- Kategori
- Siyaset
Terör er-geç bitecek mi?

sabit.sonkale.org'tan
Meselâ, 2015’e geldiğimizde, hâlâ “terör” birinci gündem maddesi mi olacak?
Hâla yiğitlerin “gök ekin gibi biçildiği” günlerde mi yaşayacağız(!)?
2020’de...
Cumhuriyet’in yüzüncü yılı olan 2023’te...
“Terör” bitmiş olacak mı?
Bunun cevabı geride saklı!
PKK terörü 1984’te başladı. Bir-iki yıl içinde zirveye çıktı.
O yıllarda Bornova’da görevliyim. Batı’dan bakınca, sorun Doğu’nun sorunu gibi gözüküyordu.
Benim “Şark hizmetim” 88-89’da geliyordu.
Eh, o yıllara kadar da PKK biterdi.
85-86 yıllarından bakınca, iki-üç sene sonra terör bitiverecek zannediliyordu.
Daha beter oldu.
x x x
Bugün, 28 yılını doldurmuş,
Kronikleşmiş, devasa bir “MESELE” ile karşı karşıyayız.
Geçen süre içinde, Üsteğmen’denAlbay’akadar pek çok sınıf arkadaşım şehit düştüğü gibi; 2002-2007 arasında, derslerine gittiğim “lise öğrencileri”mden Güneydoğu’da şehit olanlar var.
Terör, o çocuklar doğmadan önce başlamıştı.
“Terör” ikliminde büyüdüler ve normal bir hayat görmeden hayatları bitti.
Şimdi, “terör” önümüzdeki 3-5 sene içinde bitecek gibi gözüküyor mu?
x x x
RUH SAĞLIĞIMIZ BOZULDU
Bayramda, 25-30 yaşlarındaki gençlerle konuşuyoruz... Diyorlar ki; “En az haftanın bir gecesi terörle ilgili rüya görüyoruz. Arkadaşlarımız da kabuslar gördüklerini söylüyorlar”.
Millet ne hale gelmiş?
Elbette o korkunç görüntüler,
Çin işkencesi gibi, ardı arkası kesilmeyen, ciğerimizi yakan kayıp-kaza-ölüm haberleri,
Nihayet, "acziyet" sinirlerimizi yıprattı.
İnce dikkat gerek; sinirleri bozulanların “terör”le doğrudan ilgisi yok.
Bir de bölgede yaşayanları,
Terörle bizzat mücadele edenleri,
Ve terör oluşturanların ruh halini düşünün!
x x x
Sayın Başbakan, “Terör er ya da geç kaybedecek!” diyor.
Buna nasıl inanalım, Sayın Başbakan?
Görünen köy kılavuz ister mi?
Kaybeden Türkiye ve Türk milleti!
Ne yazık ki!
x x x
ÜZERİNDE DURULMAYAN HAYATÎ KONU
Herhalde, dikkatinizden kaçmamaktadır, son dönemde ölümlerin neredeyse tamamı bomba ve mayın patlaması sonucu meydana geliyor.
Peki, bu kadar çok patlayıcı nereden-kimden temin ediliyor?
Nerelerde, nasıl muhafaza ediliyor?
Ana yollar üzerinde, yakalanmadan yüzlerce kilometre ötelere nasıl taşınıp, nasıl döşeniyor?
Nihayet, bu konu neden gözden kaçıyor-kaçırılıyor, niçin tartışılmıyor?
23 Ağustos, sabah, 11:35