Şimdi ötenazi'yi tartışabiliriz artık!

Blog yazarları tartışıyor, kategorisinde "ötenazi" tartışılacaktı; ama referandumun gündeminin sürmesi ötenazi'yi tartışmamıza fırsat bırakmadı.

Şimdi, referandum bitti.. Yaklaşık olarak %58'lik bir "Evet" öndeliği var. (Bu arada benim tahminim %58.2 EVET'e karşılık %41.8 HAYIR idi... İsteyenler Ömer Özdamar'ın açtığı yarışma bloguna bakabilirler)

Artık, ötenazi'yi tartışabiliriz, diyorum.

Ötenazi, insanın kendisi için ölüm isteme hakkı, oluyor, kısaca... Böyle bir "hak" olabilir mi? Bunu tartışmak lazım, öncelikle...

İnsan, yaşamı ile ilgili kesin bir umutsuzluğa düştüğünde ölümü isteyebilir... İster bedeni olsun, ister ruhsal açıdan olsun, insanın hayatını idame ettirme arzusu biterse, ölüm arzusu öne çıkar.

Ne var ki, bu arzu "meşru bir hak" değildir asla!... Çünkü, insana hayatını kendi kazanmamıştır ki, kendisi kaybetsin... Bizi Yaratan bize hayat bahşettiğine göre, Onun emrine boyun eğmek zorundayız.

Ötenazi, asla bir hak değildir. Böyle düşünülmesi, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur, bence... Hangi zorluklar altında yaşıyor olursa olsun, insanın sabırla ve metanetle yaşamını sürdürmesi ve hak vaki olunca da ruhunu teslim etmesi esastır.

Bu anlamda, ötenazi bir tür "intihar"dır ki, dinimiz bunu kesinlikle yasaklamıştır. İntihar eden insan hem "katil" dir, hem "maktül"dür, bizim inancımıza göre...

Hayat, hiç bir zaman düz bir çizgi olmaz.... Zorluklar, acılar, sıkıntılar hayatın gerçekleridir. Bunlara sabrederek, bunlarla mücadele ederek, insan Ahiretini kazanır. Ötenazi, ahiret inancının da yokluğu ile ilgildir.

Sonuç olarak, inancımıza da, insanlığımıza da terstir Ötenazi...

Bunu, "hayırcı" arkadaşlara duyurmak istedim bu vesileyle..:))