Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '11

 
Kategori
İnternet
 

Sosyal paylaşım ( Neyi paylaşıyoruz?)

Sosyal paylaşım ( Neyi paylaşıyoruz?)
 

sosyal paylaşım


Hayatımızın vazgeçilmezi oldu artık şu sosyal paylaşım siteleri. Evlilikler, aşklar, aile sorunları, arkadaşlık sorunları, ilişkiler artık herkesin gözleri önünde yaşanılır durumda. Ailemizden biri gibi evimizin, mutfağımızın hatta yatak odamızın içinde. Çocuklarımızın odalarında oynadığı hiç mızıkçılık yapmayan en sadık dostu, bizim ise tüm sırlarımızı ister kimliğimizi açıkladığımız, ister gizlediğimiz en yakın sırdaş. O hiç küsmeyen en sadık dost olduğu kadar en kötü düşman. Gel gelelim ki biz ona körü körüne bağlanmış durumdayız.

 İnternet öyle gelişmiş durumda ki artık hiç kimse ulaşılmaz değil. Eski dostlar kolayca bulunuyor, çocukluk arkadaşları, eski aşklar ve en önemlisi isimleri akıllara kazınmış, uğruna yerlere düşen ayılan bayılan genç kızların âşık olduğu erkek sanatçılar şarkıcılar, popçular... Erkeklerin âşık olduğu o güzel bayan şarkıcılar. Onlara ulaşmak o kadar kolay ki, eskiden kartpostallarına bakıp yetinen kişiler şimdi bir tık ötede hatta konuşma fırsatı bile olabiliyor. Ne kadar o sanal âlemde gerçekliği bilinebilirse artık orası muamma! Tık demişken buda zamanla hayatımıza yerleşen mecburi bir kelime oldu artık. Alışıyoruz zoraki. Biz alıştıkça geliştirdiler,  biz bağlandıkça vazgeçilmezimiz oldu,  biz vazgeçemedikçe hayatımıza daha fazla çomak oldular. İstemeden ya da isteyerek insanların düşüşlerini kendilerini 2 gün daha konuşulmak için paraladıklarına şahit olduk. Şöhretin tadı damağında kalan insanların sosyal paylaşım sitelerinde neyi paylaşacaklarını şaşırdıklarına şahit oluyoruz ne yazık ki. Bu hayatı kendileri seçtikleri gibi bir gün erken emeklilik yaşayacaklarını unutmamalıydılar. Eee magazin hayatı böyle işte yeni nesil yetişiyor,  insanlar genç yüzler genç yetenekler istiyor. Bunları unutmamak lazım.

Sadede geleyim de ağzımdaki bakla çıksın. Şöyle bir bakındım bugün sosyal ağlara. Birkaç ünlü dediğimiz insanların profillerine girdim. Yine neler söylenmiş, yine ne gaflar yapılmış, yine nasıl üstlenmişler başkalarının başarılarını. Belli bir yaştan sonra insanların BEN’ cil duygularının geliştiğini fark ettim. Vay be dedim biz görmemişiz adamlar neler yapmış. Yaptıysa bize ne! Söylemenin ne anlamı var ki. Açıkladın da ne oldu? Ne kazandın? Biri senin sayende o diziye girmiş ya da biri senin sayende onunla evlenmiş ne oldu söyledin de?  Artık haberlere konu olan bu ünlü dediğimiz şahısların sosyal ağlara girmeleriyle baya sosyalleştiklerini görmüş bulunmaktayız.  Birbirleriyle atışmalarıyla iyice gündemde kalmayı başarıyorlar ne diyelim biz izlesekte izlemesekte onlar yine kazanıyorlar. Sanırım yeni kazanç yolları açılmış bulunmakta. Sosyal paylaşım oldu sosyal kazanç. Hadi uykuya halkım ben konuşayım siz tepki verinde gelsin paralar!

Unutmadan bir de yeni nesil hayran kitle oluşturma olaylarımız da var. Bunu çok içten tebessüm ederek söylüyorum kahkaha atmıyorum lütfen o kadar aşağılayıcı olamaz yani ;).  Yapmayın, duygularınızı bu kadar ucuza ortaya koymayın demek geliyor içimden oyuncak olmayın şöhret çabalarına. Her şeyden önce insanlık belirtisi olan duygularımızı alçaltmayalım.

Neyi paylaşıyoruz? Neden paylaşıyoruz? Yâda onlar neden yapıyorlar…  Uyuyan güzel gibi öpülmeyi beklemeyelim. O öpücük tokat gibi vurulmadan yüzümüze.

Saygılar

HÜLYA DEMİR

 
Toplam blog
: 11
: 455
Kayıt tarihi
: 28.01.10
 
 

Merhaba ben Hülya Demir. İstanbul 1989 doğumluyum. Aslen Çankırılıyım ancak İstanbul'da oturuyoru..