Solda birlik

Hem basından hem de içinden izlerken üzülüyorum ne yazık ki, basına kasıtlı sızdırılan haberler, bitmek bilmeyen ayak oyunları üzüyor beni.

DSP, Zeki Sezer beyin genel başkanlığı ile birlikte sürekli solda güç birliği çağrısında bulundu. Bu sadece CHP, DSP değil, yelpazenin içerisindeki tüm anti emperyalist ulusalcı güçleri içerisine alan bir çağrıydı. Bu çağrıya SHP, ÖDP, İP ve sivil toplum örgütleri sıcak yanıtlar vermişti. Bu doğrultuda da emek kurultayı, tarım kurultayı ve benzeri kurultaylar yapılmıştı. Ardından da cumhuriyet mitingleri öncesi Sıhhiye'de bu güclerin alanlara akışı başlatılmıştı.

Şu an solda birleşme adı altında DSP ve CHP birlikteliği, Genç parti ve CHP birlikteliği, SHP'ye ve diğer sol partilere marjinal gözle bakılarak dışarda tutma, sivil toplum örgütlerini, sendikaları yok sayma gibi bir yaklaşımla alanlardaki istemlerin çarpıtılmasını gözlemlemek üzüyor beni. Genç Parti'yi hele Atatürkçü ve laik statüsüne sokmak ayrı bir konu.

Sayın Murat Karayalçın ve Ufuk Uras'ın, bu birlikteliğin sol olmayacağını söylemeleri, bu durumda içi boş söylev olmadığını göstermiyor mu? DSP zor bir görevle karşı karşıya. Kucağına ayak oyunları ile pimi çekilmiş bir bomba bırakılmış durumda.

Kamu oyuna yansıtılan, aslı olmayan milletvekilliği yok 20, yok 17 gurup kuracak sayı gibi söylemler şimdiden bu güç birliklerinin önüne atılan engellerden başka bir şey değil. Türkiye'yi hızla iki kutuplu hale getirip ya o ya ben mantığı toplumun sağlıklı düşünmesinin önündeki engel kadar karşı taraf denilen kesimi de kemikleştirmekten başka bir şey değildir.

DSP bu gün ya da yarın bir yanıt verecek. Bu yanıtın gecikmesi, Baykal'ın ulusalcıların güç birliği değil de konuyu çıkar güç birliğine götürmesinden kaynaklanıyor.

Sol Demek CHP, DSP, Genç parti demek değildir.

TKP, ÖDP, SHP, DİSK, KAMU, SEN, ADD ve benzeri yapılanmaların görüşlerinin de alınmadığı bir çatı her zaman eksiklik taşıyacak ve yeterli sinerjiyi yaratmayacaktır
Bunları düşünmek üzüyor beni.

EYLÜL DELİSİ