Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '15

 
Kategori
Eğlence - Hobi
 

Tavlanın hikayesi

Tavlanın hikayesi
 

Tavla oyunu stratejik bir düşünme yapısını gerektirse de çoğunlukla şans faktörünün içinde olduğu bir oyundur. Boş zamanları eğlenceli şekilde geçirmek için oynanan tavla oyunu iki kişi arasında oynanır. Tavla da kullanılan zarlar oyunun gidişatını belirler. Atılan zarlar sonrasında oyun kişinin becerisine ve düşünce yapısına göre şekillense de oyuncuların kaderi kendilerine bağlı değildir.

Tavla oyunun geçmişi satranç kadar çok eski tarihlere dayanmaktadır. Perslerin ortaya çıkardığı bir oyun olan tavla, Acem diyarının fethi ile birlikte Arap coğrafyasında da yayılmıştır. Halk arasında vakit geçirmek için en çok oynanan oyunların başında gelmiştir. Zarlarla oynandığı için İslam alimlerince kumar olarak görülen tavla oyunu günah olarak kabul edilmiş ama halk tarafından oynanması engellenememiştir.

Tavla oyunun ilginç bir doğuş hikayesi vardır. O dönemin satranç oyunu Hindistan bölgesinde oldukça popüler olarak oynanmaktadır. Hint şahı da günlerden bir gün Perslerin şahına bir satranç takımı hediye eder. Hediye edilen satranç tahtası ile birlikte bir de yazılmış not vardır. Notta şu yazılıdır:

“Hayatta, Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyor ise O kazanır. İşte hayat budur…”

Böyle ilginç bir hediye alan Pers Şahı, veziri Büzür Merih’e bu mesajı göstererek, ondan satranç oyununu iyice incelemesini istemiştir. Şah, vezirinden oyun hakkında detaylı bir bilgi aldıktan sonra vezirinden Hint şahına karşı hediye olarak aynı şekilde benzeri bir oyun icat etmesini istemiştir.
Vezir uzun bir uğraş sonunda “TAVLA” denilen oyunu icat etmiştir. Daha sonra bu oyun hint şahına hediye olarak gönderilmiş ve yanına da şu not eklenmiştir.

“Evet hayatta, Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyor ise O kazanır. AMA HAYAT, BİRAZ DA ŞANSTIR. İşte asıl hayat budur…”

Tavla oyunu iki farklı renklerden oluşan taşlarla (tavlada bu taşlara pul denmektedir) oynanmaktadır. Her iki oyuncunun da 15 adet taşı bulunmaktadır. Tavla tahtası üzerinde karşılıklı her oyuncunun 2x6 olarak onikişer hanesi bulunmaktadır. Oyunun amacı sahip olunan tavla taşlarının en kısa sürede oyuncuların kendi hanesi içinde toplamasıdır.
Tavla oyunu tasarlanırken yaşam anlatılmak istenmiştir ve tüm semboller ona göre tasarlanmıştır. Oyun içindeki simgeler yılları, ayları, günleri ve saatleri anlatmaktadır. Tavla tahtası tek olduğu için 1 yılı simgeler. Tavlanın içinde bulunan her oyuncu önündeki ayrılmış 2x6 ‘şar hane yaz ve kış mevsimlerini simgeler. Toplamdaki 12 hane sayısı da yıl içindeki 12 ayı simgeler. Oyuncuların toplamda sahip oldukları 30 taş sayısı 1 ayın 30 gününü simgeler. Taşların rengi olarak seçilen siyah ve beyaz renkler de gündüz ve geceyi simgelemektedir.

Türkiye’de oldukça popüler şekilde oynanan tavla oyunu tüm ülke genelinde oldukça yaygındır. Tavla oyununu sıkça oynayan ustalaşmış oyuncular oyun içinde zar kombinasyonlarının sayısal değerlerini farsça olarak kullanırlar. Kullanılan bu farsça sayılardan bazılarını bilgi olması amacıyla sizinle paylaşıyorum.

Sayılar: 1: yek, 2: dü, 3: se, 4: caar, 5: penc, 6: şeş

1-1 : Hep Yek

2-1 : Dü Yek
2-2 : Dü Bara

3-1 : Se Yek
3-2 : Sebai Dü
3-3 : Dü Se

4-1 : Carü Yek
4-2 : Carü Dü
4-3 : Carü Se
4-4 : Dört Car

5-1 : Pencü Yek
5-2 : Pencü Dü
5-3 : Pencü Se
5-4 : Pencü Car
5-5 : Dü Beş

6-1 : Şeşi Yek
6-2 : Şeşi Dü
6-3 : Şeş Se
6-4 : Şeş Car
6-5 : Şeş Beş
6-6 : Dü Şeş

Tüm oyunların olduğu gibi tavla oynayanların da dernekleri, yarışmaları, turnuvaları vardır. Bunlarla ilgili detaylı bilgileri internet üzerinden edinebilirsiniz. Ben bu yazımda daha çok işin hikaye kısmına değinmek ve sizleri bilgilendirmek istedim. İyi eğlenceler dilerim.

TURGAY ÜLKER

 
Toplam blog
: 22
: 6222
Kayıt tarihi
: 22.08.14
 
 

Bilişim konusunda uzman bir eğitimci olmakla birlikte Türkiye Satranç Fedarasyonuna bağlı Satranç..