Sonuna kadar olan bir dürüstlüğe hazır mı bu dünya?

Bugün okuduğum bir yazı biraz sarsılmama neden oldu.

Nasıl olmasın ki!

Yakında, çoktan bilindik dünya görüşümüz aslında hiç bilinmedik bir dünya görüşü olarak açıklanabilir.

Bu ne demek şimdi?

ABD’de Nashville, Tennessee’de bir üniversite var.

Vanderbilt Üniversitesi.

1873 yılında kurulmuş.

Bir iki isim söylersek üniversitenin nasıl bir eğitim alanı olduğunu anlamamıza yardımcı olur.

Genetiğin öncülerinden sayılan ve 1969 Nobel Fizyoloji-Tıp ödülünü, Bakteriyofajlara ilişkin çalışmalarıyla alan Alman asıllı ABD’li Max Ludwig Henning Delbrück buradan geçmiştir.

ABD’li siyasetçi, hukukçu, aktör, 1994-2003 yılları arasında Cumhuriyetçi Parti senatörü Fred Dalton Thompson da buradan mezun olmuş.

Herhalde küçük bir araştırma ile buradan mezun birçok ünlünün ismine rastlayabiliriz.

Bizden bir isme yer verecek olursak, üç kurbağa türünden alınan deri dış salgısının AIDS'e karşı mücadelede önemli bir bulgu olduğunu gündeme getiren Doç. Dr. Derya Unutmaz da bu üniversitede dirsek çürütenlerden.

Özetle yetiştirdiği ünlülerin yanı sıra yaptığı bilimsel araştırmalarla da kendinden çokça bahsettiren bir bilim merkezi. Yazının girişinde bahsettiğim benim sarsılmama neden olan, bilim dünyasında heyecanla karşılanan gelişme, işte bu üniversite tarafından kaydedilmiştir.

İnsan düşüncesi okunmuş!

Daha doğrusu insan düşüncesini okuyabilen bir tarayıcı geliştirilmiş.
Deneyi de yapılmış.

Bunun için altı gönüllü seçilmiş. Gönüllülere birer resim verilerek, beyinlerinin monitör görüntüleri alınmış. Böylece resimlere bakarlarken ne düşündükleri kaydedilmiş. Daha sonra gönüllülere resimler konusunda düşünceleri sorularak, MRI beyin tarayıcısından alınan bilgiler ile gönüllülerin verdikleri cevaplar karşılaştırılmış.

Tarayıcının yüzde 80 oranında düşünceyi okuyabildiği saptanmış.

Bilim adamları, tarayıcının şimdilik yüzde 80 oranında düşünceleri okuyabilmesinin insanlık için çok önemli olduğunu belirtmekle birlikte, kötü emeller için kullanılma ihtimalinin de "korkutucu" olduğunu vurgulamaktadırlar.

Tarayıcı, gizliliğin tamamıyla oradan kalkması yüzünden insan ve devlet hayatını oldukça rahatsız edebilecektir. Öte yandan, bu teknikle, pek çok suç olayının da açığa çıkarılacağı bir gerçektir.

Oranın yüzde yüze çıkmasıyla birlikte çok gelişmiş tarayıcılar tarafından taramanın politikacılar üzerinde yapıldığını bir düşünün!

Ya da insan ilişkilerinde sonuna kadar dürüstlüğün hâkim olmasını…

Kadının yaşı, güzelliği, giyimi, makyajı…

Erkeğin mertliği, yakışıklılığı, delikanlılığı…

Aile, akrabalık, arkadaşlık, komşuluk ilişkilerini…

İş ilişkilerini…

Çocuğun ders durumunu…

Eşyanın kutsallığını, hediyenin güzelliğini

Kutlamaları

Söylevleri

Sözleri

Diplomasiyi

One minute’ü, illa ki van minütü

Ya sonra!

Mesela bloglardaki yorumlarımızı…

Kadirşinas düşüncelerimizi…

Ne dersiniz, sonuna kadar olan bir dürüstlüğe hazır mı bu dünya?

Resim: http://www.reo-tek.com/index.php?p=5