- Kategori
- Siyaset
Tehran – İstanbul 5+1 Sammiti öncesi

İran Türkiye
Tahranla uluslararası aracılar sayılan altılık, yani Rusya, Çin, ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya arasında İstanbul'da görüşmelerin bir sonraki aşaması yapılacak. Bu konuda bilgiyi Reuters ajansına AB - nin dış ilişkiler ve güvenlik Sorumlu Komiseri Catherine Ashton açıkladı.
"Biz görüşmelerin süresini belirlemişiz, görüşmelere 20 Ocak akşamı başlatılacak. Görüşmeler iki gün, en az bir gün yarım sürecek ve bu oldukça olumlu makamdır. "*
Hatırlatalım ki, bundan önce 5 +1 zirvesi 7 Aralıkta Cenevre’de yapıldı. Toplantıdan herhangi yüksek sonuça ulaşılmadı. Zirve sırasında bir takım günlüğe düşürülecek konular ele alınsada, sonunda zirvenin 20 Ocak tarihinde İstanbul'da yapılması konusunda mutabakat güncellenmiştir.
Toplantıda önceden herhangi sonuçların elde edilmesi beklenmiyordu. Tarafların masaya oturup görüşmelere başlamak niyetinin kendisi bir sonuç olarak algılanmalı. Cenevre'de başlatılan sürece spektiv değil, umut verici bir sürecin başlangıcı olarak bakmak gerekir. Önemli olan bundan sonra toplantıların yapılmasını ve bu sürecin devam etmesini sağlamaktır. Cenevre toplantısına bu açıdan bakarsak ve tarafları uzlaşmaya düşürüp Gündemin belli edilm?si ile devam etmesini sağlamak artık bir sonuç elde edildiğini söylemek olur. Gerçi Tahran yetkililerin görüşmeler masasında İran'ın nükleer enerjisinin sahip olmak hakkının müzakere edilmesini protesto ediyordu. Her halkın bu hakka sahiptir ve hiç bir halktan bu hak alınamaz gibi beyenatlarla bulunsalarda.
Geçen yılın son önemli olayları içinde yer alan Cenevre 5 +1 toplantısı, diğer yandan İran'da ne zamandır beklenen dış politika alanında değişikliklere neden oldu. Cenevre'de başlatılan 5 +1 toplantısı Tahran genelinde çok ciddi tartışmalara neden oldu ve iktidar kapsamında kendileri için belli edilmeyen konuları açığa çıkardı. Tahran kapsamında bir grup Cenevre süreçlerini sadece zamana manevra imkanı gibi değerlendirmekteyse, diğer grup ise İran'ın bu görüşmeleri diplomatik zaferle sonlandıracağına inanıyordu. Bu tür fikir ayrılıklarının uzun zamandır diğer konularla ilgili de vardır. Özellikle dikkat edersek fikir ayrılıklarının geçmişine o zaman BM kabul ettiği 2010 yılının Temmuz ayında yaptırımlara önce İran - Türkiye - Brezilya arasında imzalanan nükleer enerji konusunda anlaşmadan başlamak gerekir **.
İran - Türkiye - Brezilya arasında başlatılan işbirliğini Tahran genelinde olumlu karşılamayan ve bu yakınlaşmanın İran'ın dış politika önceliklerine aykırı olduğunu savunan güçler vardır ki, Tahran'ın bu tür anlaşmalara gitmeyip, kendi gücüne güvenerek hareket etmesini istiyorlardı. İran Türkiye yakınlaşmasına fars şovinizmi açısından bakmakla rassional alanda yaklaşıma karşı idiler. Bu dış politika dairesi taraftaş olarak Rusya'yı seçti ve bu doğrultuda dış politika yürütmekte haklı olduklarını düşünüyorlardı.
Bu gücün yanıldığı BM - nin yaptırımlarının uygulamasından sonra belli oldu. Bu süreçler sırasında İran Cumhurbaşkanı'nın Rusya'ya karşı "çalışın İran'ın tarihi düşmanına dönüşmeyin ***" gibi sert açıklaması daha çok akılda kalmakla birlikte dış politika dairesinin bu açıklamayı nasıl hafifletdiği Ramin Mehmanperestin 'komşularımızla ilişkileri yeniden gözden geçirecek, Kremlin ile başlatdığımız ilişkileri sona kadar sürdüreceğiz' ifadesinden bilindi ****.
Tüm bu çekişmelerin çok sürmeyeceği, tarafların anlaşamayakları belli idi. Cumburbaşkanıyla dış daire başkanı arasında anlaşmazlıkların büyümesi M. Ahmet Necatın Avrupa, Hazar, Ortadoğu, Asya, Afrika, Latin Amerika ve Afganistan'a özel yetkili temsilcilerini tayin etmesinde kendini belirtti *****.
Öyle ki, bu tayinatlara Möttekinin itirazı Ali dini lideri harekete geçirdi. Itirazlara tahammül etmeyen İran Cumhurbaşkanı yetkili temsilcilerini danışman olarak değiştirdi. Yetkililer Ahmet Necatın adına konuşan diplomatlar demekti. Dış politika dairesi ile konum farklılığı İran devlet başkanını bu karara getirdiği anlaşılıyordu. Tüm bu çatışmalar çok sürmedi. Ahmet Necat diplomatik etikaları bile beklemeden Manuçöhr Möttekini Senaqala ziyaretinde istifaya yolladı.
İran Dışişleri Bakan istifaya yollanması haberi duyuldukda önce başlatılmış Cenevre sürecinin durdurulacağı düşünüldü. Istifadan hemen sonra AB - nin dış ilişkiler ve güvenlik Sorumlu Komiseri Catherine Ashton "Dışişleri Bakanının değiştirilmesinin başlatılmış görüşmelere zarar yetirmeyeceğini düşünüyoruz" dedi *****
Tahran tarafından da olumlu karşılanan bu görüşmelerin devam etdirileceği bildirildi.
M. Möttekinin değiştirilmesine revaç veren sebeplerden birisi olarak 2010 - yılında bir çok başarısızlıklarını hatırlata biliriz:
• BM İran aleyhine yaptırımları.
• AB aynı zamanda bu yaptırımlar uygulanması kararı
• Moskova ile beş diviziyadan oluşan S-300 füze kompleksinin Tahran'a satılması ile ilgili imzalanan anlaşmanın Rusya Devlet Başkanı D. Medvedev tarafından iptali.
Bu süreçlerin aynı zamanda İran'ın dış politika prioritetl?rinde gücenlenmelerle sonuçlanacağını söylemek olur. Bu önceliklerde ne değişecek İran için 2010 yılı yeniden müttefiklerin bakılması gibi konularda olacağı bellidir. Rusya ile ilişkileri ne şekilde sürdürecekleri ve Türkiye ile ilişkileri hangi düzeyde görmek istedikleri belirlenmelidir.
Yeni Dış Politika kontrolünü evezleyen Ali Ekber Salehi daha çok texnokrat olduğu herkese bellidir. O, ABD'de Massaçuset eyaletinde Teknik Üniversitede bilimler adaylığı derecesi aldı ******
MAQATE-de Büyükelçi olduğu zamanlarda İran İ.R Başkanı M.Ahmet Necatla yoğun çalıştı. Onun bu göreve geçici belirlenmesi ve bakan olarak onaylanması de bu yönetim çevresinde entrikaların olmasından haber veriyor. Ali Ekber Salehi ile İran İ.R Başkanı arasındaki ilişkiler, Ahm?t Necatın dış politikanı kendi kontrolüne alacağı konusunda düşünmeye revaç veriyor. Bundan sonraki aşamada M.Ahmet Necat Ali dini liderin dış politikaya nüfuzunu azaltmak için daha yeni adımlar atacağını da düşünmek olur.
Ekber Salih'in tayinatından sonra dikkate almak gerekir ki, İran tarafı 5 +1 ülkelerine nükleer enerji elde edilen nesnelerini ziyaret etmek için mektup yollar.
Dış politika alanında yedek olarak çalışan O. Ekber Salih'in yumuşatıcı sinyaller ötürdüğü dikkat çekiyor. Gerçi batı çevreleri bu daveti
İstanbul'da yapılacak zirveye herhangi sonuçların elde edileceğini düşünmek şu anda erken. Tahran İstanbul Zirvesi'nde Ankara'nın da sürece koşulmasını istiyor. Moskova'nın
Orhan Gafarlı
* http://ru.trend.az/regions/world/europe/1808072.html
** http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2010/05/100517_turkey_iran.shtml
***http://www.point.ru/news/stories/22250/
****http://ru.trend.az/regions/world/russia/1703166.html
*****http://ru.trend.az/news/politics/1797014.html
******http://ru.trend.az/regions/iran/1797065.html