Taşların Dansı Go oyunu

Geçmişten günümüze kadar gelen en eski oyunlardan biri olan GO oyununda siyah ve beyaz taşlar bir ahenk içinde sanki dans edercesine tahta üzerinde hareket ederler. Go oyunu için çoğu zaman bilgelerin oyunu derler. Bu doğrudur çünkü bir düşünme ve strateji oyunu olan GO oyunu, o dönemde sadece bilgeler tarafından oynanmaktaydı. Satranç oyunundan daha eski bir geçmişe sahiptir. Benimde genelde satrançtan sonra favori oyunlarımdan biridir, GO oyunu. Çin üzerinden doğu Asya coğrafyasında yayılan bu oyun belki de o dönemin en popüler oyunuydu. Bu oyun batı coğrafyasına Japonya üzerinden yayıldığı için, Çin kökenli olmasına rağmen Japonca ismi olan “GO” ile anılmaktadır. Nedense günümüzde Dünya çapında da oynanmasına rağmen hak ettiği yeri bulamamıştır.

GO oyununun kuralları oldukça basittir ama oynaması düşünüldüğü kadar basit değildir. GO oyunu, oyuncuların taş dizilişlerine göre şekillenir, zorlaşır. Her iki oyuncu sahip olduğu siyah beyaz taşları değişik şekillerde tahtanın üzerine yerleştirirken stratejik olarak rakibini alt etmek için uğraş verir. Amatör bir ruhla oynanırken oldukça basit gibi gözüken GO oyununda ustalaştıkça oyuncunun seviye düzeyleri de artmakta ve oyun alanı ve stratejisi de zorlaşmaktadır.

GO oyunu, siyah ve beyaz taşlarla iki kişi arasında oynanır. Oyun, 19x19 ebatlarındaki (yeni başlayanlar için daha ufak boyutlarda 9x9 gibi bir GO oyun tahtası tavsiye edilir) goban adı verilen tahta üzerinde oynanmaktadır. Satranç oyununun 8x8 boyutunda sabit bir tahtada oynandığını düşünürsek, GO tahtası üzerindeki oyun alanının büyüklüğü oyun içindeki olasılıkları artırmakla birlikte zorluk seviyelerini de daha üst noktalara taşımaktadır.

Oyuna her zaman siyah taşlara sahip olan taraf başlar. Oyuncular, sırayla kendi taşlarını kurallar dahilinde oyun tahtasındaki yatay ve dikey çizgilerin kesişim noktalarına koyar. GO oyununda kendine özgü oldukça da havalı bir taş tutuş şekli vardır. Oyuncu taşı ikinci parmak ile üçüncü parmağın uçları arasında (ikinci parmak altta, üçüncü parmak üstte olacak şekilde) tutar. Taşı bu şekilde tahtaya koyar.

Tahta üzerine yerleştirilen taşlar hareket edemez, esir alınıp tahta dışına çıkarılmaları dışında konuldukları yerde oyun sonuna kadar hareketsiz olarak dururlar. Çevresi rakip taşlarla çevrilmiş olan taş esir düşmüştür. Oyundaki tüm taşlar eşit değere sahiptirler. Pozisyon gereği oyun içinde bazı taşların daha önemli konuma veya önemsiz bir konuma gelmesi söz konusu olabilir. Bunun için de bazı taşların korunması veya oyun içinde feda edilmesi gerekir. Buna oyuncu kendi oyun tecrübesi ve sezgisiyle karar verecektir. Oyun ilerledikçe oyun içindeki durum oyuncunun oyununa göre değişebilir. Sahip olunan alanlar kaybedilebilir. Bu nedenle oyuncuların, her zaman oyuna iyi bir şekilde yoğunlaşması gerekmektedir. Çünkü oyun sonunda en çok alana sahip olan oyuncu oyunu kazanmış olacaktır.

Birçok akıl ve zeka oyunu gibi GO oyunu da Dünya çapında kendine bağlı bir oyuncu grubuna sahiptir. Belirli ölçeklerde yarışmalar, turnuvalar düzenlenmektedir. Ama bir şeyin altını da özellikle çizmem gerekir. Dünya çapında Satranç oyunu sonrasında GO oyunu en çok tercih edilen stratejik zeka oyunlarının başında gelmektedir. Zaman zaman tutkulu GO oyuncuları, GO oyununun satranç oyunundan daha üstün olduğunu bile iddia ederler.

GO oyunu da bir strateji oyunu olduğu için satranç gibi belirli bir plan içinde oynamayı gerektirir. Oyunu iyi oynayabilmek için de oyuna oldukça iyi konsantre olmanız gerekmektedir. Oyun sırasında oldukça disiplinli olmanız gerekirken farklı şekillerde de düşünmeniz gerekmektedir. Bu özellikler satranç oyunu içinde de bulunmaktadır ama satranç oyunu daha karmaşık bir oyun yapısına sahip olduğu ve daha fazla kurallar içerdiği için çoğu kişi tarafından GO oyununun satranç oyunundan daha kolay olduğu düşünülür. Bu nedenle de karmaşık oyunlardan kaçanlar için GO oyunu tavsiye edilir. Bu kişiler için bir tercih meselesidir. Go oyununun detaylı kurallarını, kulüp adreslerini internet üzerinden öğrenebilirsiniz.

Bana göre her oyunun kendine has özellikleri, güzellikleri vardır. Senin, benim oyunum diyerek ayrıştırma yapmak yerine her oyun grubuna tutkuyla bağlanmış kişilere saygı duymak gerekir. Benim sizlere tavsiyem şu olabilir. Birden fazla akıl ve zeka oyununu öğrenin ve arkadaşlarınıza da öğretin. Zeka oyunları bizleri eğlendirirken fark etmeden düşünme becerilerimizi geliştirir. Bu nedenle sizlere çoğunlukla da düşünce gerektiren oyunları zihinsel antrenman için tercih etmenizi öneririm.

TURGAY ULKER

https://www.facebook.com/groups/akilvezekaoyunlari/