- Kategori
- İlişkiler
Terkedilmişlik

Bir gün eve gelirsin ve kapı kapalı. Çalarsın. Açan olmaz. Soğuktur hava, dönersin arkanı yürürsün meçhul adımlarla. Sokak baştan başa keskin bir duman. Kıştır ve nice umutlar gibi yanan ampuller vardır evlerde. Hemen hemen her evde bir kömür sobası ve sana dumanın keskinliği kalır. Üşürsün. Ama yürümeye devam. Acıkmışsındır. Beş kuruş paranda yoksa hani.
Yolda yürürken bir okul duvarında bayat simit görürsün. Utanırsın. Etrafa bakıp bir an için alıverirsin içindeki açlığı doyurmak için.
Bir kaç denemeden sonra yiyebilirsin. Adeta çenen ağrır. O kadar serttir ki. Ve hayatta. Yavan bir tat ağzında bazen hayat gibi. Simit gibi. Her zaman sıcak ve çıtır olmuyor işte. Ama öyle ya da böyle doyurmak gerekir aç karnını. Kimi zaman taş kesilmiş bir simitle. Kimi zamanlı sıcak ve çıtır.
Kıştır. Eser rüzgar hafiften bir tepe üstünde. Titreme gelir, üşürsün. Yürürsün.
Yürürsün....
(19/3/2009 23:18)