- Kategori
- Felsefe
Sorularla dünya

YAŞAMDAN YANSIYANLAR... Dokunup kaçıyorum. Elim sende kalıyor. Artık sen kaçmalısın. Gecenin karanlığında elimi geri vermeye geliyorsun. Gene heyecanlısın. İlk buluşmamızdan beri hep titrersin beni görünce. Bu defada öyle... İlaveten gözlerin yaşlı. Ne olduğunu anlatmazsın, bilirim. İstersin ki herkes sorununu kendi çözsün. Onun için dokunup kaçarım. İster elim kalsın sende . İstersen getir geri ver.
Ama bu defa farklı, gözlerinde yaş var... Belli ki bitti diyorsun... Dayanma gücüm bitti. Artık hep sende kalacak elim. Kim bilir! Ne zaman almaya gelirim.
Küçük dünyamda seni sorgularken büyük dünyada neler sorgulanmalı?
SORULAR
1- Bir demet gül veya tek bir gül aynı manayı mı iade eder?
2- Bir kibrit ile bir kibrit kutusu arasında nicelik olarak ne fark vardır?
3- Bir masada 10 mum varsa 4 tanesi sönerse kaç mum kalır?
4- Hudeybiye barış antlaşması Müslümanların lehine mi olmuştur aleyhine mi?
5- Dünya barışı neden iyidir?
6- Toplumsal gelişmenin ölçüsü nedir?
7- Uygarlık ahlakla birlikte mi yükselir?
8- Depremden korkan insanlar ne yapmalıdırlar?
9- Pancu kimdir?
10- Punkçu nedir?
11- Susmak kabul anlamına mı gelir?
12- Barışmak acizliğin ifadesi midir?
13- Hırs ve kin insanda bazı olumlu kabiliyetlerin gelişmesine neden olabilir mi?
14- Küçük insan olmak kötümüdür?
15- Kötü insan olmak, toplumdan dışlanma sonucunu doğurur mu?
16- Cem Yılmaz iyi insan mıdır?
17- Başkasının hakkını yemeden zengin olunur mu?
18- Bunlar sorun mudur ?
...gibi sorularla insan beynini sulandırmak doğrumudur acaba? İlla yaşama bir anlam mı katmak gerekir? Sonumuz diye bir şey var mı? Varsa da bize öğrenmek gerekir mi?
Ne olur yani... birileri yansa, birileri donsa ne olur?