Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

27 Haziran '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Suyu akarına bırakmak...

Ölüm, herkes içindir. Bu nedenledir ki kimse ölümden kaçarak kurtulamaz. Er ya da geç gelir, kaçanı da bulur bir gün.

Dahası sırası gelen gider. Kimi bir kazayla, kimi amansız bir hastalıkla, kimi de yaşlandığından...

Son birkaç yıl içinde, yanı başımızda yitip gidenleri bir düşünün hele. Daha düne kadar birlikte olduklarımız var içlerinde.

Onlarla geçen sürelerde yaşananlar hayal meyal aklımızda. Birçoğu tamamen unutulmuş bile, sanki hiç yaşanmamış gibi.

O nedenledir ki aklı erenler veya yol yordam bilenler “fani dünya” demişler, bu gök kubbenin altında yaşanan ömre.

Ne yazık ki çoğumuz bu gerçeği ya hiç aklımıza getirmez, ya da farkında bile olmadan bir ömür yaşayıp gideriz.

Hem de çoğunlukla üzerek, üzülerek...

Bu ruh halimize neden ise; hayatın sıkıcı yüzü içinde yer alan, ancak başa çıkamadığımız stres ve gerginliklerdir.

Peki ya stres ve gerginlikler nasıl oluşuyor?

Bunları bilmek zor mu?

Hayır.

Genellikle basit hesaplar, kısır çatışmalar veya gereksiz ısrarlar; zaman içinde birike, birike strese dönüşürler.

Yapılması gereken, bu “ömür törpüsü” davranışlara katlanabilmektir. Ancak bu iş sanıldığı kadar da kolay değil.

Bunun için iyi bir hayat tecrübesi gerekir. İçinde sabrın, metanetin, hoşgörünün, sevginin vs. olduğu bir tecrübe...

Bunlar olmadan sıkıntılarla (virüslerle) başa çıkmak mümkün mü?

Birçok olay öncesi, çoğu zaman şunu demişiz “artık kimse beni kızdıramaz” ya da “ne derlerse, desinler, bu sefer kızmayacağım.”

Buna rağmen tahrik ve tertipler karşısında çaresiz kalarak, çoğunlukla hırsımıza yenik düşmüşüzdür.

İşte, bu nedenledir ki “dünya fani, ölüm ani” anlayışı hayat boyu bir seçenek olarak daima önümüzde durur.

Belki de asıl doğru olan budur; olanlara fazla aldırmadan, suyu akarına bırakmak.

 
Toplam blog
: 251
: 447
Kayıt tarihi
: 29.12.07
 
 

Emekli; Öğretmen, Yönetici ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara