Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

10 Mayıs '14

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

Tarımın Medyasına Kim Destek Vermeli?

Tarımın Medyasına Kim Destek Vermeli?
 

Tarım sektöründe çoğumuzun sıklıkla dile getirdiğimiz sorunların başında sektörün ve kırsal kesiminde yaşayan insanların yani çiftçinin, üreticinin ve orman köylüsünün sesinin duyulamaması ve sorunlarına yetkililer tarafından çözüm getirilememesi, sorunların devam etmesi gelir. Özellikle 1980 sonrasında tarım kesimine yönelik sektörü ekonomide geri planda göstermek, medyadaki ağırlığını en alt seviyelere indirme planı günümüze kadar gelmiştir. Başlangıçta tarımın ekonomide kara delikler açtığı iddiası ile başlayan yıpratma süreci, sektörle ilgili ekonomik verilerde oynama, basındaki yerini en aza indirme, halkı zengin etme toplu kalkınma yerine bir grup zengin ve yandaş olabilecek planı çok iyi işlenmiştir.

O günlerden beri gelen her hükümet bu çizgiden ayrılmamışlar. Ama meydanlara çıktıklarında çiftçiden yana sözler söylemeyi ve sosyal politikaları iyileştirme söylevlerine devam etmişlerdir. Kalkınmanın tarım ile olabileceği gerçeğine laf olsun diye politikalarında yer vermişlerdir. Azaltılan destekler bile kamuoyuna destekler arttı diye sunmuşlardır. Tarım ile ilgili sivil toplum örgütlerine kulaklarını tıkarken, bazı sivil toplum örgütleri baskı ile hükümetlerin etkisinde hareket etmiş, hükümetler sanayi ve ticaret çevreleri ile dış ekonomik çevrelerin görüşlerini baş tacı yapmışlardır.

Tabii bu arada bu süreçten basında payını almış, gelişen haberleşme teknolojilerinin etkisi ile sermaye çevreleri medyanın neredeyse tek hâkimi haline gelmiştir. Bazı siyasi çevrelerin yüksek medya maliyetlerini ileri sürerek sermaye çevrelerinin hâkimiyetine sunmuşlardır. Bağımsız basın kuruluşlarının ve gazetecilerin sayısı bir elin parmakları ile gösterecek sayıya düşürmüştür.   Bir de sermaye çevrelerinin kendi iş ilişkilerinde medyanın gücünü kullanmaya kalkmaları bağımsız basın için yıkıcı etki yapmış, birkaç yürekli kalem ve yayın organı dışında çoğu iktidarların menfaatlerine kurban gitmiştir.

Bu gelişmeler paralelinde tarım sektörü ulusal medya içinde adeta yok edilmiş, çevreyi kirletenlerin, ticari menfaati ön planda tutanların sahip olduğu medya reyting kaygılarını öne sürerek birkaç tarımsal haber başlığı dışında tarımın ve kırsalın sorunlarını yazılı ve görsel basının gündemine taşımak yerine paparazzi ve topluma hiç faydası olmayan programları ön plana almıştır. Devletin televizyonu bile son zamanlarda tarımın ve kırsal kesimin sorunlarını yansıtan programları en aza indirdiği gibi en önemli tarım programlarını da yayından kaldırmıştır.

Bu politikalardan tarım ve kırsal kesim zarar görmüştür. Birçok kalemde ihracatçı olan ülkemiz ithalatçı ülke konumuna düşmüştür. Ağırlıklı olarak sermaye kesiminin eline geçen görsel ve yazılı ulusal medyada tarım en az düzeyde işlenen konulardan biri olmuştur. Ayrıca bu yönde tematik yayıncılık karlı görülmemiştir. Ortaya çıkan bu olumsuz tablodan yazılı ve görsel yayınlarda emek veren ve yetişen kadrolar geçimlerini bile sağlamakta güçlük çeker duruma düşmüştür. Birkaç tematik yayın yapan tarım ve kırsal kesim ile ilgili televizyon, dergi ve gazete büyük fedakârlıkla hizmet vermeye çalışmış ve halende bu mücadeleye devam etmektedir. Bu tablo karşısında bu yayın organlarının ve çalışanların bu sürece ne kadar dayanacakları belli değildir.

Her ne kadar yaşanan bu olumsuzluklar karşısında sosyal haber paylaşım ağları internet yayıncılığı ile bir ölçüde haber kopuklukları giderilse de, sektör için hizmet verecek profesyonel kuruluşlara, tarım gazetecilerine, yazarlarına, yayıncılarına ihtiyacımız vardır. Profesyonel kadrolar istihdam edilmeli, yetişmeli ve üretmelidirler. Güçlü bağımsız hareket edebilecek görsel ve yazılı yayın organları yaratılmalı ve mevcudiyetini devam ettirmelidirler.

Tarım ve kırsal kesime hizmet veren resmi ve özel kuruluşların, üreticiden tüketiciye kadar olan zincir içinde hizmet üreten ve çalışanların yer aldığı sivil toplum örgütleri doğru habercilik, dürüst yayıncılık yapacak gerektiğinde sektörde yol gösterecek görüşleri kalemlere ve yayıncılara ihtiyacı vardır. Taraflı medyanın bazılarına yalan haberler ve yanlış bilgiler ile kısa dönem için menfaat sağlayacağı ama uzun dönemde hatalı politikalarını ülkeye büyük bedeller ödeteceği bilinmelidir.

Eğer biz doğruyu bilmek görmek ve gelecek için doğru politikalar öğrenmek ve izlemek istiyorsak, bağımsız TV, gazete ve dergiler ile çalışanları ayakta durmalı ve yaşamalıdır. Eğer sektörümüze saygı duyuyorsak ve de bunda samimi isek bir an durup düşünmeliyiz.

Kim tarımın medyasına destek verecek?

Kim tarımın ve kırsal kesimin sesinin duyurulmasına ve sorunlarının çözülmesine katkı sağlayacak? Kim gelişen teknolojiyi en sağlıklı ve doğru ve dürüstçe halka aktaracak?

Kim üreticisinden, ticaret adamı ve sanayicisinden, tüketicisine kadar sektörün ve halkın avukatı olacak, haklarını koruyacak, ahlaki denge için doğruları söyleyecek ve yol gösterecek?

Kim sektördeki paydaşlar arasında dengenin ve birliğin sağlanmasında aracı olacak?

Özetle tarımın medyasını kim destekleyecek,

İşte bu noktada etik değerler ve meslek ahlaki çerçevesinde görev ve sorumluluk sektöre hizmet veren tüm kişi ve kuruluşlara düşmektedir. Sektörün içinden ya da dışından birilerinin bu hizmeti ne olursa olsun yapacağı düşünülmemelidir. Tarımsal medyanın profesyonel bir iş alanı olduğu bilinmeli, destek verilmeli ve desteklenmelidir.  

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara