Sosyete milliyetçileri ve onların tüysüz tetikçileri

Devir gösteri devri. Yağmasan da gürleme devri. Bir şey yapmasan da yapıyor görüneceksin, bir halt olmasan da öyleymişsin gibi kendini göstereceksin. Reklamını güzel, süslemeyi özel yapacaksın ki, seni adam zannedecekler. Ne olduğun önemli değil çünkü, nasıl göründüğün önemli artık.

Kısa ve öz yazacağım. Çünkü, hiç uzatmaya gerek yok. Her şey o kadar açık ki, birazdan bahsedeceğim insanlar için uzun uzun yazmak gereksiz ve seviyesiz olur.

Geçen hafta on beş şehidimizin Türk bayraklarına sarılı tabutlarına kapaklanıp ağlayanları görünce densizlik edip düşünüverdim: Kendini milliyetçi olarak gösterip gösteri yapanlar şimdi neredeler? Sivil ve savunmasız insanları katledip Türk Bayrağı ile fotoğraf çektirenler, nerdesiniz? Sizleri, ‘PKK’lı kardeşlerimize terörist diyemeyiz’ diyen insanları sokaklarda yürüyüşler düzenleyip protesto ederek onları istifaya zorlarken veya Mehmetçikle omuz omuza Gabar Dağları’nda PKK ile çarpışırken görmek isterdik. Ama siz bunu yapamazsınız. Çünkü, orada size doğrultulmuş ve ateş kusan silahlar var. Dağlarda çarpışmak, vatan için gözünü kırpmadan ölmeyi göze almış kocaman bir yürek ister. Siz ise, temiz işleri seversiniz. Mc Donald’s bombalayıp masum insanları hedef almak çok daha risksiz. Size silah tutan değil, kalem tutan hedefler yakışır. Hrant Dink’i katlederken silahlı karşı taarruza uğrayarak yaralanma ya da öldürülme ihtimaliniz sıfır çünkü. Kaleme kalemle karşı koyacak kadar beyin kapasiteniz olmadığında, o kalemi silah ile susturmak daha kolay değil mi? Sizi sosyete milliyetçileri sizi. Bir de bu arızalı, yüreksiz fikirlerinizi eyleme dönüştürmek için, tüyü çıkmamış gencecik insanların ruhlarını alarak eğittiğiniz tetikçileriniz oldu mu, gel keyfim gel. Bu ruhları alınmış insanların eline bayrak tutuşturup, iki yanına da birer yontulmamış odun koy, üstlerine saygın kıyafetler geçirip süsleyerek fotoğraf çektirdin mi, olay tamamdır. Al sana en hakiki “Vatan Kurtaran Şaban” motifi. Bir katilin eline bayrak tutuşturup poz veren ey yurdum insanı; reklam ve gösteriş düşünmeden, tüm içtenliğinle bir şehidin Türk Bayrağına sarılı tabutunu omuzlarında taşımayı hiç düşündün mü? Sen istesen de, ne o bayrak seni kabul eder, ne de şehitler. Çünkü, ne ellerin o bayrağa dokunmak için yeterince temizdir, ne de yüreğin o şehidin yüreği kadar büyüktür senin.

Sosyete milliyetçileri ve onların tüysüz tetikçileri, “Biz de bu vatan için çarpışıyoruz, biz de cennetliğiz” diyerek bayraklarla çekilmiş fotoğraflarını gazetelere, televizyonlara verip reklam yapsalar da, bu şekilde ancak halkı kandırabilirler.

Halkı kandırabilirsiniz ama, halk sizi o cennete götüremez.

Fotoğraf milliyet.com.tr'den alınmıştır.