Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '10

 
Kategori
Siyaset
 

Türban, türban...

Türban, türban...
 

Yine bu konu gündemde. Bu yüzyılda bu konu ve tartışılmasını anlamak mümkün değil. Türbanı buhanımlar neden takıyorlar ya da neden bu kadar ısrar ediyorlar anlamak da mümkün değil. Başını kapatmak dinen zorunludur düşüncesine katılmak mümkün değil. Dinen kadının türbanlı olup olmaması neyi değiştirir? İnancını mı az kılar. Ahlaki açıdan kullanılıyorsa bir kaç metre bez parçasının bunu önlemesinin mümkün olmayacağını herkes bilir. Bu yüzyılda insanın ürettiği bir şeyin tabulaması dinen de doğru değildir. İnanç ve ibadet hiç bir kıyafetle temsil edilmez. Önemli olan şey baş kapatan ya da türban takan kadın bunu neden yaptığını net belirlemelidir. Bu bir giyim tarzıdır. Giyim tarzlarını insanlar çevresel değerlerle de belirler. Başörtüsü müslüman kadının mecburiyetidir denildiğinde İslamın akla ve ilme dayandığının da inkarı söz konusudur. İslamiyette var olan her kural, farzın akla ve ilme uygunluğu vardır. Türban ya da baş kapatmak dinen kişiye ne kazandırı ne kaybettirir. Efendim kadın saçının telini kocasından başkasına göstermemeli demek akla uygun bir düşünce değildir. Kadın toplumsal düzen içinde ahlaki duruşunu herhangi bir giyim tarzı ile ne engeller ne de ulvileştirir. Modern dünyada kadının şık, güzel, bakımlı alımlı olması çok önemlidir. Baş kapatmak ile alakalı konuda başını kapatmak isteyen kadının bu zamanda ne diye makyaj ve giyimde lüksü seçtiğini anlamak ta mümkün değil. Her kapalı, topluma açık alanın, kendine özgü kuralları vardır. Bu kurallara uyulur. Kamusal alanda şık ve modern görüntü gerekir.

Evet doğru saçını yaptırmış, makyajını yapmış, uslubu ile giyimli şık kadın türbanlı kadından daha da güzeldir. Güzellik ise hayatın gerçeğidir. Kadınlar öncelikle bu başörtüsü meselesinde bu işi bu kadar uzatmakta hata ediyorlar. Önce hangi düşünce ile bu şekilde bir giyim tarzı seçtiklerini tetkit etmeliler. Aklı salim insanlar nedenleri sorup bulmalılar. Dinen dediğimiz herkesin bildiği sebeple kadın namusunu korumaz. Ne açıklar vardır usturuplu ve vakur ve ahlaklı, ne başörtülü kadın vardır bu hissiyatın dışında. Ne hikmettir ki başörtülü olan bu zamanın hanımları tam birer hatip. Şimdi de bu giyim tarzının modası olmuştur. Bir çok işyerinde de giyim düzenlemeleri vardır, bazı şirketlerde pantalon, bazı şirketlerde kot, yasaktır. Bu işe talip olan da buna uyar. İmam hatip okumak isteyen başı açık öğrenci olur mu?

O zaman imam hatip liselerinde de başı açık kız çocuklar okuyabilsin. İlahiyat fakültelerinde de başı açık kızlar okusun. Başı açık olmak o bilgiyi almak istemesini engellemez. Yaşam tarzınız , idealleriniz ne ise ona göre hayat çizginizi belirlersiniz. Her nekadar doğru bulmasam da kişisel kimliği ile muhafazakar yaşamayı tercih eden bir kadın, yine muhafazakar olarak bir yaşam ve çalışma hayatını kendisine belirlemelidir. Şahsen eğitimli , kültürlü, okumuş bir kadının daha geniş bir vizyonda olması gerektiğini düşünmek isterken, bu hanımların hayati ve dünyevi hayatın vizyon ve izdüşümlerini inkar ederek bu savaşı vermesini anlamak imkansız.

Kamu alanlarında türbanlı kadınlar şu anda da yasaktan bahsedilse de çalışmaktadır. Cenaze işleri, nüfus idareleri, hastaneler, belediyelerde hatta okullarda da başörtülü kişiler çalışıyor.

 
Toplam blog
: 29
: 872
Kayıt tarihi
: 03.03.08
 
 

1968 İstanbul doğumluyum. 1989 YTU Fen-Ed Kimya Bölümü mezunuyum. Kimyagerim. 10 yıllık evliyim ve..