Suriye'nin vurulması, İran'ın elini zayıflatacak, İsrail'in kurtuluşu olacak

Suriye'de kaos her geçen gün biraz daha artıyor. Suriye resmi haber ajansı SANA, Şam'ın merkezinde, bomba yüklü araçla İstihbarat ve Güvenlik Birimlerinin bulunduğu binalar hedef alınarak, bir araca yerleştirilen bombanın patlatıldığı, birkaç dakika sonra ikinci bombanın patladığı ve 27 ölü, 100 den fazla yaralı olduğununun altını çizdi.

Kısa bir süre önce, BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Şam temaslarında bulundu, gözle görülebilir sonuç  alınması   bu kısa dönemde zaten mümkün görünmüyordu.

Akabinde, ABD-CİA Başkanı, Orgeneral David Petraeus'un Ankara ziyareti gerçekleşti, bu kafalarda soru işaretlerine neden olurken, bunu destekleyen, Konya'daki ortak, Türk ve ABD Hava Kuvvetleri  tatbikatı, Suriye'ye müdahale hazırlığı olarak algılandı.

Diğer yandan Türkiye'nin tutumu, Libya'ya karşı takınılan politikanın bir kopyası olarak, Suriye içinde uygulandığını görüyoruz.  Libya'dan farklı olarak Suriye sınır komşumuz olması nedeniyle, Türkiye'nin bu iç savaştan etkilenmemesi mümkün değil. Netekim, Suriye'den kaçan ve ülkemize sığınanların sayısı onbeşbini buldu.

Türkiye'nin Suriye üzerinde oynadığı rol, bir yıl önce dost, kardeş ülkeyken, bugün, kardeş Beşar Esad  yönetimine karşı Türkiye daha faal kararlar almaya başladı. Şöyleki; 

a- BM Genel Kuruluna getirilen Suriye rejimi saldırıları nedeniyle, kınayan tasarıya destek verdi.

b- BM İnsan Hakları Konseyine, Suriye rejimini kınayan bir tasarı sundu ve bu tasarı kabul edildi.

c- Türkiye atıl kalan BM yerine, Tunusta toplanan, ''Suriye'nin Dostları'' grubunu oluşturdu. Bu platform Esad  rejimi üzerinde yeni bir baskı kurmayı amaçladı. İkinci toplantının Türkiye'de yapılması planlandı.

Son olarak, Dışişler Bakanlığı, Suriye'deki Türk vatandaşlarının yurda dönmesini tavsiye etti.Suriye'deki gelişmelerin seyrinin vatandaşlarımız için ciddi güvenlik risklerinide beraberinde getirdiği görülmektedir dendi. Türk Elçiliğinin de  kapatılması gündemde olduğu telaffuz edildi. 

Türkiye Cumhurbaşkanı, Abdullah Gül ise; verdiği beyanatında; Yabancı güçlerin kesinlikle bu meseleye müdahale etmemelidirler. Zira böyle bir müdahale, sorunu daha karmaşık hale getirir, dedi.

Orta Doğuda bu sıcak gelişmeler olurken, ABD'ye bir göz atmakta fayda var.

ABD Savunma Bakanı Leon Panetta, Senato Komisyonunda ki konuşmasında, Esad rejimi son bulacak, gerekirse ''Askeri Müdahale'' yapılacak dedi. (07 Mart 2012)  Suriye'nin İran için önemli bir ülke olduğuna dikkat çeken bakan, Suriye bölgedeki İran'ın tek müttefiki, bölgedeki İsrail'e karşı, bütün grupları destekliyen İran. Esad rejimi güç kaybettikçe İran'da güç kaybediyor ve bölgede yanlızlaşıyor.  O nedenle  Suriye'de rejim değişikliği ergeç olacaktır. 

ABD'de muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti , Suriye'ye müdahaleye sıcak bakıyor. ABD'nin hava saldırısı yapmasından yana tavır belirtiyor. Obama, yaklaşan seçimleride göz önüne aldığında, tek taraflı müdahaleye sıcak bakmıyor. Suriye'ye askeri operasyon çok pahalıya mal olabilir.Aynı zamanda, ABD'yi Rusya ve İran ile karşı karşıya getirebilir.  Ancak BM Güvenlik Konseyinin yetki vermesiyle müdahaleden yana olduğunu beyan ediyor.

Suriye'nin vurulması, Libya'da olduğu gibi, bütün alt yapı sisitemlerinin çökertilmesiyle, Ortadoğu'da hareket kaabiliyeti yok edilecek, böylece İsrail'in rahat nefes alması sağlanacak, İran'ında elini zayıflatacaktır.

Sonuçta; ABD, Esad'ın gitmesiyle, Suriye'nin ikinci bir Afganistan olması, Radikal İslam'ın ülkeyi ele geçirmesi gibi soru işaretleride müdahaleyi frenliyen nedenler olarak görülüyor.. Rusya ve Çin ise batıya güven duymuyor.Rusya Suriye'deki muhalefetle iletişim kurulmasından yana tavır takınıyor.