Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '11

 
Kategori
Sosyoloji
 

Suçlular ayağa kalksın

Suçlular ayağa kalksın
 

İzinsiz bir gösteride halkın karşı karşıya gelişini gösteren ibretlik bir durum (Sanal ortamdan)


Bağımsız Van Milletvekili Aysel Tuğluk, gazetelerden öğrendiğimize göre geçenler yapmış olduğu bir konuşmasındaduygusal kopuşun eninde sonunda siyasal kopuşa neden olacağını’ belirterek: 

“Bu kadar ölüm, acı, öfke duygularıyla ortak bir gelecek vadedilemez. Bu böyle giderse emin olun ki bugün, değil yarın, yarın değil başka bir gün Kürtler bu devletle bağını koparacaktır” demiş! 

Sayın Tuğluk ne olur bir an önce kop da görelim! Ne olur önce milletvekilliğinden kopunuz! 

Sayın Tuğluk gibi düşünenler bir gün ya da belirli bir süre içerisinde: TÜRKİYE'deki hısım akrabalarını, topraklarını, fabrikalarını, müteahhitlerini, ortaklıklarını, villalarını, yer altı örgütlerini, komisyoncularını, esnaflarını, tüccarlarını, toprak ağalıklarını, Osmanlı ve Cumhuriyet arşivlerini, milletvekilliklerini; şarkıları - türküleri - halayları - sazları, Türkçe kelimeleri, Türkçe atasözleri ile Türkçe deyimleri de bir yana bırakarak kopsalar ne olur? 

Peki böylesi bir kargaşayı da ön görerek Sayın Tuğluk şimdi kop bakalım kopabilirsen! Ne olur ortak değerlerimiz arasında bulunan: Öfke ile kalkan zarar ile oturur, atalar sözümüzü de düşünerek siyaset yapınız. 

Sayın Tuğluk, duygusal kopuşun eninde sonunda siyasal kopuşa neden olacağını belirterek: Bu kadar ölüm, acı, öfke duygularıyla ortak bir gelecek vadedilemez’ demiş. Peki SayınTuğluk ‘siyasal kopuşa neden olacağını’ öne sürdüğünüz ve etnik ayrımcılık yolunda giderek yaygınlaşan duygusal kopuş’ için bu ülkede 40.000’ne yakın kişinin sinsice arkadan vurularak kanlarının döküldüğünü ya da sakat bıralıkdığını bilmem aklınızdan nasıl çıkarabilirsiniz? Beklediğiniz sonuç ‘siyasal kopuşa’ doğru yapılacak her şeyin mübah olduğunu anlatmak ise geriye yapılabilecek ne kaldı ki? Yok eğer ‘ortak bir gelecek’ için bir şeyler yapmak gerektiğine inanıyorsanız, yapılan on binlerce kanlı eylemleri de lânetleyebiliyorsanız ne mutlu size. Türkiye’deki büyük çoğunlukda bunu istiyor zaten! 

Yok eğer: Kopalım gitsin, artık ne olursa olsun, bunca olaylardan sonra büyük çoğunluğun yüzüne nasıl bakacağız, aba altından az sopa göstermedik artık zamanı geldi, bir yerlerden başlayalım her şey karmakarışık olsun, siyasal kopuş için yeter bunca çabamız (!) diyorsanız o başka. Yolunuz açık olsun, kendi adıma ancak bunu söyleyebilirim. 

Fransız düşünür Montaigne: Bir sözün ardından koşmamalıyız, söz bizim ardımızdan koşmalı, bize hizmet etmeli, diyor bir denemesinde. Bu vecizeye göre SayınTuğluk geçenler ortaya koyduğunuz yukarıdaki sözler kime hizmet edebilir ya da bakalım siz bu sözünüzün arkasından ne kadar koşabilirsiniz göreceğiz. 

Kısaca: Sosyolojik ve siyasal anlamda kan dökücü BTÖ ortaya çıktığından bu yana dillendirilen isteklerin gerçekleştirlmesi doğrultusunda Bağımsız Van Milletvekili Aysel Tuğluk ile çevresindekilerin bazı yönleri ile oyuna getirildikleri çok açık. Haksız da değiller bence! Çünkü açıktan açığa ya da kapalı kapılar ardında kimilerine verilen sözler ile nice göz kırpmalar ne yazık ki hiç kimseyi umutla beklenen ‘Barış (!) Masası’na oturtamadı. Terör örgütü desteğinde ortaya konulan siyasi açılımlar da umulan desteği görmedi geniş toplumda. 

Anlaşılan o ki her türlü terör eylemine ve sokak gösterilerine yıllarca sabırlarla, metanetle karşı koymaya çalışan Hükümet’in son yirmi günde terör saldırılarına kurban giden şehitler yüzünden, zorunlu olarak giriştiği ‘zecri tedbirler’ kimilerince arzulanan ‘siyasal kopuş’ umutlarını da karartınca son günlerdeki aba altından sopa göstermeler artmaya başladı. Sonuçta dün olduğundan daha çok; tahammül sınırları zorlanıyor, göz yaşları artıyor, toplum geriliyor, ortak değerlerimiz aşındırılmaya çalışılıyor, teröristler haklıdır deniliyor, ayrılıkçılık dün olduğundan daha çok yandaş buluyor, yalan yanlış iddialardan oluşan belgesiz kimi ayrılık tohumları sinsi propagandalar ile körükleniyor. Bilelim ki Orta Doğu’daki gelişmeler için Sıfır Sorun için yola çıkan Türkiye içindeki her türlü terör ve ayrılık tohumlarını temizledenen yoluna devam edemez ve hiç bir ülkeye de ‘rol model’ olamaz. 

Bence çok övünülen Hukuk Devleti yalnızca kışkıtılanları değil onları kışkartanları ve onların arkasındaki beş on kişiyi de bulmak zorundadır. Yoksa ülkede ne hukuk ne de adalet sağlanabilir. Bu süreçte Sayın Tuğluk ve onun gibi düşünenler ile belli bir merkezden yönetilerek silaha sarılanlar ve sokaklara, meydanlara doluşarak ortak geleceğimizi bir an önce yerle bir etmeye çalışanları da düşünerek, eski siyasileri de açıklamaya davet ederek diyorum ki: Suçlular ayağa kalksın! 

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..