- Kategori
- Şiir
Tanıdık biri

Kendini dağlara vurmuş bir çapulcu...
Tanırım, bu yüzü…
Kızdığım, sinirlendiğim, korktuğum yüzlere benziyor…
Çırpındıkça, çarpıldığım ve devirdiğim çamlara benziyor…
Fiyakamı bozanlara, fiyaka yaptığım yüzlere benziyor…
Tanırım, bu korkuyu…
Önce yüzlerine oturur derin bir çizgi…
Gözleri öylesine açılır faltaşı gibi…
Ummadığı dağlara kar yağmış gibi…
Bir çaresizlik bir hüzün kaplar içini…
Tanırım, bu gidişi…
Dönüşü olmayan bir yolculuğun telaşını…
Gerçek dostun düşmanın ortaya çıkışını…
Kabullenemezsin ne ektiysem onu biçeceğini…
Elinde bir valiz beklersin sevgili gemiciğini
Tanırım, bu sonun başlangıcını…
Kabadayı yürüyüşünün tökezlediğini…
Beyninden diline vuran dil sürçmelerini…
Geç de olsa anlarsın dost sandığın yalakaları…
İçinde hissetmeye başlarsın sonun başlangıcını…
Tanırım, inatla muradın savaşını…
Bükemediğin bileğin ellerini öpemezsin…
Eremedinse muradına artık kalamazsın
İnatla muradı bir terazide tartamazsın…
Ve alır başını bu gidersin…