- Kategori
- İlişkiler
Tencereyi patlatmadan

Bir bardağın taşması için bir kaç neden gerekir; ani açılan bir musluktan hızla akan su, az akan bir musluğun doldurduğu bardağa son damlanın düşmesi gibi. Genellikle boş bir su bardağı bu iki sebepten taşar. İnsanın yaşadığı olumsuz, kendine ve çevresine zarar veren duygularını da bardağın taşma sürecine benzetebiliriz. İnsanın duygularını yönetebileceği ve kontrolü kendinde olan bir musluğu yoksa veya bardağında ayarlı bir tahliye sistemi bulunmuyorsa, işte o an su da taşar duygu da.
Günümüzde zor pişen yemekleri kolayca pişiren özellikle yemek hazırlamada hız kazandıran bir ürün var, "Düdüklü Tencere" . Geçmiş zamanlarda özellikle kuru baklagilleri pişirmek için akşamdan ıslatmak, saatlerce yüksek ateşde pişirmek gerekirken, günümüzde buhar kontrolü etkin bir düdüklü tencere yemeği kolaylıkla ve kısa zamanda pişirebilmektedir. Bunu sağlayan ise düdüklü tencerenin içindeki buhar basıncını kontrol edebilmesi ve basıncın fazlasını kontrollü biçimde tahliye etmesidir. "Düdüklü Tencere" bu sayede sadece ateşin enerjisini değil, buharın enerjisini de kullanarak yemeği pişirir.
Peki, bu durumun insan davranış ve duyguları ile ilişkisi nedir diyorsunuz şimdi ? Günümüzün iş ve özel yaşamı; hızın, teknolojinin, karmaşanın ve rekabetin getirdiği yoğun bir gerginlik üzerine kurulu ve bu durum kaçınılmaz bir gerçektir. Bu şartların oluşturduğu gerğinliği düdüklü tencerenin içindeki basınca benzetirsek, sanırım yanlış yapmayız.
Bu sıkışmış buharın oluşturduğu enerji, iş ve özel yaşamımızdaki; gerginlikler, stresler, öfkeler, küskünlükler vb. bir dolu olumsuz duygulara yol açar. Tüm bu duyguları içimizden kontrollü olarak dışarı atmadığımız sürece kendimiz ve çevremiz için bir tehlike taşıması kaçınılmazdır.
Yapılması gereken, düdüklü tencerenin kontrollü olarak buhar tahliyesini yapacak kanallarının olmasıdır. Yani insanın kendi yaşamında gerkinliklerini, öfkelerini ve streslerini tahliye edeceği kontrollü davranışlar sergileyebileceği alanları yaratarak, bu gibi durumlarda kendini rahatlatabilmelidir.
Unutmayın içimizde biriktirdiğimiz her olumsuz duygu; tencereyi patlatır, kendimizi ve etrafımızı yakarız. Her kişinin kendi için, gerginlik tahliye kanalları oluşturması huzur dolu bir gün için önemli bir adımdır.
Duygularınızı kızgınlığa, öfkeye dönüşmeden önce ifade etmeye denemeye ne dersiniz? Ve olumsuz duyguların yanında yeri geldikçe olumluları da söylemeye.
Bazı İnsanları sevmeyebiliriz ama saygı göstermemiz gerektiği anlayışını benimsemeye ne dersiniz?
Kızgınlık normal, sağlıklı ve insani bir duygudur. Ancak kontrolden çıktığı ve kırıcı olduğu zaman birçok üzünülü olaylara neden olabilir. Bu bir yerde kızgınlığın bizim düşmanımız mı yoksa dostumuz mu olacağını anlamamızla da ilgilidir.
Unutmayalım ki, içimizde biriktirdiğimiz her olumsuz duygu tencereyi patlatır, kendimizi ve etrafımızı yakarız.
Kızgınlıktan bu kadar bahsettikten sonra bu cümlemin sonuna nokta koymuyorum ve gelin kızgınlıklarımızı bu yazının son noktası olarak buraya bırakıp, kendinize yandaki resimden gülen bir yüz seçin ve çevremizdeki kişilere ve olaylara gülen yüzlerle bakalım...
Resim:/www.benettontalk.com