Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '10

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Süheyla Taşçıer ve Ayhan Can kitapları İzmir Doğanbey'de buluştu

Süheyla Taşçıer ve Ayhan Can kitapları İzmir Doğanbey'de buluştu
 

Süheyla Taşçıer "Tenimin Altındaki Tanrıçalar”dan seslendi, Ayhan Can “Yağmur Taşır Saçların” dedi...

Seferihisar Doğanbey’de oturan şair Ayhan Can yalnızlığın efendisi nicedir! O bundan hoşnut mudur, şikâyetçi midir bilmem. Bildiğim okumak, yazmak, düşünmek, birikimlerini harcamak adına yalnızlığa gereksinimi olduğudur. Ben bir günlüğüne de olsa yalnızlığını, şiirini, sazını sözünü, kemanını paylaşmak için konuşlandım oraya. Elim boş gitmedim. Ocak başında İstanbul’da imzalanmış, ama görüşme olanağı bulamadığım için ulaştırılamamış Süheyla Taşçıer ’in “Tenimin Altındaki Tanrıçalar” şiir kitabıyla... Nasıl mutlu oldu Ayhan Can bu anlamlı hediyeye, anlatamam; çocuklar gibi sevindi. Rastegele açtığı sayfalardan Taşçıer’in şu dizelerini okudu ilk çırpıda.

buraları serin diyorsan

rüzgarı kırıp göğün ortasına açılalım

uzun bacaklı ağaçlarımızla

karnını oyalım güneşin

Sonra başka şiirleri konuk oldu balkonun şiir ve barış masasına… Ben de durur muyum, aradım Taşçıer’i telefonla, bu duygulu zamanı paylaşmak için. Ses sese buluşturdum iki şairi. Sanatla, edebiyatla uğraşan, üreten insanların en güzel yanı dostluğu, sevgiyi, şiiri paylaşmak değil mi? En azından ben bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Bundan da büyük kıvanç duyuyorum. Ayhan Can odası kitaplarla çökecek gibi olan kitaplığına yerleştirdi hemen Tenimin Altındaki Tanrıçalar’ı, kendi kitabının yanına. Bir de fotoğraflarını çektim.

Ayhan Can’ın Yağmur Taşır Saçların kitabı geçen yılın sonlarında yayımlanmıştı. Aylar önce onunla kitabıyla ilgili olarak bir söyleşi yapmış, Trabzon’da yayımlanan KIYI Dergisi’ne göndermiştim. Eğer bir terslik olmazsa Kıyı’nın Kasım-Aralık 2010 tarihli sayısında çıkacak. Yazı için fotoğrafımızı da Ayhan Can’ın aynı sitede komşusu ressam Mustafa Ali Kasap çekti. Gelişimin bir nedeni de zaten bu fotoğraf içindi. Böylece birkaç işi birlikte yapmış olduk.

Ayhan Can şiirle iç içe yaşıyor Doğanbey’deki evinde. Deniz, martılar, ağaçlar, çiçekler, ezgiler, yalnızlıklarla… Ama biliyorum ki onun yalnızlığını paylaşan doğa, aşk, sevda şiirleri… Daha önce de bir yazımda belirttiğim gibi her zaman söylediği tümce eskimiyor: “Ben şiirsiz yaşayamam!” Kimi zaman zeytin kokularının barışçıl ortamında sesleniyor:

uzakta bir zeytin dalı büyütüyor

birlikte yarattığımız sevdamızı

uzaya açılan bir pencere yüzün

Kimi zaman bahar coşkusuyla, şeftali çiçeklerinin sarmalında, nar rengi sabahlarda kemanının tellerinde uyanıyor dizeler. Sanki “insanın uzun serüvenini de bir şarkı gibi, kimi yerde bir senfoninin çalkantılı coşkusunu veriyor”:

tellerden çıkan çılgın zamanı dinle

keman büyüler dinlemesini bileni

kırmızı karanfik bıraktım yüreğine

işte flotow çalıyor seninle “gül romansı”nı

Tanrıçalar susar mı hiç… Süheyla Taşçıer’in sesini duyar gibi oluyoruz kitabının sayfalarında gezinirken. Kendine okuyuşuyla:

kanatlarında aşk şiirleriyle

umarsız uçuyor kuş sürüleri

yüreğimde sevda lekesi

is is

duvarın öbür yüzünde toprağa bakıyor

çıplaklığım acele etme gün

Ayhan Can’ın evinde geceyi, kaç bin kitap olduğunu sayamadığım odasında geçirdim. Renk renk düşlerle, umutlarla, şiirlerle. Belki dostlarımız yoktu o gün; ama dostlarımızın, sevdiğimiz nice arkadaşımızın duygu, düşünce ve düş emeği kitapları, dizeleri, öyküleri vardı yanımızda. Hepsine selam olsun.

 
Toplam blog
: 178
: 1483
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

1946 yılında Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde doğdum. İlkokulu aynı ilçede, ortaokulu Ceyhan’da, li..