Süt

Akşamın alaca karanlığı

Hava yağmurlu ve soğuk

İnsanlar telaşlı.

Trafik keşmekeş

Her zamanki İstanbul trafiği

Biri var ki

Bu karmaşada

Adımları karışık

Gitsem mi gitmesem mi

Der gibi

Ceketin iç cebine zulaladığı

İki şişe bira

Ve

Koltuğunun altına sıkıştırdığı

Naylon poşette iki ekmek

Ekmekler eve giriş bileti demek

Evde ekmek bekler karısı Gülçiçek

Ve altı aylık Arda bebek

Birden durdu

Kendi kendine söyleniyordu

Ah! Ulan Hulisi

Ulan eşşoğlu eşek

Ardaya süt alacağına

Kendine bira mı aldın?

İlk rastladığı bakkalda

Biraları sütle değiştirdi.

Biraz zor oldu ama oldu.

Adımlarını hızlandırdı

Rahatlamıştı sanki.

Üniversite bitirmişti

İşsizdi

Her üniversite bitirene

iş mi vereceğiz demişti Başbakan

vermedi de

2

hamallık,garsonluk

ne iş olsa yapıyordu

diplomalı işsiz Hulusi

severek evlenmişlerdi

Gülçiçek ile

Sanki acelesi varmış gibi

Birde bebek

Başbakan illaki üç diyordu

Ama iş de vermiyordu

Eve geldi

Bu kış da kıyamette

Pencere camının

kırık olduğunu gördü utandı.

İçeri girdi

Ekmeklerle sütü uzattı

Yanmayan odun sobasının

Dibine sokuldu

Bu akşamda

yaman bir akşam olacaktı

bu soğuk kış akşamı

ama ısınmanın bir yolunu bulacaktı