iş yerlerinden sokağa dökülen içiciler sebebiyle olumsuz bir sonuç doğurduğunu, buna bir çare bulunması gerektiğini söyledi.

Bir açıdan hanımefendi haklıydı... Son zamanlarda sayıları biraz artmış olsa da, genel olarak dışarıda sigara içen hanıma nadir rastlanırdı. Ancak şimdi her işyerinin önünde sigara içenler, öbek öbek gruplar meydana getiriyorlar ve gerçekten çirkin bir görüntü oluşturuyorlar.

Devlet, insan sağlığı için çok zararlı olan sigaranın kapalı yerlerde içilmesini yasakladı ve çok da iyi etti. Çünkü bu durum, içmeyenleri de en az içmiş kadar olumsuz etkiliyordu. Özellikle küçük çocuklar korumasız kalıyor, belki de sigaraya başlamalarında bu önemli bir etken oluyordu.

Sigara tiryakilerinin hepsi, kendilerini, bu arada aile fertlerini de zehirlediklerini iyi bilirler. Başlangıçta kendini ispat etme, adam yerine konma gibi sebeplerle bir kişilik sorunu olarak başlayan alışkanlık, belli bir süre sonra zararı ortaya çıksa da artık bırakılamaz hale geliyor.

"Şu meretten bir kurtulabilsem" diyerek bağımlılıklarından şikâyetçi olanların yanısıra, istese bir günde bırakabileceğini zannedenler de dahil herkes, aslında bütün uğraşlarına rağmen bu illetten yakayı kurtaramamaktadırlar.

Bana göre devlet, içenlere yasak getirmek veya onları vazgeçirmeye çalışmak yerine, gençlerin sigaraya başlamaması için tedbir alsa daha faydalı olur. Ancak bu arada içenlerin içmeyenlere zarar vermesine de elbette engel olmak durumundayız.

Bir iş yerindeki kullanıcıların, bunu kimseye zarar vermeden, çirkin bir görüntü oluşturmadan, sigarayı nerede, nasıl içeceklerine kendilerinin bir çözüm bulması gerekmez mi? Bunu da mı artık devlet halledecek?

Yeri gelince yasal yönden bile devletin bize karışmasını istemezken, tamamen bize ait özel bir konuda devlet niye bize müdahale etsin, sınır çizsin? Bu kadarcık bir katkıda bulunmak da bizim görevimiz değil mi?

İş yerinin kapısı önünde topluca sigara içerken, garip bir görüntü oluşturduklarının farkına varanlar, bunun yerine içlerine sindirebilecekleri bir çözümü mutlaka bulmalıdırlar.

Binlerce işyerinden, milyonlarca çalışandan bu kadarcık bir katkı beklemek de toplumun hakkı değil mi??