Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '14

 
Kategori
Siyaset
 

Tayyip gitsin psikozu ( TGP- Tip 6, Anadolu C Varyant)

Tayyip gitsin psikozu ( TGP- Tip 6, Anadolu C Varyant)
 

Oynatmaya az kala doktor geldi


Batı dünyasında yönetimsel kademede ülkemizde ise halk içinde yaygın olarak görünen psikiyatrik bir hastalık türü. Uzun yıllar boyunca alışılmış ve değişmeyeceğine inanılmış bazı kabullerin olduğu bir geçmişin ve yeni karşılaşılmış olan stresli olayların bu psikozun gelişiminde payı olduğu bilinmektedir. Batılı idareciler yıllarca süklüm püklüm görmeye alıştıkları Türk liderlerden farklı bir tip gördükleri zaman bu psikoza yakalanırlar. Halk içinde ise kendini ayrıcalıklı, önemli ve değerli olarak addeden şahısların kendileri dışındaki insanlarında aynı ayrıcalıklardan faydalandıklarını görmeleri olayı tetikleyebilir. Örneğin site havuzunda haşemalı bir beyi, uçakta yan koltukta başörtülü bir bayanı, son model cipte sakallı bir hacıyı olmadı namaz kılan bir bürokratı görmek hastalığı alevlendirebilir.

Bunun bir hastalık olmadığını, psikozun, benzeri görüşlerin hoş karşılanmayacağı bir durumda yaşayan kişilerin bu yaşam tarzının yok edilmesi olasılığına karşı taşıdıkları kaygıların sembolik bir şekilde ifadesi olarak gören otörler mevcuttur. Bundan başka psikozun iyileştirici (şifa) ve ruhani yönleri olan transandantal bir deneyim olduğu iddia eden bilim adamları da çıkmıştır.

Etyoloji: Oldukça karışıktır kalıtımsal, edinsel veya Zorlu iletişim tazyiki (görsel, işitsel ve sanal) ile gelişebildiğine dair görüşler mevcuttur.

Kalıtım teorisini savunanlara göre bazı kişilerde gerçekliği algılamaya yarayan bilinç duvarı kalıtımsal olarak başka insanlara  nazaran daha ince ve dayanıksız olmaktadır. Dolayısıyla, yaşanan olumsuz olayların ve çıkar kaygılarının yarattığı basınç karşısında bu duvar kolayca yıkılmakta ve hastalık semptomları ortaya çıkmaktadır. Kalıtımsal görüşü savunanlar buna en büyük kanıt olarak çok eskiden görünen AGP (Attila Gitsin Psikozu varyant 1-step), FGP (Fatih Gitsin Psikozu, varyant 2,europa) ile uluslar arası geçerliliği olan DNA çalışmaları yapılamamış olmasına rağmen geçen yüzyılda görülen HGP (Hamit Gitsin Psikozu, varyant 3, Ottoman), MGP (Menderes gitsin psikozu, varyant 4, Anadolu A) ve ÖGP (Özal gitsin psikozu, varyant 5 Anadolu B) görülen şahısların birinci ve ikinci derece akrabalarında TGP nin yaygın olarak görülmesini ileri sürmektedirler. Bu uzmanlar TGP ye muzdarip olan kişilerin sonraki kuşaklarının takip edilmesi halinde benzer psikozlara mutlaka rastlanılacağı görüşündedirler.

Edinsel etyolojiyi savunan uzmanlar genetik bağlantılar için yeterince geçerli çalışma yapılmadığını bu sebeple kalıtımın ikinci plana atılması gerektiğini ileri sürmektedirler. Bu uzmanlar hasbelkader zengin olmuş ya da yüksek bürokratik kademeye gelmiş bazı kişilerde (Kabuğunu beğenmeyen cücük davranışı) aile hikayesi olmamasına rağmen bu sendromun görülmesini edinsel teoriye kanıt olarak sunmuşlardır. Hatta daha önce hiçbir şekilde TGP ye yakalanmayan bazı paralel yaşayan toplum kesimlerinde son zamanlarda bu hastalığın en ağır formlarının seyretmesini kaltımsal geçişin olamayacağına dair kanıt olarak sunmuşlardır.

Üçüncü teori ise halihazırda en çok kabul gören “Zorlu iletişim tazyiki” teorisidir. Bu teoriye göre psikotik bir kesimin ya da toplumun bu hastalığa maruz kalmasından menfaat elde edecek sosyal katman ya da emperyal yapıların elinde tuttuğu yazılı ve görsel medya ile yaptığı çalışmaların zaman içerisinde bu sendroma yol açtığı ileri sürülmektedir. Bu teoriye göre  ortaya atılan düşüncelerin  toplumun diğer kesimleri tarafından paylaşılması ve empoze edilen bu gerçek dışı inanç ve düşüncelerin gerçek olarak kabul edilmeye başlaması ile yavaş yavaş semptomlar ortaya çıkmaktadır. Bu teorinin zayıf olan tarafı Emperyal yapılar çalışma materyali olarak sürekli aynı boş argümanları örneğin “şeriat geliyor”, “bölünüyoruz” “boğazda rakı içemeyeceğiz” vb. kullanmasıdır . Argümanların boşluğuna rağmen deneyimlerin sürekli başarılı olması, eğitimli ve zeki olduğu varsayılan hasta profilinin davranış kalıplarına tezat teşkil etmektedir. Çünkü bir eşeğin bile faydasız, ya da tadı bozuk bir otu ikinci kez yemekten imtina ettiği bilinen bir gerçektir.

Diyet ve çevresel faktörler: Beslenmenin etkisi üzerine yapılan araştırmalara göre Karbonhidrat ve bilhassa makarna ile beslenenlerde daha az diyetinde yoğun et bulunanlarda ve obezler de daha sık görülmektedir.

Meslek grupları ile bağlantısın araştıran yayınlara göre alnı terleyenlerde, helal lokma diyenlerde ve nasırlı ellerde hemen hiç rastlanmazken doğumundan itibaren hiçbir gelecek kaygısı taşımayan varidatlı kesimlerde sanıldığından çok daha yaygındır. Coğrafi dağılıma gelince tüm ülkede görülse bile ülkenin batı kesimlerde daha sık rastlanır.

Yaş gruplarında belirgin bir ayırt edicilik yoktur. Bir ailenin büyük ebeveynler ve çocuklarda dahil tüm bireylerinde rastlanabilir. Burada Ailesel etkileşimin ana faktör olduğu sanılmaktadır.

Davranışlar: Bilinç dışına çıkmayan karın ağrısı ile kendini gösteren basit haller olduğu gibi sokaklarda, caddelerde Molotof atmak, binaları yakmak, ambulansları devirmek, Tayyiple ilişkilendirilen camileri kirletmek ve hatta Tayyipçi olduğu düşünülen genç kadınlara saldırmaya kadar giden geniş bir davranış spektrumu mevcuttur. Bu grup davranış kalıpları  özellikle seçim ve referandum zamanlarında daha sık görülür. Ayrıca bu dönemlerde ekonomi batsın, barajlar patlasın, köprüler yıkılsın, savaş çıksın temennisi çokça dillendirilir.  Bu dönemlerde beyinle dil arasındaki bağlantı noktalarını kaybedip fikri telefat yaşayan hatta “ölenlere de müstahak olsun” diyebilen TGP’liler az rastlanılan örneklerden değildir.

Başlıca semptomlar; her türlü toplumsal ya da bireysel felaketlerde önce yargıya varıp daha sonra bu işi nasıl Tayyibe bağlayabilirim gibi bir akıl yürütmesi ana semptomdur. Bu tip olaylarla ilgili her türlü veriyi bu yargıya bağlayan bir işaret olarak görme alışkanlığına hastaların %90’ında rastlanır. Bir diğer sık görülen semptom doğa ve toplum kurallarına göre işleyen süreçlerin, benzer biçimde kişisel güç ve niyetlere dayandırılarak açıklanmasıdır. Örneğin Mısırda darbe, Suriyede katliam ya da bir geminin vurulması  Tayyibe bağlanabilir. Tayyipteki egonun ve kötü düşüncelerin bu olaylara yol açtığına inanılabilinir. Bir diğer sık rastlanan semptom yalnızca bir ortak yanı olan nesnelerin aynı kabul edilmesidir. Örneğin Tayyib’in Kim Jong-un, ve Esed ile tek ortak özelliklerinin lider insan olmaları iken (hassaten Kim Jong-un, ve Esed’ın insan olduğu bile şüpheli) ve başka hiçbir ortak yönleri olmamasına rağmen bak onlarda konuşuyor bu da konuşuyor, bak onlarda gitmiyor bu da gitmiyor, bak orada da muhalefet yok burada da muhalefet yok gibi akıl yürütmeleri ile karşılaşmak olağandır.

Tedavi : Bu hastalar ilaç tedavisini kabul etmedikleri gibi bire bir görüşmelerde anlamsız öfke patlamaları göstermektedirler. Bu durum tedaviyi zorlaştırmaktadır. Son zamanlarda grup terapisinin kısmen faydalı olduğunu gösteren yayınlar ortaya çıkmıştır. TGP hastası bir çapulcu bir paralel ve bir ülkücümsü aynı odaya konduğunda 4 saat sonra geçici bir rahatlama yaşadıkları görülmüştür.

Prognoz ve gidiş: Hastalığın tam bir şifa ile seyreden örneğine henüz rastlanmamıştır. Konunun uzmanları TG vuku bulsa bile tam şifanın olamayacağını sadece yeniden milli bir lider ortaya çıkıncaya dek bu kişilerde uzun bir remisyon dönemi sonunda muhakkak bir öncekinden daha ağır seyreden bir varyant psikozun oluşacağı konusunda hemfikirdirler. Buna ispat olarak ta MGP(Menderes gitsin psikozu-varyant 4 )  hastalarının yaşayanları arasında aradan tam 55 yıl geçmesine rağmen şimdilerde ağır bir TG psikotik hastası olmasını göstermektedirler.

 
Toplam blog
: 23
: 305
Kayıt tarihi
: 04.01.12
 
 

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp fakültesi mezunu.  Bir kamu kuruluşunda çalışıyorum. Futbol, siyaset..