Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

11 Mayıs '09

 
Kategori
Psikoloji
 

Sorular yığını

Neden bakışlarımız bu kadar mat? Yüzümüz asık; gülmeyi neden beceremiyoruz? Neden somurtur dururuz birbirimize karşı?

Bakışlarımızı birbirimizden kaçırmalarımızın nedeni ne? Düşmanımız mı var karşımızda? Yoksa yakınlarımızdan gayrısı düşman mı? (ne yazık ki; günümüzde artık yakınlarımıza dahi düşmanmışız gibi bakıyoruz birçoğumuz. Kaçıyoruz, uzaklaşmak istiyoruz.)

Oysa biraz gülümseyeyebilsek; hiç olmazsa denesek; daha iyi olmazmıydı?

Otobüslerde, sokaklarda çok uzun zamanda beri gördüğüm, bir çoğumuzun da bildiği; gördüğü veya görmezden geldiği bir olaylar zinciri bu. Somurtmalarımız; oldukça ciddi görünmeye çalışmamız, bize ne kazandırdı bugüne denk? Neler kaybettirdi?

Neden bir toplum olamıyoruz? Toplummuşuz gibi gözüküp; ama aslında olmayan, sadece savaş anlarında(kötü durumlar; büyük felaketler) dışında birlik olamıyoruz.

Sanırım ki en büyük problemimiz güven sorunu toplumuzda. Hiç kimseye; babana bile bile güvenme diyenlerin yüzünden bu durumlara düşmedik mi? Güven duygusunu köreltmedik; yok etmedik mi?

Sonra kutuplaşmalar, ayrılmalar(ayrılıklar) bunun sonucunda ölümler; öldürmeler olmadı mı?

Eğlencelerimiz bile çirkeflikle dolu değilmi ki; daha eğlenmeyi bile beceremiyoruz; yüzümüze gözümüze bulaştırıyoruz.

[[[Kendimizi fazla yormaya gerek yok: Buna en güzel örnek futbol; küfürler, kavgalar, sağa sola sataşmalar; bunların hangisi eğlence? Bunları ne tür bir eğlence olarak görüyoruz; eğlence dediğimiz kanlı bıçaklı olaylar yığını mı?]]]

Neyi başarıyoruz? Neleri yapabiliyoruz? Tek ortak noktamız birbirimizin dostu gibi gözüküp;arka bahçede kuyu kazmak mı?

Hiç düşünüp sorduk mu bu soruları kendimize ???

Başka ne desem ki ???

Neden,
Niçin,
Niyelerle,
Geçiyor hayatım.
Bir soru yığını;
Bunalıyorum,
Şizofreni olabilecek kadar.
Yoruyor,
Yoruyor beni tüm sorular,
Cevap istiyorum,
Verebilecek kimse yok.
Arıyorum;
Kendi sorularıma,
Kendi cevaplarımı.
Bulamıyorum;
Bulamıyorum;
Bunalıyorum...
 
Toplam blog
: 121
: 483
Kayıt tarihi
: 21.04.09
 
 

Güneş ilk aydınlığını vurduğu an yeryüzüne. Işıltı içine girer hayat. Ve bu ışıltının peşinden koşma..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara