Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '12

 
Kategori
Futbol
 

Süper Final değil süper rezalet!

Süper Final değil süper rezalet!
 

 

Spor Toto Süper Lig'de "Lig Grubu" 34 haftanın sonunda sona erdi. Galatasaray, 9 puan farkla lider kapattı normal sezonu. Puanlar yarıya indirildi. "Şampiyonluk Grubu" oluşturuldu. Ligi ilk dört sırada bitiren Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor bu grupta mücadele etmeye hak kazandı. Bir de "Avrupa Ligi Grubu" oluşturuldu. Ligi beş ve sekizinci sıralar arasında bitiren takımlar yani Bursaspor, Eskişehirspor, Sivasspor ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor da bu grupta mücadele etmeye hak kazandı. Onlar da bu gruba 25'er puanla başladı.

Hepimiz bu sistemle ilgili bilmemiz gerekenleri biliyoruz. En başından beri şiddetle karşı çıktığım ve Türk futbolunu ileri götürmeyeceğini, aksine geriye götüreceğini savunduğum bir sistemdi. Yanılmıyorsam ağustos ayıydı, bu olayla ilgili eleştirel bir yazı da yazmıştım. Bana göre mantıklı bir sistem değildi. Ki taraflı ve tarafsız herkes, bu sistemin gelişinin gerçek sebebini biliyor. "Güzel oyun güzel kalacak.", "Türk futbolu ileriye gidecek.", "Her şey daha da güzel olacak.", "Soruşturmanın gerginliği atılacak." vs. bunları geçin efendim.

Şike soruşturması başladığından beri, insanlar futboldan soğudu. Birçok kişi, Digiturk üyeliğini iptal ettirdi. Yani bundan en zararlı çıkan, Digiturk oldu. Objektif bakmak gerek, senelerdir Türk futboluna en fazla hizmet eden kuruluş Digiturk'tür. Kulüplerimize yaptığı destekten tutun daha birçok şeye kadar. Bu konuda kesinlikle haklarını yememek gerek. Gerçekten büyük bir şirket ve bugüne kadar yaptıkları her şey için, futbolseverler onlara müteşekkirdir. 

Fakat bu yazdan itibaren gördüğümüz bir şey var ki, Türk futbolunu artık Türkiye Futbol Federasyonu yönetmemektedir. Tamamen yayıncı kuruluşun çıkarına göre hareket edilmekte ve buna yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Her hafta PFDK'nın verdiği cezalara bakın. Yayıncı kuruluşla ilgili birçok ceza veriliyor. Basın toplantısına futbolcu katılımının sağlanmaması vs. Süper Final denilen rezalete bakarsak, getirilmesinin amacı ne? Yayıncı kuruluşun kaybettiği parayı yeniden kazanmasını sağlamak. Kimse bana "Haksızsın." diyemez, diyen de tarafsız bakmıyordur.

Peki, bu sistem getirildi, muhtemelen bu senenin sonunda da kaldırılacak. İnşallah kimse hasar almadan atlatılır ve geçer. Temennimiz bu. 34 hafta da bitti, takımlar altışar maç daha oynayacaklar. Eyvallah. Normalde, böylesine kritik maçlar senelerdir aynı saatlerde başlatılırdı, doğru muyum? Hatta telefon görüşmeleri yapılırdı düdüğün aynı anda çalması için. Şimdi bırakın aynı saati, aynı günde bile maç oynatılmıyor. Türk futbolunu yayıncı kuruluşun yönettiğinin birinci ispatı. Eğer ki o maçlar aynı saatte oynatılsa, gelir azalacak. Bu kimin işine gelir ki? 

Ertelenen Beşiktaş-Galatasaray maçına gelelim. Normalde 24 saat sonra oynatılır maç. Fakat 16 Nisan Pazartesi akşamı saat 8'e ertelendi. Neden? Çünkü ertesi güne ertelenirse, Fenerbahçe-Trabzonspor maçıyla çakışacak. Yine Türkiye Futbol Federasyonu'nun aldığı karar değil de, bir başkalarının verdirttiği karar uygulanıyor. Kanıt iki. 

Bir de, insanlar bu sisteme sıcak baksınlar diye yayıncı kuruluş çok çabalıyor. Yaptıkları reklamlar, programlar vs. Açıkçası bana daha da itici geliyor. Teknik direktör çıkıp, "Süper Final süper olacak." diyor. Biz biliyoruz ki buna kendisi bile inanmıyor. Her seferinde "Hocam, yapma. Sen ne kadar memnunsun sistemden?" demek istiyorum. Tabii herkes konuşturuluyor. Yoksa ceza alır, başka şeyler olur, orasını bilemem. Süper Final süper falan olmayacak, daha başlangıcında bir rezalet olduğu görüldü. 

Stadda, Fi-Yapı İnönü Stadı'nda açılan pankartlar, yapılan özel müzik falan vardı. Ben onları görünce ve duyunca, "Türkiye'de Şampiyonlar Ligi finali oynanıyor da bizim mi haberimiz yok?" dedim. Bir şey bu kadar da abartılmaz ki! Bir rezalet güzelleştirilmeye çalışılıyor, iyi hoş ama yapmayın lütfen. Bu abartılı gösterilerden hoşlanan kim vardır? Boşuna para harcamasın bari federasyonumuz. 

Türk futbolunun geldiği nokta ortadadır. Bundan sonra düzelir mi? Umudum yok açıkçası. Yine de bu oyunun takipçisi olacağız. Umarım bir gün her şey değişir ve güzelleşir. İnsanlar futboldan yeniden eskisi kadar zevk alabilirler... 

 
Toplam blog
: 313
: 1350
Kayıt tarihi
: 21.03.07
 
 

1996'nın ilkbaharının dünyaya getirdiği birçok çocuktan biriyim. Milliyet Blog'da yazmaya yaşım h..