- Kategori
- Deneme
tefekkür
Mutluluğa engel no'la ki? Kim ola mesut bir gidişatı yıkan kirli elin sahibi? Tekil nesneler yankılansa da kulaklarında, yaşananlar hücum ederek gözbebeklerine çoğaltıyor nesneleri. Onlar oluyor o diye bilinen... Bir'den çok esbap perdeliyor hikmetleri.
Göz görmez, gönül hisseder deniyor. Akıl bir çıkış yolu arıyor kendine. Akıl kendince bir kılıf buluyor her şeye ve buna da uyarlıyor kelimelerin zahir gücünü..
Mananın üzerini süslü kelimelerle örterek ferahlatıyor ruhunu şimdilik. Düşünmenin gücünü kullanıyor. Fikir yorgunluğu kalıyor geriye, sorgularken hayatını. Bir yerde tıkanıyor yaşam ve oraya müdahil olamamanın hüznünü yaşıyor her tefekkürde.. Sınırlı bir güçle varolduğu hakikati yüzüne çarpılıyor. Tefekkür, acziyetinin hadsiz olduğunu haykırıyor yüzüne. Yüzündeki gözü pek işine yaramıyor bu yolculukta lakin, sol yanının hissettiğine olan inancı gördüklerinin epey fevkınde..
Gönül gözü görmeyen can gözünü neylesin diye bir mısra takılıyor dilinin ucuna. Bu tür sözlerle mi avutmuştu yoksa kendini şimdiye dek? Kendi hayatımda kendimin rolünü öğrenmek istiyorum diye geçiriyor içinden. Sorgulamanın gücüne inandığı günden beri her geçen zaman yeni soruları beraberinde getiriyor. Soruyu soran da o, cevabı arayan da.. Cevap herkesçe aranan muamma hayatta...
Aklının bulduğu cevapları kelimelerle süsleyip hafızasının gizli bir köşesine kaydediyor. Ruhu yine tatminsiz, yine tefekkür yolculuğuna çıkıyor sebatla...
Dünya durdukça arayış sürer, gün gelir devran döner....