Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

'Türkiye İslam Cumhuriyeti'ne 5 kala!

'Türkiye İslam Cumhuriyeti'ne 5 kala!
 

Kısa süren blog yazarlığımdan bugün itibariyle istifa ediyorum. Türk basınını tek ses olmaktan kurtarma mücadelesi veren sayın Emin Çölaşan'ın da susturulması ile, ben de bu olaya tepki olarak Türkiye'yi tek sese emanet ediyorum ve blog sayfamı kapatıyorum.

Yalnız, insanlar şunu iyi bilmelidirler: Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye İslam Cumhuriyeti olma yolunda son dönemece girmiştir. Herkese şaka gibi geliyor ama, buzdağının görünmeyen kısmı gerçekten ürkütücüdür. İsmi mevzubahis değil, lideri Amerika'da yaşayan bir cemaat var ki, son 20 yılda ahtapot gibi ülkeyi sarmış durumda. Bu cemaat, 20 yıldır yurt içi ve yurt dışında açtıkları sayısız okullarda, Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirecek nitelikte beyinler yetiştiriyor. O beyinler şu anda devletin her kademesini sarmış durumda. Devlet yapısında kadrolaşma tamamlanmış ve önlerindeki en büyük engel Türk Ordusu'na sıra gelmiştir. Genelkurmay Başkanımız Org. Yaşar Büyükanıt, her ne kadar dükkan kapalı dese de, bu dükkana sızıntılar muhakkak olacaktır. Ve korkarım ki, yakın gelecekte, önce ordu içinde bir darbe olacak ve bu darbe başarıya ulaşırsa Türkiye İslam Cumhuriyeti'nin önünde hiçbir engel kalmayacak. Darbe başarısız olursa da, iç savaş ve kaos bizleri bekliyor olacak.

Evet, 20 yıldır bu amaç için beyinler yetiştiriliyor. Türkiye'nin her noktasına yayılmış yüzlerce okul ve öğrenci yurtları. Sibirya'dan Peru'ya, Tacikistan'dan Kenya'ya kadar dünyanın 90 ülkesinde okullar ve yurtlar. Ve bunlara maddi destek sağlayan yurtiçi ve yurtdışından 'birileri'. Bu birilerinin arasında bazı devletler de bulunuyor. Bütün bunlardan vatandaşı bihaber eden tek sesli ulusal basın-yayın kuruluşları. Öyle bir kumpasın içine girilmiş ki, buradan çıkışımız mucizeye kalmış durumda.

Bu ahval ve şerait içinde dahi bizim diğer politikacılarımız ne yapıyor?

Halen koltuk kavgalarını sürdürüyorlar. Mehmet Ağar gitmedim, buradayım diyor. Burada olsan bile, şu yukarıda bahsettiğim cemaat için Erkan Mumcu'ya 'cemaati küstürdün, onun için seçimi kaybettik' diyen sen değil miydin? Yani, günü geldiğinde aynı kişiye ve cemaate hizmet etmekten sen de çekinmeyeceksin.

Deniz Baykal da, yüzünü son defa görebileceği %20 oyun arkasına saklanıp emekliliğini bekliyor. Yerine adayım diyen Mustafa Sarıgül ise, Baykal ile girdiği son genel başkanlık seçiminde nasıl bir insan olduğunu bizlere fazlasıyla gösterdi. Sarıgül'ün Baykal'ın yerine gelmesi daha vahim bir süreci başlatacaktır.

Her ne olursa olsun, son dönemece girilmiştir. Yurt içinde ve yurt dışında yetişmiş binlerce beyin, ele geçirdikleri kamu ve özel tüm kuruluşlarla birlikte tek bir amaç için son kaleyi ablukaya almış durumdadır. Halkımız ise, sürecin bir parçası olarak yıllardır uyutulmaktadır. Onlar ancak, kafasına balyozu yiyince, sokaklarda din polislerini görünce kendilerine gelecektir. Ama insanlar, o zamana kadar bu anlatılanlara 'safsata' gözüyle bakmaya devam edecektir. Çünkü, birileri öyle diyecek, onlar da ona inanacaklardır.

Allah sonumuzu hayır etsin. Umarım ki hayatımız, ağız tadıyla kendi ülkemizde sonlanır.

Hoşçakalın.

 
Toplam blog
: 41
: 671
Kayıt tarihi
: 11.02.07
 
 

1972 doğumluyum ve bir bankacıyım. Hayatım boyunca en büyük hayalim bir yazar olmaktı. Ama, Türkiye'..