Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

23 Nisan '12

 
Kategori
Tarih
 

Tarihimizle Yüzleşmek: Osmanlı'nın acımasız gerçeği "ya iktidar ya ölüm"-12 (son yazı)

Tarihimizle Yüzleşmek: Osmanlı'nın acımasız gerçeği "ya iktidar ya ölüm"-12 (son yazı)
 

Vahdettin Malta'da. Fesli çocuk, oğlu Ertuğrul. Çantalı kişi, Baş Mabeynci Ömer Bey.


Son Padişah Vahdettin ve perdenin kapanışı:

4 Temmuz 1918 de tahta çıkan 6. Mehmet Vahdettin, abisi 2. Abdülhamit gibi kuşkucu ve kurnazdı. İttihat ve Terakki Hükümeti’nin mütareke isteyerek istifası üzerine, Ahmet İzzet Paşa’yı sadrazam atar. 30 Ekim 1918 de Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra İttihatçıların devamı olarak görülen Ahmet İzzet Paşa’yı istifa ettirerek, Tevfik Paşayı sadrazam atar. Böylece İstanbul’a yerleşen İhtilaf Devletlerine iyi görünmeyi amaçlıyordu.

23 Kasım 1918 de meclisi fes ederek Tevfik Paşa yerine İttihatçı düşmanlığı ve özellikle İngilizlere yakınlığıyla bilinen, eniştesi Damat Ferit’i sadrazam yapar. 10 Ocak 1919 da, İngiliz yüksek komiseri Amiral Carlthorp’a bütün umudunu İngiltere’ye bağladığını bildiren bir mesaj gönderecektir.

30 Mart 1919 da İngilizler Merzifon’u işgal ederken Damat Ferit, Amiral Carlthorp’a İngiliz himayesini isteyen bir proje veriyordu.

Samsun’a gitmeden önce kendisini ziyarete gelen Mustafa Kemal Paşa’ya, “ Paşa paşa, bugüne dek devlete büyük hizmetler ettin, bunların hepsi bu kitaba girmiştir. Bütün bunları unutun. Asıl şimdi vereceğiniz hizmet, daha mühimdir” diyecek ve Mustafa Kemal Paşa’dan, Samsun’da sükûnu sağlamasını, askerin terhisini tamamlamasını, cephaneleri toplayıp kilit altına almasını ve halkı yatıştırmasını isteyecektir.

Vahdettin’in bu istekleri üzerine Mustafa Kemal Paşa, yakın arkadaşlarına, “ Ogün anladım ki Padişahlar milletlerinin kaderini değil, ancak kendi şahıslarının huzurunu düşünürler. Ogün Türkiye’yi Cumhuriyet’in kurtaracağına tamamen iman ettim” diyecektir.

Veliaht Abdülmecit’in önerisiyle toplanan saltanat şurasından bir sonuç çıkmayacaktır.6 Haziran 1919 da General Milne, Mustafa Kemal’in geri çağrılmasını isteyen bir yazıyı, Harbiye Nezareti’ne gönderir. 23 Haziran’da Dâhiliye Nazırı Ali Kemal, milli mücadelenin felaket olduğunu ilan edecektir.

Vahdettin, Damat Ferit’in kurtuluş mücadelesine karşı yürüttüğü eylemlerine destek verecektir. Mustafa Kemal’i maceracı olarak görmekte ve buyüzden, İhtilaf Devletleri’nin sertleşmesinden çekinmektedir.

Sivas Kongresi’nden sonra Damat Ferit’in istifa etmesi çağrılarını görmezden geldiği gibi, birde onu destekleyen bir beyanname yayınlayacaktır.

11 Aralık 1919 da, İngiliz komiseri J. D. Robeck, Mustafa “Kemal başlıca düşmanımızdır” raporunu gönderecektir.

Vahdettin, baskılara dayanamayarak, Tevfik paşayı, onun istifası üzerine Ali Rıza Paşa’yı sadrazam atar. Amacı Anadolu ile ilişkileri yumuşatmaktır. Anadolu ile ilişkiler yumuşar ve Amasya protokolleri yapılır ve Meclisi Mebusan açılır. Ali Rıza Paşa’nın yerine Salih Paşa’yı atar. İstanbul’un işgali ve meclisin faaliyetinin durdurulması kararı üzerine, meclisi fes edip tekrar Damat Ferit’i sadrazam yapar. Damat Ferit 10 Nisan 1920 de Şeyhülislam Dürrizade Abdullah’a, Mustafa Kemal’lin hain olduğunu bildiren fetvasını yayınlatır.  11 Nisan’da J. D. Robeck, milliyetçileri ezmek için her türlü yardımı yapacağını söyler.  Damat Ferit, bütün imkânlarıyla TBMM Hükümeti’ne karşı mücadeleye girişecektir.

İhtilaf Devletleri Anadolu ile anlaşmaktan başka çareleri olmadığını görünce, Damat Ferit’in görevden alınmasını isterler. Bunun üzerine Vahdettin tekrar Tevfik Paşa'yı sadrazam atar.

Görüldüğü gibi Vahdettin, bütün siyasetini kendi saltanatını korumak üzerine kurmuştur. İhtilaf devletlerine iyi görünmek için Damat Ferit’i, Ankara ile ilişkiler gerginleşince Tevfik Paşa’yı sadrazam atamıştır. En sonunda İhtilaf devletlerinin isteğine uymuş ve Tevfik Paşa son Sadrazam olmuştur. Bu süre içinde Damat Ferit 5 kez, Tevfik Paşa 6 kez sadrazam olmuştur.

Milli mücadele zaferle sonuçlanınca, 22 Eylül 1922 de Damat Ferit Avrupa’ya kaçacaktır. Tevfik Paşa ise, barış görüşmelerine saltanat hükümetiyle birlikte gidilmesinin uygun olacağını bildiren, telgraflar göndermektedir. Bunun üzerine 1 Kasım 1922 de saltanat lağvedilir. Tevfik Paşa da istifa eder.13 Kasım da milli mücadeleye karşı düşmanla işbirliği yapan 140 kişi İngilizlere sığınır.

Vahdettin, bütün siyasetini her ne pahasına olursa olsun, saltanatını korumak üzerine kurmuş, bunun için de, devletinin en büyük düşmanı İngilizlere güvenmiştir. Saltanat kaldırılınca bütün siyaseti iflas etmiştir ve çareyi yine, İngilizlerle sığınarak ülkeden kaçmakta bulacaktır.

16 Kasım 1922 de İngiliz Yüksek Komiserine şu mesajı gönderir: “İstanbul’da hayatımı tehlikede bulduğumdan İngiltere Devleti Fahimesine ilticam ve bir an önce İstanbul’dan başka bir yere naklimi, talep ederim efendim. Halifei Müslimin Vahdettin.”

Ertesi gün İngiliz Malaya zırhlısıyla, bir zamanlar atası Kanuni’nin alamadığı Malta’ya, bu kez kendisi sığınmacı olarak gidiyordu. 1926 da San Remo’da ölür.

Bitirirken:

Osmanlı Tarihi’nin bir özetini, yazı dizisinin ana konusuna bağlı kalarak vermeye çalıştım. Mümkün olduğu kadar, fazla yorum ve değerlendirmede bulunmamaya çalıştım. Ancak bazı yorum ve değerlendirmelerim de olmuştur.

 Tarih geçmişte yaşanmış ve bitmiş, olaylar bütünüdür. Sonradan değiştirilemez ve yeniden yazılamaz. Eğer böyle yapılırsa, Tarih saptırılmış olur. Özellikle Osmanlı Tarihi, pek çok saygın tarihçi tarafından dahi, hamasi bir üslupla yazılmaktadır.

İşte bu yüzden Tarih Bilimi’ne meraklı olanlar ACABA? sorusunu hiçbir zaman akıllarından çıkarmamalı, edindikleri bilgilerin mümkün oluğu kadar, çeşitli kaynaklardan sağlamasını yapmalıdırlar.  Değerlendirmelerini yaparken de, inançlarını ve Dünya görüşlerini bir kenara bırakmalıdırlar. Ancak bu şekilde sağlıklı sonuçlar çıkarılabilir.

Uzmanlaşmış kişiler, taraflı yazılmış eserlerden dahi bu şekilde, doğruluğuna inandıkları bilgileri ayıklayarak, çok farklı sonuçlara ulaşıp, çok farklı yorumlarda dahi buluna bilirler. Farklı düşünme yeteneğine sahip, tesir altında kalmayan kişiler, bunu kolaylıkla yapabileceklerdir.

Yazı dizim ilgisini çekip takip eden okurlara teşekkür ederim.

AHMET ELDEN       

 

 

 
Toplam blog
: 138
: 5557
Kayıt tarihi
: 05.10.11
 
 

1968 Afyon doğumluyum Antalya'da yaşıyorum. Antalya end. meslek. lisesinden sonra Anadolu Ünivers..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara