Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Şıllık mı, kıllık mı?

Şıllık mı, kıllık mı?
 

Günlerdir beklenen açık oturum ya da daha amiyane tabiriyle kapışma nihayet gerçekleşti ve beklendiği gibi gündemin orta yerinden bodoslama dalarak hayatımıza duhul etti…

Bu duhul ediş esnasında kimi evlerde hissedilen ufak çaplı sarsıntılar muhtemeldir ki o evlerin depreme olan dayanıksızlığının işaretidir…

Zira bizim evin maşallahı var ki, en ufak bir sarsıntıyı geçiniz, yaprak olsaydı dahi hali hazırda yerinden kımıldatacak kuvvette bile rüzgar hissetmedi…

Amma ve lakin ekranlara ve yazlı basının yer yer alacalı sayfalarına baktığımda memleket genelinde koparılan fırtınalardan ve kotarılan reytinglerden bahis edilmekteydi…

Mevzu bahis eylemin hakemliğini üstlenen araştırmacı gazeteci Uğur Dündar evvela pek bir iştahla işe girişmiş, ancak oynanan karşılaşmada tarafların sürekli hakeme itirazlarından ve ağırlıkla da oyun kurallarına uymayışlarından mütevellit pek bir ‘Bezgin Bekir’ edasında bugünkü haber bülteninde arz-ı endam etmekteydi…

Karşılaşmadan özet görüntülerle devam eden haber bülteninde aldığım notları ve gazete sitelerinden arakladığım sair haberlerle ben de devam ediyorum…

İlkin maçın istatistiklerine bir göz atmamızın fevkalade şahane bir eylem olacağını düşünüyorum… Öyle ki zaman akıp gitmekte iken farkına varılamayan detaylar ‘gün ışığı’ gibi bu istatistiklerde yer alıyor…

Müsabaka boyunca topla oynama süresi 90+2 dakika olarak tespit edilmiş… Zaten bundan dolayı karşılaşma (müsabaka) demekteyim… Bu süre zarfında hakem Uğur Dündar yalnızca 23 dakika 13 saniye konuşmuş… Bu sürenin çoğunda tarafların arasına girmek zorunda kalarak ortalığı sakinleştirmek için efor harcamış…

Başlama vuruşundan önce deniz tarafındaki kaleyi tercih eden Melih Gökçek 45 dakika 46 saniye konuşmuş… Rakibi Kemal Kılıçdaroğlu ise 23 dakika 1 saniye konuşabilmiş…

Karşılaşma boyunca toplam 60 faul yapılmış, bu faullerden 53 tanesini Melih Gökçek yaparken, “futbol estetik oyunudur ben faulsüz oynarım” diyen Kemal Kılıçdaroğlu 7 faulle yetinmiş… Faullerin bir çoğunda hakem müdahale etmek zorunda kalmış…

Karşılaşmanın hakemi bütün iyi niyetiyle sarı kartını ve kırmızı kartını yanına almadığı için oldukça sert geçen bu mücadele sırasında kartlarını kullanamamış, oyunun süresini fazla uzatmayarak bir nevi ‘Siyah Kart’ kullanmış…

Diğer yandan ikinci tur ön eleme karşılaşmasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun rakibi olan ve kupalardan elenen Dengir Mir Mehmet Fırat bu müsabaka öncesinde de yorumlarda bulunmuş… Kendisine yöneltilen “Ne diyorsunuz, ne olur Kılıçdaroğlu-Gökçek düellosunun sonucu?” şeklindeki soruya “Valla Melih daha şıllıktır… !” şeklinde cevap verdikten sonra etraftakilerin henüz şaşkınlıklarını üzerlerinden atamadığını görerek “Kemal Kılıçdaroğlu Melih’le baş edemez. Melih PKK’dan girer, genelevden çıkar…” şeklinde devam etmiş…

Bu lafları “Yazmayın” diye söylediği rivayet edile dursun, biz işin altına ve hatta mümkünse derinlerine inme hevesiyle devam edelim…

Müsabakadan hayli hırpalandığını tahmin ettiğim Uğur Dündar “bir daha hakemlik yapmayacağım” diyesiymiş… Oysa ki Federasyonun en gözde FİFA kokartlı hakemi olduğu öteden beri bilinmektedir ve bundan sonraki bir çok müsabakada da görev alması beklenmektedir… Zira bu Süper Lig’de kanım odur ki daha bir çok maç oynanacak, tribünler dolacak, vatandaşlar estetik argümanlarla dolu seyirlik kere seyirlik müsabakaları temaşa edeceklerdir…

Hatta zaman zaman seyirciler statlara sığmayacak bendini çiğneyip aşma noktasında heyecan dalgalarına kapılarak gırtlaklarından geldiğince tezahüratlara devam edecekler, ses tellerine konan kuşların soğuk iklimlerden sıcak iklimlere doğru göç edişlerini ‘belgesel’ kıvamında seyredeceklerdir…

Ezcümle Dengir Mir Mehmet Fırat’ın ne demek istediğine yeniden kafayı takacak olursak, o vakit kimin kime ‘kıllık’ ettiğine dair laf yarışmalarını ‘Biri Bizi Gözetliyor’ evindeki gibi dört başı mamur organizasyonlarda yeninden değerlendirmek icap edecektir…

Hakikaten yahu ‘şıllık’ vecizesiyle neyi kastetti acaba?... Kim kimden daha ‘şıllık’?...

Ben kendimi bilirim, kimseden daha ‘şıllık’ değilim…

Murat HACIOĞLU

18 Aralık 2008 Perşembe

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..