- Kategori
- İlişkiler
Türk erkeği

Bence de öyle. Kadın dediğin; ele, avuca gelir!
Orta boyludur. Göbeği hafif öne eğilir. Cinsel gücü nedir bilinmez ama; kadınlar hakkında konuşmaya bayılır!
Esmer ya da kumral tenlidir. Sarışın hatunlara olan zaafının nereden geldiğini kendi de bilemez! Erkekliğine laf edilmesini hazmedemediği gibi, kendinden başka adamları da pek gözü tutmaz.
Çabuk sinirlenir. Pire için yorgan yaktığı da görülür. Futbol, siyaset, ticaret, din dörtlüsünden en az birinde uzmanlık düzeyinde bilgi sahibi olup!, sazı eline aldığında meydanı kimselere bırakmaz.
Dedikoduyu sevmez ama; bi de onu kahvehane duvarlarıyla masalarına sormalı!.. Atarken mangalda kül bırakmaz ama; sağlam bir icraatçı, eylemci yönü ağır basan biri olduğu da söylenemez.
Öğrenmeden bilmek, bilgi sahibi olmadan konuşmak, en temel niteliklerindendir. Ona sorarsan, bıraksalar, ya çok iyi teknik direktör olurdu ya da şöyle en kallavisinden bir siyaset adamı...
Mükemmel seviştiğini sanıyorsa da, kadınlarımızın bunu çok doğrulayacağını sanmam. Onlar ar haya edip sussalar bile, ancak 20'li yaşlarda sevişmeye başlayan adamların, sağlam bir teknikle çok derin bir farkındalık geliştirmesi mucize gibi bir şey doğrusu. Türk erkeği de olsa, insan kendini bilmeli...
Pratik zekalı olup, pragmatik davranır. Nedenlerden ve yöntemlerden çok sonuçlarla ilgilidir. Sebep - sonuç ilişkisini çok ırgalamadığı gibi; olursa kendinden, olmazsa ya kaderden ya Allah'tandır başarısızlığı...
Kendinden çok başkaları odaklıdır. Suçlamaya fazlasıyla meyilli... Asık suratlılığı marifet sayıp, biraz fazla gülen hemcinslerini "karı gibi davranmakla" itham eder.
Orta zekalıdır genelde... Aykırı seslerden hoşlanmaz. Yaratıcı oğlanları beğenmez. El alem ne der?, korkusuna fazlasıyla teslim olmuş, dilediği gibi yaşamaktan ölümüne korkandır.
Etli butlu kadınları sever. Oynaşacaklarıyla evleneceklerini titizlikle birbirinden ayırır! Ataerkil davranışlı, aile reisliğine gönüllü, arkadaş sevdalısı ve yamuk yapana alerjisi olan kişidir Türk erkeği... İyi niyetli olanları da bulunursa da, kurnaz ve işbitrici modelleri fazlaca rağbet görür.
Konuşurken hepsi de kadına şiddet uygulanmasına karşı olup, elinin hızla bir hanım tenine değmemiş olanı neredeyse hiçbir yerde bulunamaz!
Kitap okumaktansa alkol almayı, sigara içmeyi tercih eder. Eğer tütüne de merak salmadıysa; ya başı takkeli ya eli seccadeli haldedir.
Küfretmek, günlük konuşmalarının neredeyse vazgeçilmezidir. Sevgisini kolay kolay dile getiremeyip, her zaman duygularını başkalarının anlamasından medet umar.
Sert görünmeye çalışsa da, fazlasıyla alıngandır. Kendi söylerken iyi... Ama başkalarını dinlerken, en fazla yarım kulakla eşlik eder duyduğu cümlelere...
En sevmeyeni bile, bir-iki denemeden sonra silah kullanmanın meftunu olur. Avcısı başka sallar, palavracısı başka türlü kuru sıkı atar!
Çok da kendiyle barışık olmayıp, aynalarla kavga etmeyi tercih eder.
Anlayacağın dostum; içi seni yakar, dışı beni. Ne çok kendine güvenlidir ne pısırık... Ne başına vur ekmeğini elinden al cinsindendir ne her şeye kafadan uyum sağlayan...
Ve çok yaygaracıdır. En ateşli tartışmaları başlamadan biter. Bekler ki, birileri gelip ayırsın!
Yollarda, sıkışık trafikte, hızlı ve kuralsız araba kullanmaya deli; temkinli araç kullanan kadınlara tahammülsüz...
Meydan okumaya, ölümüne kavga etmeye bayılır. Kafası üç-beş kez yarılmayan, herhangi bir olayda dayak yemeyeni hemen hemen yok gidir. Erkekliği elden bırakmaz ama; ara sıra fena halde hırpalanır.
Ve yiğit adamdır. Yiğidi öldürür, ama hakkını da verir! O yüzdendir ölümü bunca sevmesi... O yüzden karamsar müziklere meraklı... Ve işte sırf o sebepten, sevdiği ya kendisinindir ya kara toprağın!...Yüzüne bir tek övgüde bulunmadıklarının ardından ucuğu bucağı gelmeyen destanlar yazması da ondandır. Düşündüğünü söylemeye kolay kolay cesaret edemez. Söylemektense, susarak ölmeye sanki yeminli...
Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.