Suriye neden hedef, Ankara neye hizmet ediyor?

Suriye’de yaşananlar konusunda kuşkusuz medyada çok farklı değerlendirmeler yapılıyor. Ancak öne çıkan ‘zamanın ruhuna’ ve medyanın kontrolünün doğal sonucuna uygun olarak Ankara’nın uyguladığı politikaları meşrulaştıran bakış.

Doğru ve sağlıklı değerlendirmeler yapabilmek için daha eskilere gitmeye gerek kalmaksızın ABD’nin Irak’ı işgal etmesi sürecinde yaşananlara kısaca bakmak gerekir. Irak’ta ABD’nin özellikle başını ağrıtan direnişi destekleyen; İran, Suriye ve Kuzey Afrika’da ‘arap baharı’ ile devrilen yönetimlerin örtülü desteklerine bakıldığında bugün yaşananları anlamlandırmak daha olanaklı olacak. ABD Irak savaşında emperyalist planlara karşı çıkanlara bedeller ödetilirken sıra Suriye’ye gelmişti.

Pulitzer ödüllü gazeteciSeymour M. Hersh’ in 5 Mart 2007’de yazdığı makalesinde dikkat çektiği   Başkan George W. Bush,’un  ocak ayında yaptığı konuşmasını  anımsayalım. Bush,“Bu iki rejim -İran ve Suriye’yi kast ederek-, teröristler ve isyancıları Irak’a taşımak için kendi topraklarını kullanmasına izin veriyorlar. İran Amerikan askerlerine saldırılar için maddi destek sağlamaktadır. Bizim güçler saldırıları bozacak. İran ve Suriye’den isyancılara destek akışının bozulması gerekir. Irak’ta bizim düşmanlarımıza gelişmiş silahlar ve eğitim sağlayanları yok edeceğiz.”  Diyor ve ABD politikalarının bugüne yansıyan ipuçlarını veriyor.

Hersh, makalesinde ‘Suudi Arabistan yönetiminin Washington’un da onayıyla Suriye hükümetini zayıflatmak için her türlü lojistik ve mali desteğin sağlanacağı bir stratejiyi kabul ettiğini’ de ifade ediyor. Stratejiye göre Suriye rejimine muhalif olanlar örgütlenecek, Elkaide vb. Radikal İslamcı gruplar şii Suriye hükümetine karşı mücadele edecek, ‘Suriye’nin İsrail’le masaya oturması sağlanacaktı’.

Libya’da Nato destekli sözde ‘demokrasi yanlısı’ isyancıların arasında uluslararası terör ağı Elkaide üyelerinin olduğunun ortaya çıkması, Bingazi’de ABD Elçisinin öldürülmesi de politikaları değiştirmedi.

İsrail’in çıkarları için  İran ve Suriye’de Şii yönetimleri yıkmak, Sünni radikal örgütlerle işbirliği yapmakta ABD çıkarları açısından problem yoktu.

 Ankara gibi ‘rolüne’ kendini fazlasıyla kaptırmakta beis görmeyen bir ortak, kuzeyde destek verirken Suriye ne kadar dayanabilirdi ki. Ankara zaten ‘mezhep’ üzerinden ‘Yeni Osmanlı’ hayalleri kurmakta,  orta doğuda ABD ile ‘stratejik ortak’lıktan ‘model ortaklık’ aşamasına geçilmişken ‘diktatör Esad’ı devirmek; baas rejiminden kurtulmak gerekiyordu.

ABD’de, Radikal İslamcıların Mısır, Tunus, Libya’da öne çıkması, egemen olmalarına yönelik eleştiriler de yok değildi. Ama olsundu. Irak’ta ABD planlarının/oyununun gerçekleşmesine adeta takoz olanlara bir biçimde bedel ödetilmeliydi.

Türkiye’de neredeyse Suriye ile olası savaşa karşı çıkanların “basçı/hain” ilan edildiği bir iklimde, Ankara ABD/İsrail çıkarları için oynadığı rolü ‘ustalıkla’ gözlerden kaçırıyordu. Erdoğan/Davutoğlu’nun Suriye politikalarına destek hızla azalıyordu ama ne gam.

‘Van Minut’ denilen İsrail’e karşı Filistin halkının yanında olan Suriye’nin ‘özgürleştirilmesi’ gerekiyordu…

Türkiye’nin sanki sürecin yavaş yavaş dışına itildiği olasılıkların gündemde yer bulmasına neden olan Katar’da toplanan ‘Suriye muhalifleri’ artık bir araya geldi!  “Muhalif Güçler ve Suriye Devrimi Ulusal Koalisyonu” dünya kamuoyuna ‘tek ses vermek için’ çabalayacaklar.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Davutoğlu süreçten memnuniyetini, “Katılımcıların hepsine anlayışlarından dolayı teşekkür ediyorum. Bugün tarihi bir gün ve yarın yeni bir gün başlayacak. Bu yeni bir başlangıç olacak. Suriyelilere temsilcilerinin bir yol haritası üzerinde anlaştığını müjdelemek istiyorum. Bu temsilciler meşruiyetlerini Suriye halkından alacaklar.” Diyerek belirtti.

…

ABD, İsrail, Suudi Arabistan, Katar vb. Ortak plan işliyor…

Afganistan’da ABD’ye karşı savaşan Elkaide Suriye’de stratejik/model ortak!

Boşuna demiyorlar ‘ABD’nin dostu değil, çıkarları vardır!’ diye. Bir zamanlar İran’a karşı savaştırdığı ‘stratejik ortağı’ Saddam Hüseyin’in sonu malum. Yine Mısır’da Hüsnü Mübarek’in başına gelenler, Muammer Kaddafi.

…

Bush Ocak 2007’de ne demişti : “Irak’ta bizim düşmanlarımıza gelişmiş silahlar ve eğitim sağlayanları yok edeceğiz”

 Pulitzer ödüllü gazeteci Seymour M. Hersh’ ne diyordu? “Suudi Arabistan yönetiminin Washington’un da onayıyla Suriye hükümetini zayıflatmak için her türlü lojistik ve mali desteğin sağlanacağı bir stratejiyi kabul ettiğini’ de ifade ediyor. Stratejiye göre Suriye rejimine muhalif olanlar örgütlenecek, Elkaide vb. Radikal İslamcı gruplar Şii Suriye hükümetine karşı mücadele edecek, ‘Suriye’nin İsrail’le masaya oturması sağlanacaktı’

İyi seyirler…

***********

Okuma önerileri:

http://blog.milliyet.com.tr/suriye-treni-katar-katar/Blog/?BlogNo=385804

http://blog.milliyet.com.tr/erdogan-in-savasi/Blog/?BlogNo=381937

http://blog.milliyet.com.tr/suriye-de-ongorulemeyen-politikalar--bogazkesenleri-olumlayarak-radikallesmek/Blog/?BlogNo=377045

http://blog.milliyet.com.tr/basbakan--secilmis-gazeteciler-ve-suriye--uzerine/Blog/?BlogNo=377093