Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

23 Şubat '15

 
Kategori
Güncel
 

Süleyman Şah al at şah mat

Süleyman Şah al at şah mat
 

Türkiye Devletini yönetenler, 92 yıllık Cumhuriyet tarimizde görülmeyen bir rezaleti bu millete yaşattılar.

İlk kez tek kurşun sıkmadan, savaşmadan yasalarla güvence altına alınmış, vatan toprağı olmuş vatan toprağından çekilmek, terk etmek zorunda kalınmıştır. Gönderdeki Türk bayrağını kendi elleriyle indiren, kutsal toprağımızı düşmana teslim eden bu anlayış bu millete hesap vermek zorundadır.

Milletimizin ciğerini yakan bu olay Suriye sınırları içersinde bulunan ve Türkiye dışında ki tek vatan toprağı olan Süleyman Şah Türbesinin bulunduğu yerdir.

Türk tarihinde önemli bir yer işgal eden ve Osmanlının atası sayılan Süleyman Şahın Türbesi 1921 yılında Fransızlarla yapılan Ankara Anlaşması gereği “Vatan Toprağı” sayılmş ve yıllardır Türk askeri tarafından korunup kollanmıştır.

Türk vatanının mudaddes bir parçası olan Süleyman Şah Türbesi iktidarda bulunan AKP hükümeti tarafından Işıd teröristlerinin tehdidi ve şantajıyla zoraki olarak terkedilmiştir.

Yapılan bu operasyonun adına “Şah Fırat” adı konulmuş, yapılan operasyon sıkılmadan, utanmadan bu millete “başarılı bir kurtarma operasyonu” diye yutturulmaya çalışılmıştır. Bu operasyonun adı olsa olsa “al at, şah mat operasyonudur”.

İktidarda, devlet de yaptıkları bu operasyonla resmen “şah mat” olmuş, cumhuriyet tarihimizde “hiç kurşun sıkmadan, çatışmadan” vatan toprağını düşmana teslim edilmiştir.

AKP hükümeti bu milletin haysiyetini, onurunu ayaklar altına almış, kendi elleriyle besleyip büyüttüğü İŞID terör örgütünün tehditlerine boyun eğmiştir. İşin en acı tarafı ise, yapılan bu ihanet bu millete “askerlerimizin kurtarılması, kutsal emanetlerin sahiplenmesi” olarak yutturulmaya çalışılmasıdır.

AKP hükümeti tarafından yürütülen “vatan topraklarını terketme operasyonu” nun perde gerisinde ise, hükümetin IŞID ile yaptığı muhtemel bir anlaşma ile gerçekleştirildiğine dair söylentiler dolaşmaktadır.

İşid’in Musul Elçiliğinde rehin tuttuğu 49 elçilik personeline karşılık işgal bölgesinde bulunan “Süleymn Şah Türbesinin” tahliye edilmesi şartının yattığı söylenmektedir.

AKP iktidarının “Yeni Türkiye, Yeni Osmanlı” sevdaları dedikleri demekki “Mısak-ı Milli” sınırları içersindeki vatan topraklarından bir gece operasyonuyla, tek kurşun sıkmadan geri çekilmek, düşmana topraklarımızı teslim etmekde varmış.

Unutulmamalı ki;

Türk milleti savaşmadan, kan dökmeden, bedel ödemeden hiçbir vatan toprağından, hiçbir kutsal ülküsünden vaz geçmemiştir.

AKP iktidarı korkakca yaptığı bu operasyonla ecdadımızın kemiklerini sızlatmış, milletimizin haysiyetini kırmış, milletimizin kutsallarını ayaklar altına almıştır.

Sözlerimi Halit Refik Karay üstadımızın yıllar önce kaleme aldığı Süleyman Şah’ın ağzından türbenin önünden akan Fırat Nehrine hitaben yazdığı  “Bir İçim Su”kitabından bazı bölümlerini sunarak sonlandırmak istiyorum:

“Bana yol vermedin, fakat milletim senden daha büyük sular üzerinden aştı, Tuna’yı atladı, Nil’den geçti. Onun Akdenize hükmettiği ve Karadeniz’i kucakladığı devirler bile oldu.

Bütün o haşmetli günler artık tarihtir, biraz serap, biraz hayaldir. Bunlarla övünmüyorum ve sana hiç küskün değilim. Bilakis minnettarım.

Zira ey sevgili Murat Çayı!

Sen bugün benim küçülmüş fakat kuvvetlenmiş vatanımdan fışkıran ve bana neslinin selamlarını, hürmetlerini getiren bir mübarek vasıtasın.

Bırak ırkımın hasretine susamış yanık bağrıma suların serinlik ve teselli versin,”

Refik Halid sözlerini; “Süleyman Şah’ın heybetli gölgesini, ay ışığı altında Fırat’a eğilip bir avuç su alarak, iştiyakla içerken görüyorum” diyerek bitiriyor.

Refik Halid’in destanlaştırdığı Süleyman Şah şimdilerde bizleri yöneten bu iktidar sayesinde ne ay ışığı altında Fırat’a eğilip iştihayla bir avuç su içebilecek, nede o heybetli gölgesi Fırt’ın üzerinde gezebilecektir. Bundan sonra Süleyman Şah’ın o heybetinin üstünde kara, kapkara bulutlar, bu büyük Türk komutanına yaşatılan utançların gölgesi gezinecek bu onursuzluk Süleyman Şah’la birlikte tüm Türk büyüklerinin kemiklerini sızlatacaktır.

Sonsuzluk (Osman Özeker) 24.02.2015

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..