Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '08

 
Kategori
Siyaset
 

Şişştttt!... Çok gürültü yaptınız, hadi bakalım dağılın evlerinize!...

Şişştttt!... Çok gürültü yaptınız, hadi bakalım dağılın evlerinize!...
 

Laiklik tartışılıyor, kimlerle, laik olmayı bilmeyen hatta laik olmayı istemeyenlerle…

Demokrasi tartışılıyor, yüzde kırk yedi dahilinde olan ve kalanlardan “biz” ve “siz” ayrımı yapılarak…

Anayasa tartışılıyor, yargıya yükleniliyor…

Bu arada yıllardır bilinçli olarak bastırılmış enflasyon artık bastırılamıyor.

Satacak yerler de pek kalmadı zaten…

AKP cami duvarına, tabiri caizse, işemekte ısrar ediyor!

Özellikle mi kapatılmayı istiyor? Hani, yapacak çok şeyimiz vardı, tam da uygulayacakken kapatıldık diyerek Türkiye’ye karşı mağdur mu göstererek kendini sıyırmak istiyor, aklıma gelmiyor değil…

AKP kapatılsa, türban için “Allahu Ekber” diye neredeyse cihat çığırtkanlığı yapanların cihada gidip de, bir anda İslam devleti, pardon, “Ilımlı İslam Devleti” olunacağını mı hesaplıyor?

Peki… Bu arada ordu ne alemde, inanın merak ediyorum!..

Yani, siyasal anlamda cunta yönetimi elbet hiç de hoş ve istenen bir şey değildir ancak iş öyle bir bölünme, öyle bir kavga halini alıyor ki, “Biz sizi döveriz” mantığı ile ne siyaset yapılır, ne devlet yönetilir!...

Ne de milli iradeye sahip olunur… Ortak yaşam alanı “Biz” ve “Siz” lerle daraltıldıkça, daha doğrusu mahalle içlerindeki çocuk kavgalarına benzedikçe, mahalle arsasında oyun oynayamaz çocuklar kavga ve çeteleşmeden, birbirlerini alt etme tuzakları kurmaktan kafalarını kaldırıp da!...

Çocukların aileleri onların arasındaki kavganın anlamsızlığını anlamak ve anlatmak ile yükümlüdürler…

Bu olmazsa, aileler arası kavgaya dönüşür, mahallenin muhtarı devreye girer…

Muhtar da mı taraflı, kavga alır başını gider, emniyete kadar!..

Sonra yargı, sonra… Kavga sanır mısınız ki sona erer!

Neydi ki aslında kavganın çıkma nedeni, gururdan, kızgınlıktan, kavgayı kazanma egosundan başka bir şey yoktur aslında ortada, neden ne miydi, sahi, top yan bahçeye mi kaçmıştı, çocuklardan biri faul mu yapmıştı?

Başbakan yargıya güvenmiyor, yargı başbakana!... Başbakan yargının yetkilerini sınırlama hazırlıklarında, işine gelmediği için, yargı kapatma hazırlığında çizmeyi aştığından dolayı…

Böyle bir dönemde yargının yetkileri sınırlandırılırsa eğer, horoz şekeri alınmadığı için ter ter tepinen şımarık çocuk edasına benzer şekilde tutturan bir başbakana yüzde elli üç yüzde kaç güvenir dersiniz?

Ne yalan söyleyeyim, ordu içinde yetki sahibi olsaydım eğer, “Şişştttt!... Çok gürültü yaptınız, hadi bakalım dağılın evlerinize!...” derdim… Demek isterdim…

Sonra…

Sonra, sırf bu oyun böyle kavgayla oynanmaz, diyerek siyasete küsmüş, ya da salt bu yüzden düşünmeyen kişilere davetiye gönderirdim…

Yurt içi ve yurt dışındaki nice sağduyulu, işlerinin ehli kişilere…

Sonra…

Sonrası bir başka yazıya, inşallah!..

Gülgün Karaoğlu

Haziran,10/08

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..