- Kategori
- Edebiyat
Harfi “harfine” yerine getirmek sevgiyi...

Harfler, sözcükler, tümceler, virgüller, noktalar, ünlemler…Yaşamımıza renk, biçim, ses, anlam, özellik katan olgular… Kimi harflerin yerini değiştirir, sözcüklerle şakalar, takılmalar, gülümsemeler oluşturur; kimi kederler, hüzünler, umutsuzluklar, karamsarlıklar üretir. Kimisi de Mehmet Rayman gibi “sevdiği için değiştirir” harflerin yerini. Zamanı başa alır, gelen-giden kursun der; ama aşkı salt kendi içinde kurmasını ister sevgilinin.Yetinmez şu sözcüklerle seslenir ona.
Sesini sesime katıyorum
Yine mutlu olmuyorsun
Okuyorum seni
Yine mutlu olmuyorsun
Bölüyorum kendimi
Yarısı senin olsun.
Mehmet Rayman Harfine adını verdiği şiir kitabını imzalayıp verdiğinde, harfler üzerine sözler geldi usuma. Harfiyyen, harfi harfine tümcelerini anımsadım. Harflerin içini doldurunca ne çok işler başarıldığını anladım.
Rayman’ı, İzmir’de 8 yıldan beri süren “Dumansızlar” toplantılarında tanıdım. Şairler, yazarlar, öykücüler, sanat-edebiyat sevdalıların katıldığı bu toplantılarda Mehmet Rayman da şiirlerini okurdu şiir sevinci ve coşkusuyla. Efendi, saygılı, şiire tutkulu, şiiri paylaşmaktan kıvançlı bir duruş sergilerdi hep. Mehmet Rayman Kendi Biten ve Asuman adlı şiir kitaplarını daha önce sessiz sedasız yayımlamıştı. Bu kez daha sesli, daha sağlam, daha soluklu şiirlerle Harfine (*) , kitaplığımızdaki yerini alıverdi.
Rayman’ın şiirlerine ülkemizin değişik kentlerinde yayımlanan sanat-yazın dergilerinde rastlamş olmalısınız. Çalı, İmgelem, Berfin Bahar, Mortaka, Lacivert, Varlık, Şehir, Denizsuyu Kasesi…bunlardan bir kaçı.
Çok yazıp, çok yayınlayan bir şair Rayman; ama kendini eskitmiyor, şiirini yıpratmıyor. Horozun ibiğinden geçen güneş (s.42) Topuğuna tuz basıyor deniz anası (s.48) Suların yakasını hemen ilikleyin (s.58) Bu ve benzeri bir çok dizesinde şiirine diri, devingen, taze imgeler, söyleyişlerle yeni tatlar katıyor.
Rayman’ı tanımayanlar için bir anımsatma yapalım önce: 1956’da Yozgat- Sarıkaya Bebek Köyü’nde doğmuş. İlkokulu köyünde, Sarıkaya Ortaokulu’nu ve Yozgat Lisesi’ni bitirmiş. MTA Genel Müdürlüğü’nde memur olarak çalışırken, yüksek öğrenimi tamamlamış. Daha sonra Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü’nü bitirmiş. Rayman bununla da yetinmeyip Meslek Yüksek Okulu Harita Teknikerliği Bölümü’nden de mezun olmuş. Aynı kurumda tekniker olarak çalışmasını sürdürüyor ve İzmir’de yaşıyor. Mehmet Rayman çok şiir yazıyor dedim.
Çok şiir yazmasına karşın, kendini de geliştiriyor. Şiirini durağanlıktan kurtarıyor. Dizelerini kurarken sıkıntı çekmiyor. Arı duru Türkçe kullanmaya özen gösteriyor. Kırın, kırsalın, doğallığın dilini kullanırken, sırıtmıyor. Bunu da oldukça önemsiyorum. Dil şiirin en önemli ögesi. Şiir dilini, şiir sözcüklerini özenle seçmek ve tutarlılıkla kullanmak şiire kuşkusuz güç katar. Mehmet Rayman köyden, kırdan gelmenin ayrıcalığı içinde, bu duyarlığını dizelerine de yansıtıyor. “ Eşim güzelim / Gökkuşum / Konalım köyümüze / Kentlerin havası sisli / Sızı veriyor yüreğimize” (Gelin, s.50) derken, içindeki özlemi dışa vuruyor.
Rayman yapay, göz boyayan görüntüleri sevmez; daha çok doğal, içten değerlere önem verir. Söyledikleri sade, yalın, dolaysızdır. Varoş sözünü anmak istemez, kendi kırsalındaki çiçekleri, ağaçları, sesleri, renkleri özler. Brezilyalı ünlü romancı JorgeAmado’nun o anlamlı, şiirsel "İnsanınanayurduçocukluğudur." sözünü çınlatır kulağının dibinde. Çocukluğuna, doğduğu köyüne, kasabasına dönüşler yapar. “Çıkınında soğan ekmek” Bozkırın Destanı’nı anlatır bize: Hedik kazanları kurulur harmana
Sergilere yaklaşan sığırcıklara
Serçe kadar taş atarız
Bacak kadar boyumuzla.
Mehmet Rayman, Harfine’de paylaşımcı duygularını da açığa vuruyor.
Sesini sesime katıyorum
Yine mutlu olmuyorsun
Okuyorum seni
Yine mutlu olmuyorsun
Bölüyorum kendimi
Yarısı senin olsun.
Şair Sina Akyol’la geçtiğimiz günlerin birinde Kordon’da söyleşirken, söz Rayman üzerine de odaklaştı bir ara. Sina Akyol, Mehmet Rayman’ın şiirinden umutlu olduğunu, iyi şiirler yazmaya başladığını söyledi. Varlık Dergisi’nde de değinmişti yanılmıyorsam. Şair dostum Ahmet Günbaş’ın şu saptamasına da elbette katılıyorum: “Beklentim odur ki şiirin çok yönlü izleyicileri, ister istemez mercek altına alacak Rayman’ın şiirini.” (Amanos Yazıları sayı:1, Mart-Nisan 2010) Harfine’den seçtiğimiz Açı (s.5) şiiriyle yazımıza nokta koyalım ve merhaba diyelim Mehmet Rayman’a:
üç yüz altmış derece
hüzünlendim bugün.
sığmadı boyum gölgeme
ırmaktan aldığım güneşi
yüz seksen derece
aşırdım üstümden.
yetimleri geçer geçmez
öksüzler çıktı önüme.
(*) Harfine Mehmet Rayman şiirleri, Kanguru Yayınları - Ankara, Nisan 2009, 80 sayfa