Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

17 Haziran '09

 
Kategori
Siyaset
 

Toz duman içinde bir belge

Toz duman içinde bir belge
 

Türkiye günlerdir “demokrasiye komplo” belgesini konuşuyor. TSK’den, iktidara, muhalefetinden medyasına her kesim bu belgeye odaklanmış vaziyette.

Taraf gazetesi tarafından manşetten verilen habere göre; TSK’nin eski bir subayı olan ve avukatlık yapan Serdar Öztürk’ün Ergenekon kapsamında ofisinde yapılan aramada TSK’ye ait olduğu iddia edilen bir belge bulunmuştur.

Bulunan bu belgede “AKP ve Fettullah Gülen cemaatine yönelik “tasfiye” planları yapıldığı, AKP ve Gülen cemaatlerinin nasıl çökertileceğine dair çalışmaların ele alındığı “iddia” edilmektedir.

Yine gazetenin manşetine göre bu belgenin halen muvazzaf subay olan ve Genel Kurmay Bilgi Destek grubunu yöneten Albay Dursun Çiçek’in ismi ve imzası bulunduğu da iddialar arasındadır.

“Demokrasiye komplo” belgesi olarak da adlandırılan bu belgenin ortaya çıkmasıyla birliktede ortalık adeta “toz duman” olmuş başta siyasiler ve Genel Kurmay açıklama üstüne açıklama yapmak zorunda kalmışlardır.

Yapılan açıklamalarda bu belgenin gerçek olması da vahimdir, gerçek olmaması, sahte bir belge olması halinde de yine vahim bir durumdur.

Genel Kurmay yaptığı açıklamada “var olduğu iddia edilen bu belgeyle ilgili” derhal askeri savcılıkça soruşturma açıldığını, bu belgeyle ilgili ortaya çıkacak sonuçları da açıkça kamuoyuyla paylaşacağını ifade etmektedir.

Bu yazı kaleme alınırken, haber merkezlerine Askeri savcılığın bir açıklaması düştü, Askeri savcılıkça yapılan açıklamada bu belgenin TSK’de hazırlanmadığını ve TSK’nin hiçbir yerinde ve biriminde böyle bir belgenin “kayıtlarda” bulunmadığını açıklayarak, bu belgenin “sahte bir belge” olabileceğinin işaretlerini vermiştir.

TSK’nin “emir komuta zinciri içersinde" hiçbir birimine böyle bir belge hazırlanması için talimat verilmediğini de Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök’e verdiği mülakatta açıklaması da bu belgenin “sahte bir belge” olabileceği ihtimalini arttırmaktadır.

Görünen o ki bu belgeden rahatsız olan TSK olayın aydınlatılması için ve gerçeklerin gün yüzüne çıkması için yoğun bir çaba harcamaktadır.

AKP’yi parçalamaya yönelik bu komplo belgesiyle ilgili olarak AKP’de yaptığı açıklamada “demokrasi dışı çabalara ve darbe girişimlerine asla fırsat verilmeyeceğini ve konuyu “yargıya” götüreceklerini açıklayarak rahatsızlığını dile getirmiştir.

Ankara’da büyük krize neden olan bu belgenin, hedefine TSK’yi koymuş bir gazeteye servis edilmesi ise ayrıca düşündürücüdür. Ergenekon Soruşturması kapsamında emekli bir subayın avukatlığını yapan ve kendisi de emekli bir subay olan Serdar Öztürk’ün çalışma ofisinde bu belgenin savcılıkça yapılan arama sonucunda ofiste bulunması da ayrıca “dikkate değer” bir durumdur.

Ele geçirilen bu belgeyi Genel Kurmay “emir komuta zinciri içersinde böyle bir belge hazırlanmasına yönelik hiçbir talimat verilmemiştir” diyerek “böyle bir çalışma içersinde olmadıklarını ve böyle bir belge hazırlatmadıklarını açıkça deklere etmiştir.

TSK tarafından böyle bir çalışma yapılmadığı, böyle bir belgenin de kayıtlarında bulunmadığını belirttiğine göre, geriye iki ihtimal kalmaktadır.

Birinci ihtimal; bu belge Genel Kurmay içersinde “kendisine vazife çıkaran” bir grup asker tarafından hazırlanmış olabilir.

Askeri savcılıkça yürütülen soruşturma ve kovuşturma sonucu böyle bir durum ortaya çıkarsa TSK bu kişiler hakkında gereğini mutlaka yapacaktır.

Ancak böyle bir durumun ortaya çıkması da “çok vahimdir”. Akıllara TSK’nin emir komuta zincirinde bir zafiyet mi var? Soruları gündeme gelecektir.

İkinci ihtimal ise; sırf Türk milletinin “göz bebeği” olan ve Türkiye’nin en güvenilir kurumu olan TSK’yi yıpratmak, kurumlar arası çatışma yaratmak, TSK’yi halkın gözünde küçültmek isteyen “birileri” tarafından sahte belge düzenleyerek Türkiye’de “suların bulandırılmasına” çanak tutulmasının sağlanması amacıyla böyle bir “komplo teorisinin” yaratılmasını sağlamak.

Tüm bu olasılıklar zaman içersinde gerek askeri savcılıkça, gerekse de sivil savcılıklarımızla titiz bir şekilde araştırılarak ve hukukun üstünlüğü prensiplerine de uygun olarak gerçekler ortaya konacaktır.

Gazetede yayınlanan belgenin henüz “kriminal incelemesi” yapılmamış, belgenin kimler tarafından düzenlendiği netlik kazanmamıştır.

Ortada ise korkunç bir gerçek vardır. O gerçek ise birileri tarafından Türk demokrasisine vurulmak istenen darbedir.

Demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne inananlar mutlaka bu olayın aydınlanmasını ve demokrasimizin kazanmasını sağlayacaklardır.

Sonsuzluk (Osman Özeker)

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara