- Kategori
- Ekonomi - Finans
Tamam anladık. Dünyada küresel bir kriz var. Ama bunlar geçecektir..

Hayallerim
Her ne kadar finansal sorunlarım varsa da bugün aslında çok mutluyum.
Üzülmek için her şey var. Ama mutlu olmayı başarmak zorundayız. Kriz beklentileri had safhada. İyimserler ve kötümserler tartışıyorlar. Neler olacak tam olarak kimse bilmiyor. Kriz bizi kökten mi vuracak teğet mi geçecek. Ne farkeder ki. Sonuçta bütün dünyada yoksullar kaybedecek. Bizden teğet geçse bile sonuçta gidip birilerini vuracak. Kimseyi vurmasa bile dünyada ezilenler sömürülmeye devam edecek. Zenginler ezilenlerin sırtına biraz daha çökecekler. Bu kapitalist zulüm ekonomisinin bir yere tosyalayacağı belliydi.
Tamam anladık. Dünyada küresel bir kriz var. Ama bunlar geçecektir.. Sorun bence bizden sonraki kuşaklara ne bırakacağımızdır. Sürdürülebilir bir kalkınma modeli var mı? Çocuklarımız, kendileri ve içinde yaşayacakları evren için sürdürülebilir ve ekolojik olan bir sistemin hakim olduğu bir dünya da mı yaşayacaklar yoksa onlar da bir sürü sorunla mı boğuşacaklar?
Hafızanız hatırlayabilir. Kirli denizde petrole bulanmış, her yeri ziftle kaplanmış küçük kelaynak kuşu gibi çaresiz ve yardıma muhtaç bir nesil mi bırakıyoruz bizden sonraya.
Bize dayatılan bizim için iyi mi? Sizin için iyi mi? Ve en önemlisi ekolojik mi?
Yani bu sabah benim tam olarak anlatamadığım derdim, doğal, natürel, organik, ekolojik, dönüştürülebilir, atığı da işe yarayan, makul ve gerçek ihtiyaçlara yönelik bir tüketim ekonomisi kurabilecek miyiz? Yoksa piyasa ekonomisi bizi sömürmeye devam mı edecek.
Yani aslında benim merak ettiğim soru: Yaşamak için mi yiyeceğiz yoksa yemek için mi yaşayacağız?
Kafam karışık.
Üzülmek için her şey var. Ama mutlu olmayı başarmak zorundayız. Kriz beklentileri had safhada. İyimserler ve kötümserler tartışıyorlar. Neler olacak tam olarak kimse bilmiyor. Kriz bizi kökten mi vuracak teğet mi geçecek. Ne farkeder ki. Sonuçta bütün dünyada yoksullar kaybedecek. Bizden teğet geçse bile sonuçta gidip birilerini vuracak. Kimseyi vurmasa bile dünyada ezilenler sömürülmeye devam edecek. Zenginler ezilenlerin sırtına biraz daha çökecekler. Bu kapitalist zulüm ekonomisinin bir yere tosyalayacağı belliydi.
Tamam anladık. Dünyada küresel bir kriz var. Ama bunlar geçecektir.. Sorun bence bizden sonraki kuşaklara ne bırakacağımızdır. Sürdürülebilir bir kalkınma modeli var mı? Çocuklarımız, kendileri ve içinde yaşayacakları evren için sürdürülebilir ve ekolojik olan bir sistemin hakim olduğu bir dünya da mı yaşayacaklar yoksa onlar da bir sürü sorunla mı boğuşacaklar?
Hafızanız hatırlayabilir. Kirli denizde petrole bulanmış, her yeri ziftle kaplanmış küçük kelaynak kuşu gibi çaresiz ve yardıma muhtaç bir nesil mi bırakıyoruz bizden sonraya.
Bize dayatılan bizim için iyi mi? Sizin için iyi mi? Ve en önemlisi ekolojik mi?
Yani bu sabah benim tam olarak anlatamadığım derdim, doğal, natürel, organik, ekolojik, dönüştürülebilir, atığı da işe yarayan, makul ve gerçek ihtiyaçlara yönelik bir tüketim ekonomisi kurabilecek miyiz? Yoksa piyasa ekonomisi bizi sömürmeye devam mı edecek.
Yani aslında benim merak ettiğim soru: Yaşamak için mi yiyeceğiz yoksa yemek için mi yaşayacağız?
Kafam karışık.