Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '07

 
Kategori
Siyaset
 

Simitçinin oyu

Simitçinin oyu
 

Avanta-Torpil-Kuralsızlık... Bu üç düsturun bize ne kadar pahalıya mal olduğunu, gün gelip anlayabilecekmiyiz acaba!

Emeklilik yaşını düşürme vaadi ile yıllarca oy alan yönetimlerin, bugün sosyal güvencelerimizi getirdiği duruma ağlaşmanın ne faydası var?

Üniversite sayısını arttırmanın, hesapsızca mezun vermesi sonucu gelinen noktada, işsiz mezunlar yetiştirmesi gayet normal değilmiydi?

Bol keseden dağıtılan imar izin ve ruhsatlarının bedeli plansız yapılaşarak yaşanması cehennemi andıran şehirler meydana getirmek olmadı mı?

Her şeyin bir karşılığı olduğunu acaba ne zaman anlayacağız?

''Simitçi'' hayatında hiç bir şey düzelmediği halde yine aynı partiye oy verecekmiş! Çünkü düzenli olarak erzak yardımı alıyormuş. Bunun bedelinin aslında kendisine, ''eğitimsizlik'', ''sağlıksızlık'' ve ''adaletsizlik'' olarak döndüğünü idrak etmesi için ne yapmak lazım?
Bir zamanlar proje geliştirip, yardımlar yapmayı şiar edinmiş bir kulübe üye olmuştuk. Geri kalmış bölgelerdeki okullara yardım organizasyonları yapıyorduk. Çok bariz bir gerçeği yakından yaşadık: Götürdüğümüz yardımlar dağıtılacağı zaman, bize yardımcı olan ''ileri gelen'', öncelikler gözetiyordu. Bazan bir köşede boynu bükük bir ''mazlum'', hiç sesini çıkarmaz, çağrılmayı beklerken, ''ileri gelen''imiz kendi tanıdık ya da sevdiklerini öne sürerdi. Biz tabii ki buna müdahale eder ve elimizden geldiği kadar dağıtımda adalet gözetirdik. Ama bu her zaman mümkün olamaz ki...Yapılacak şey, burada, kişilerin inayetine gerek olmadan yürütülebilecek adaletli sistemler kurgulayabilmek olmalıydı. ''Aç birine balık vereceğine balığı tutmayı öğret.'' deyişine çok
katılıyorum.

Fakirlerin oyu, yine ''iktidar partisine''ymiş. Bugünkü yazısında, ''işleyiş''i, Meral Tamer mükemmel anlatmış. ''İşleyiş'' yine avanta ve torpil sistemlerine dayanıyor. Bunlardan faydalananların, zaten geçmişte de hep bu avantaları sağlayacağını vaadedenleri iktidara getirdiklerini düşünürsek, kendilerine dönen
bedelin ağırlığını artık görmelerini umut ederdik ama görmüyorlar demek ki...ne yazık!

Kavşaklarda çoğu zaman, yine kendilerini tıkayanların, çok acelesi olup başkalarının önünü kesenler olduğunu da izlemişimdir. Hem kendisi, hem de yol vermesi gereken tıkanır kalır, trafik de kördüğüm olur. Böylece hiç kimse yol alamaz. Her alanda bu şekilde bir yaşam tarzı, ne fena bir kader!

 
Toplam blog
: 93
: 1712
Kayıt tarihi
: 12.12.06
 
 

Ununu elemiş, eleğini henüz asmamış bir ''Mimar''ım. Hep özel sektörde çalıştım. Yoğun çalışma yılla..