- Kategori
- Haber
Solda Seçim Telaşı!

Tüm siyasi partiler yerel seçimler için strateji belirleme peşinde. Solda ortak aday çıkarma hazırlıkları ve pazarlıkları sürerken, karşı yönde güçlü bir AKP ile MHP; bölgesel olarak da DTP var. Yerel seçimlerde bu partilerden başka esamesi okunan olmayacak gibi görünüyor.
Son dönemde, CHP İstanbul il başkanı Gürsel Tekin çarşaflılar ile başörtülülere rozet taktıran kişi olarak tüm dikkatleri üzerine topladı. Yaptığı açıklamada uzun yıllar CHP’ye hizmet eden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın AKP’ye geçmesi kadar doğal bir durum yaşandığını; büyütülecek bir şey olmadığını vurguladı.
CHP’nin özellikle doğu ağırlıklı teşkilatlarından tebrik telefonları aldığını söyleyerek; “CHP seçmeniyle barışıyor” dedi.
Her fırsatta derin başörtü mevzusu sebebiyle Anayasa Mahkemesi koridorlarında görmeye alıştığımız CHP’den beklenmeyecek hamleler bunlar.
Zamanlama açısından oldukça yanlış ve samimiyet duygusu uyandırmıyor. Neden yerel seçimlere kısa bir süre kalmışken böyle bir uygulamaya gidildi? Neden bunca zaman beklenildi? Sorular cevapsız.
“CHP Emine Şenlikoğlu’nu aday yapacak” söylemleri mizah dergilerinde görülür oldu…
CHP’nin milletvekilleri de çarşaf açılımı sebebiyle huzursuz. Bir kısım milletvekili açılımı olumlu değerlendirirken; karşıt fikirde olanlar kılık kıyafet devrimine ters adımlar atıldığını açıkça ifade ediyorlar.
Öte yandan SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın’ın parti genel başkanlığından istifa etmesi ile beraber Ankara Büyükşehir için CHP adayı olması kesinleşti. Geçmişte ciddi sorunlar yaşayan Baykal ile Karayalçın’ın sorunlarını aşmış olarak karşımıza çıktığını görmek sevindirici…
Ancak CHP’nin kendi tabanı ile zıtlaşmaya başladığı ve kararlı bir politikaya sahip olmadığı şu günlerde “solun ortak adayı” olarak nitelendirilen Murat Karayalçın için CHP’nin yanlış bir seçim olduğunu düşünüyorum.
Bana göre Karayalçın Ankara’da bağımsız aday olarak çıkmalıydı. Diğer partilerden destek vermeyi düşünenler ise aday çıkarmayarak bu sürece olumlu katkıda bulunabilirdi. CHP odaklı bir adaylık ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı kesinlikle cepte görülmemeli.
Diğer sol partilerden destek vermeyeceğini yüksek sesle dile getirenler de varken süreç çok da parlak görülmüyor.
Ayrıca CHP’nin solun en güçlü temsilcisi ve tek seçim olduğunu vurgulayan açıklamalar da rahatsızlık yaratıyor.
DSP’nin “iktidara geliyoruz açın yolumuzu” şeklindeki çıkışları %1’lerde dolaşan oyları göz önüne alındığında komedi unsuru olmaktan öteye gidemiyor.
Zeki Sezer’in daha yapıcı ve gerçekçi bir politika içerisinde olması gerekiyor.
Mustafa Sarıgül’ün DSP’ye katılması olumlu ancak, Sarıgül bağımsız aday da olsaydı Şişli için tek alternatif olması sebebiyle sorun yaşanmazdı.
Tüm adayların merkezden belirlendiği sisteme son verilerek artık yerel unsurların ortaya çıkardığı, aday belirlediği bir anlayışa geçilme zamanı geldi.
Gün inatçılığın geçerli olduğu gün değil; uzlaşmacı, mantıklı, istikrarlı ve halkın inanç ve istekleri göz önüne alınarak belediye başkan adayları belirlendiği gün olmalı. Aksi takdirde seçimlerin ardından ortaya çıkacak sonuç ile halkın sesi bir anlamda duyulmuş olacaktır.
Sesin yansımalarının sonucunda en önemli yapılacak olan parti liderlerinin özeleştiri yapmalarıdır.
Koltuk sevdası ve egolar bir yere bırakılarak başarmak için yeni yollar denenmelidir.
Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU
abtokmakoglu@gmail.com